9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'Bir ülkede 2,5 milyon insan işsizse, o işsizlere ne zaman, nasıl iş bulabileceği ümidini vermek lazım. Bu, çamaşır makinesi vermekten daha önemli' dedi. Adalet Partisi'nin 48. kuruluş yılı dolayısıyla Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu ve beraberindeki başkanlık divanı üyeleri Demirel'i Güniz Sokak'taki evinde ziyaret etti. Bugün Türk siyasi hayatının en önemli parçası olan AP'nin kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlatan Soylu, AP'nin memleket sevgisinin en önemli ürünlerinden biri olduğunu söyledi. Gittikleri her yerde yapılan hizmetleri büyük bir onurla gördüklerini ve görmeye devam ettiklerini ifade eden Soylu, "AP, DYP ve DP, Türkiye'ye çok büyük eserler vermişlerdir" dedi. Soylu, 29 Mart seçimlerinde AP'nin de simgesi olan Kırat'ı yeniden şahlandırmanın boyunlarının borcu olduğunu dile getirerek, "Sizin manevi desteğinize, hamiliğinize ihtiyacımız var" dedi. Demirel de "Bir ihtilal sonrasında kırılmış, dökülmüş olan halkın, ıstıraplarını gömüp yeniden toparlanması lazımdı. Bunu AP başarabilmiştir" diye konuştu. "Eğer ihtilaller olmasaydı bugün daha farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kalınabilirdi" diyen Demirel, Soylu ve parti yöneticilerine başarılar diledi. Eşitsizlik uyarısı Daha sonra Demirel, Tunceli'de beyaz eşya dağıtımıyla ilgili tartışmaların sorulması üzerine, şunları kaydetti: "Türkiye beyaz eşya her evde olmalıdır. Avrupa'da ne varsa Türkiye'de de o olsun. Yoksa, birisi bunları vermeli mi? 'Alın sizin de olsun' demek mümkünse herkes vermeli. Bir yere verip bir yere vermediğiniz takdirde bu eşitsizlik olur. Veyahut herkesi çalışıp, kazanıp bunları alır vasiyete mi getirmeli? Bütün hikaye nereden vereceğidir ve bu kimin parasıdır. Bunlar vergi parasıdır. Eğer bunu 'bu fukara insanlar bunlardan mahrum, bunların da olsun' diye veriyorsa bunu takdir etmek lazım. 'Seçim geliyor, seçimlerde şu ahaliyi memnun edelim de biraz oy alalım' diye yapıyorlarsa bu çok yanlıştır. Bu zamana kadar vermemişler de şimdi mi akıllarına gelmiş sorularını gelir akla. Devlet iktidarını ellerinde tutanların her şeyi yapma hakları yoktur. Adil olmak lazımdır. Şimdi Tunceli'deki vatandaşlara birisi bir şey veriyorsa buna itiraz edilemez ama neden, nereden veriyor? Oraya veriyor da başka yere niye vermiyor sualleri gelir orta yere. Bunları başarıyla cevaplandırabiliyorlarsa doğru bir iş yapıyorlar. 'Biz bütün bunları veriyoruz ama rey filan da istemiyoruz' diyorlarsa, o iyi yalnız. Seçim zamanlarında dünyanın her tarafında garip işler olur ama Türkiye'de seçim günü yaklaşınca vatandaşa bir şey vererek değil de ülkenin geleceğine ümit vererek, vatandaşına daha iyi çalışma imkanları sağlama şartlarını hazırlayacağınız hakkında teminat vererek yapabilmeniz lazım. Bence çamaşır makinesi verirken eğer verdiğiniz evin çocuğu çalışma yaşına gelmiş ve işsizse onun ne zaman iş bulabileceği ümidini vermek lazım. Bunlar daha iyi. Bir ülkede 2,5 milyon insan işsizse o işsizlere ne zaman, nasıl iş bulabileceği ümidini vermek lazım. Bu çamaşır makinesi vermekten daha önemli. Ama her ikisini birden yapabiliyoruz diyenler varsa yapsınlar." ‘Kimse öküzün altında buzağı aramasın’ Bir gazetecinin "Mehmet Ağar'ın Susurluk davası kapsamında ifadesi alındı. İfadesinde Tansu Çiller'in her şeyden haberdar olduğunu dile getirdi. DP misyonunun Susurluk olayıyla, çetelerle bağlantılı olarak gündeme gelmesi sizi rahatsız ediyor mu?" sorusu üzerine Demirel, "Sayın Mehmet Ağar'ın beyanı vardı bugün gazetelerde. 'Başbakanım olan kişiyi kastetmedim' diyor. O zaman bu sual çöktü" dedi. "DP, AP ve DYP'nin hesaplarını halka pırıl pırıl verdiklerini" ifade eden Demirel, "Eğer Mehmet Ağar'ın verilecek bir hesabı varsa, mahkemenin karşısına çıkmış 'her türlü hesabı vermeye hazırım' demiş, gayet direk olarak söylemiş. Ve herkesin söyleyemeyeceği lafları da söylemiş. Hiç kimse öküzün altında buzağı aramasın. Ne DP'nin ne de onun mensuplarının altında bir şey arasın. Bu soruyu (Herkes kendini savunur) filan deyip geçiştirebilirdim ama içim razı olmadı" diye konuştu.