İşsizlikteki artış internetin en popüler forumunu belirledi: ‘İşsizin günlüğü’. Memurlar.net internet sitesinde işsizler için açılan forumun sayfa sayısı bugüne kadar 1000’e ulaştı *İşsizler yazdıklarını ‘Hepimiz İşsisiz’ adlı bir kitapta toplayıp Nobel’e aday olmayı planlıyor. İşsizlerin Başbakan’a da mesajı var: Gemisi olmayan gençler ne yapıyor bir bakın...Ekonomik krizle birlikte artan işsizliğin en yakın tanığı işsizler, sanal ortamda bir araya geliyor. Memurlar.net internet sitesinde ‘Bir işsizin günlüğü, neler yapar, nasıl yaşar?’ forum başlığı altında 13 Temmuz’dan bugüne yaşadıklarını anlatan işsizler, 1000 sayfayı şimdiden doldurmuş. Yazdıklarını ‘Hepimiz İşsisiz’ adlı bir kitapta toplayıp bununla Nobel’e aday olmayı hayal eden işsizlerden Başbakan Tayyip Erdoğan’a da bir mesaj var: “RTE’ye selamlar, arada sırada okusa keşke, gemisi olmayan gençler ne yapıyorlarmış...” Geceyle gündüz karıştı Memurlar.net adlı internet sitesinde 13 Temmuz tarihinde ‘Bir işsizin günlüğü, neler yapar, nasıl yaşar?’ başlığıyla açılan forum altında birleşen işsizler ordusu, bininci sayfalarını kutluyor. Forumda toplanan işsizler, ‘İşsizin halinden işsizler anlar’ diyerek kendilerine yarattıkları sanal dünyada, birlikte hayal kuruyorlar, isyan ediyorlar. Zaman zaman birbirlerini teselli ediyor, zaman zaman iş bulup aralarından ayrılan arkadaşlarına sitem ediyorlar. Bazıları intihar eğiliminde olduğunu belirtirken, bazıları umutsuz da olsa yarına inanmaktan vazgeçmiyor. Genelde geceleri yazışıp, gündüzleri uyuyan genç işsizler, yaşamlarının belki de en verimli çağında bir iş sahibi olamadıkları için yaşamlarının ellerinden akıp gitmesine isyan ediyorlar. İşsizlerin ağzından, işsizliğin en gerçek halini gösterebilmek için forumdan yapılan alıntılar şöyle: 13 Temmuz 2008 16:55 * En az bir psikolojik rahatsızlığa yakalanmışsındır.(göz seyirmeleri,takıntılar vs vs) * Gün içinde anneannenin en az bir kere rencide edici “filanların oğlu da şurada çalışıyomuş” lafına maruz kalırsın. * Liseden arkadaşlarının seni Facebook’tan bulmamasını dilersin(employment kısmı boş). * Eskişehir yolu-Kızılay hattı otobüslerine binmemeye çalışırsın. Kravatlı insanları görmemek için. * Forumlara üye olurken meslek kısmına ‘diğer’i seçersin * Evde otururken National Geographic-Discovery Channel izlemekten veteriner veya inşaat mühendisliği okumuş kadar olursun ya da sabah Seda Sayan izlemekten östrojen bile salgılarsın. * Kariyer sitelerine yapılmış 30 başvurunun yanında sıfır mektubunuz var kısmına alışırsın. * Her sabah uyandığında balkondan servise binen çalışanlara gıptayla bakarsın. * Anneden babadan para isterken kartondan He-Man maskesi takarsın. * İşsizlik konusunda ahkâm kesen devlet büyüklerimizin oğullarının ve kızlarının neden Amerika’da okuduğunu, bu konuya ne kadar duyarlı olabileceklerini düşünürsün. * Ülkemin pırlanta gibi gençlerinin siyasi çekişmelerin perdesinde işssizlikten acı çektiğini, zor durumda ki ailesine ekmek götüremediğini düşünür bazı şeyleri değişmesini dilersin. * Allaha bol bol şükür edersin. Elim ayağım tutuyor hâlâ çalışabilirim diye. 6 Ocak 2009 02:00 Bir işsiz evde sıkıntadan patlar. Psikolojik bunalıma girer:( 6 Ocak 2009 03:28 İşsiz yaşar yaşamaz durumdadır. Sosyal metabolizmasını minimumda çalıştırır sadece yaşamak için gerekli ihtiyaçlar dışında bir şey yapmaz. 6 Ocak 2009 10:46 Hafta sonu-hafta içi ayrımı yoktur hatta günlerin adı bile yoktur. Özgüveni her geçen gün sıfıra doğru seyreder. Evde kaldığı hergün kendini en az üç kere (yemeklerde + şefkatli annesinin yaptığı çay servislerinde) asalak gibi hisseder. 6 Ocak 2009 11:17 Hayvan gibi şişmanlamıştır, sabah geç kalkar, kahvaltı yapar, izdivaç programlarını izler, memurlar.net’te takılır, akşam haberleri izler, yemek yer... Çalışana dek ev hapsindedir. 6 Ocak 2009 13:15 O kadar iş başvurusu yapmıştır ki o kadar mülakatlara girmiştir ki artık mülakat uzmanı olmuştur ama nedense işe giremez. 6 Ocak 2009 15:34 Adını sorsalar neredeyse ‘işsiz’ diyecek hale gelmiştir. Kendisi gibi hâlâ iş bulamamış arkadaşlarıyla görüşür, işi olanlarla muhatap olmak istemez. Her telefon konuşmasının sonu ‘hayırlısı olsun’, ‘kısmet’ diyerek biter. En çok kullandığı cümle ‘ah bir işim olsa’ en az kullandığı cümle ise ‘çok yoğunum’ dur. 7 Ocak 2009 16:35 Her gece bidolu ilaç kutusuna bakar. ‘Belki yarın gece’ der. 7 Ocak 2009 22:14 Hayal kurar, hem de ne hayaller. İlerlemiş yaşına rağmen ‘futbol yıldızı olmak, Holywood’da oyuncu olmak, dünyaca ünlü pop star olmak, olimpiyatlarda rekor kırarak şampiyon olmak, Amerikan başkanı olmak’ bunların başında gelir. 7 Ocak 2009 22:31 Çeşit çeşit CV hazırlar, bol bol vesikalık çektirir, ikametgâh ve savcılıktan temiz kâğıdı almakta uzmandır. 7 Ocak 2009 22:39 Arada bir paspallıktan kurtulmak ister. Tıraş olur, dişlerini iyice fırçalar. En güzel takımını giyer. Kravatını güzelce bağlar (hâlâbağlıyabilir miyim diye kontrol etmek için). Sonra da “ya ben napıyorum nereye gidecem ki” diyip tekrar eşofmanlarına döner. 8 Ocak 2009 00:54 Günde en az 2-3 kez burç yorumlarını okur. Can sıkıntısından ayna elinde kaş alır bir zaman sonra artık alacak kaş da kalmaz:) 8 Ocak 2009 00:59 SSK sigortalı tüm hizmet dökümüne bakar durur, sanki artıyomuşçasına. 8 Ocak 2009 01:19 Hayal kurar... Memur olursa alacağı şeylerin listesini yapar. Hayatını erteler, erteler... 8 Ocak 2009 16:51 Boş zamanlarında ÖSYM’yi arar, DPB’yi (Devlet Personel Başkanlığı) arar, Başbakanlığa mailler atar. 8 Ocak 2009 20:18 Sürekli atıl kapasite çalıştığından beynim artık iş görmez hale geldi. Bakıyorum ama görmüyorum, dinliyorum ama duymuyorum, sürekli uyumaktan başım ağrıyor, bir de kaba etlerim nasır tuttu, arada sırada beni yerimden oynatıyolar, ağrı sızı hissetmeyeyim diye ama bilmiyolar ki artık ağrı hissetmiyorum. RTE’ye selamlar, arada sırada okusa keşke gemisi olmayan gençler ne yapıyorlarmış... 9 Ocak 2009 23:29 Memleketinde kapanan veya kapatılan fabrikalara üzülür, işten çıkarılanlara üzülür. 10 Ocak 2009 11:06 Her gün evde kavga var. Saçlarımın yarısı döküldü, dişlerim çürüdü. Gözüm seğiriyor. 16 saat uyumaya çalışıyorum. Öğrenim kredisi borcundan kaçıyorum. 12 Ocak 2009 00:10 İşsiz, pazartesi sendromu olmayan yegâne kişidir. 12 Ocak 2009 23:07 “Define arayıcısı mı olsam” der, dedektörle harita bulamaz. Sayısal Loto için bir sistem geliştirmeye çalışır, o da tutmaz. “Titan saadet zinciri kurayım bari” der ama kendisi mutsuzdur. 14 Ocak 2009 23:28 Doğru dua etmiyor işsiz. Hemen yazayım size bi işsiz duası. 'İşsiz duası'Ey Allahım; Devlet Personel Başkanlığı’nın ÖSYM’ye bol kadrolu kılavuz göndermesini sağla. 4001’leri başımızdan eksik etme yarabbi. Allahım puanlar 50’ye düşsün, 60’a da düşebilir. Neyse düz hesap 70 olur hadi. Hepimize kadro ver yarabbi. Amin.” 14 Ocak 2009 23:43 Zengin koca, Türkiye’nin çözümü özellikle de annemin:) 15 Ocak 2009 00:30 İşsiz için önceleri eğlence niyetine baktığı diziler artık bir işkence haline gelir. Çünkü o dizilerdeki oyuncuların işleri vardır ve para kazanıyorlardır. İşsiz işi olan herkesten nefret eder. 15 Ocak 2009 00:49 ‘Maaş mı? Benim hiç maaşım olmadı’ der, Küçük Emrah tarzıyla. 15 Ocak 2009 03:11 Üniversite okumuş olmanın anlamını düşünür. Hatta yetmeyip ikinci üniversiteyi bitirecek olmanın ne işe yarayacağını düşünür. 15 Ocak 2009 18:09 İşsiz adamın gözlerinin feri kaçmıştır, ağzının etrafı beklenti ve korkudan uçuklarla dolmuştur, genç yaşına rağmen gözlerinin altında derin morluklar ve yüzünde sarkmalar başlamıştır, saçlarına ak düşmüş, hatta keli bile görünmeye başlamıştır, hafif de kamburu çıkmış, yürürken aksamaya başlamıştır, tırnakları morarmış, yüzü kül rengine dönmüştür... 15 Ocak 2009 22:08 İşsiz, gladyatör gibidir. Dövüşecektir ama memlekette Colloseum bırakılmamıştır, zaten o yüzden işsiz kalmıştır. 21 Ocak 2009 19:04 Vallahi işsizlik benim hem hayatımı mahvetmiş durumda, hem psikolojimi. Bazıları ‘üç kuruş da olsa çalış’ diyor, ‘sigortan işler’ diyor. Adamlar sigorta bile yapmıyorlar, kaldı ki üç kuruş verecekler. Yani bu işsizlik beni bitirmiş durumda, bir yıl oldu işsizim ve evliyim. Eşimle ayrılma noktasına kadar geldik. 27 Ocak 2009 20:32 İşsiz, KPSS birincisi olduğunu hayal eden organizmadır. 11 Şubat 2009 10:35 2003’te mezun oldum, pek çok kurumu denedim. Bazan kapıdan bazan direkten döndüm. Ücretli öğretmenlik yaptım, bankada çalıştım sömürüldüm, itildim. Özelde çalıştım. Hatta amelelik de yaptım, fabrikada çalıştım, kendi işyerimizde çalıştım ve hâlâ işsizim. Artık yoruldum, umutlar kısık ateşte... 24 Şubat 2009 00:37 Küçükkken hayal ettiği yaşa gelmiştir ama kendinden kaynaklanmayan sebepler yüzünden hayallerindeki gibi değildir. İşsizdir ama faiz öder, vergi öder, öder de öder. Çevreden de ‘Okudun da ne oldu’ vırvırı bitmez tükenmez. Güneş doğar, bana sadece güneş batar. 25 Şubat 2009 15:00 Hem işsiz, hem eşsiz, hem umutsuz, hem parasız. Şu durumda sağlam psikolojide biri varsa tebrik edilir. SSK problemi yüzünden doktora da gidemiyorum. üç ay sigortamı yatırmadılar, sonraki iki ay için de sadece 18 gün yattı, aylık dokuz yani! Ben de işten ayrıldım... Yaş da aldı başını gidiyor ama bakalım yeni gün ne getirecek bilinmez. 27 Şubat 2009 02:55 Millet para kazanırken bizse sadece onların paralarını konuşuyoruz. Ama arada da nefes alıyoruz, yaşıyoruz tabii.