Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, NTV'de katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamalarda, işsizlik için ikinci bir paket hazırlandığını, yakında açıklanacağını, işsizlik ödeneğinin artırılabileceğini ve yararlanma koşullarının esnetilebileceğini söyledi.'İşsiz adam'ın gözyaşları...Ekren'in açıklamaları özetle şöyle: "Merkez Bankası'nın faizleri 0.75 düşürmesi doğru bir karardır. Krizin etkilerinin devam ettiği dikkate alınırsa bizim gibi ülkeler için parasal göstergelerin önemli ağırlığı var. Makul bir düşük faiz oranında bulunmak Türkiye için elini güçlendirecek bir süreçtir. Faiz kararı reel sektörün çok iyi okunduğunu gösteriyor. Bütçe açığının artmasına bağlı olarak kamu borcu da artacak. Paketlerin ilk üç ayda bütçeye yansıması makul. Bir önceki senenin borçlanmalarının yığıldığı bir dönemdi ilk çeyrek. Bazı projelere ayırdığımız kaynak da vardı. Eğer kriz olmasaydı yönetebileceğimiz kamu harcamaları vardı. Ancak kriz ortamında bazı bütçe kalemlerinin gözden geçirilmesi son derece normaldir. Biz bir tedbirler paketi setini hazırlayacağız. Üç paket daha yolda Önümüzdeki iki üç yıl içinde üç-dört paket daha var. Bunlardan biri özel sektöre destek paketi. Bu kapsamda kredi garanti fonunu kapsayan paketi bir hafta içinde bitiririz. Bir diğeri de teşvik paketi. Sektörel ve bölgesel teşvikler olacak. Hangi ilde, hangi sektör ön plana çıkacaksa onlara destek verilecek. Ana sektörleri belirleyip bir teşvik vereceğiz. Üçüncüsü de şirketlerin yeniden yapılandırılmasına ilişkin olacak. Şirketlerin yeniden yapılandırılmasında vergi barışı da gündeme gelebilir. Yine vergi indirimleri olabilir Vergi indirimleri konusunda tepkiler olumlu olursa, bütçe açığı trendine bağlı olarak konuyu yeniden gözden geçirebiliriz. IMF ile kısa sürede anlaşırızIMF'den gelecek kaynak reel sektör ve sosyal kesimlerde kullanılabilir. IMF ile görüşmeler çok kısa bir sürede sonuçlanacaktır. IMF ile anlaşmada yükümlülük olarak çok fazla konu ortaya çıkmayacak. Otomotiv sektöründeki teşviğin ortaya çıkarttığı bir sinyal oldu. Vatandaşlar krediyi devreye sokmadan harcama yapabileceğini gösterdi. Bundan sonra makro çerçevede kalınmak koşuluyla neler yapılabileceğini belirleriz. Krizin nasıl devam ettiğini görmek için bir ay önceki değişime bakmak gerekiyor. Kapasite kullanımında bir önceki aya göre bakınca kötü gidişin azalarak sona erdiğini söyleyebiliriz. Aynı şey sanayi üretimi için de geçerli. Reel kesim ve tüketici güveninde de toparlanma görülüyor. İşsizlikle ilgili verilere bakınca, işsizliğin nereden geldiği konusunda ayırım yapmak lazım. Elbette rakam yüksek bir rakam. Ekim ayından sonra 15 ve daha yukarı artış oranıyla işgücüne katılım oranı tersine dönmeye başlamış. Normali bunun tersi olması lazım. Bu şunu gösteriyor: Kriz dönemlerinde işgücüne katılım oranları artıyor. İşsizliğin ana nedeni çalışan nedenlerin kriz nedeniyle işsiz kalması, genç nüfusun katılması ve kayıtdışındaki vatandaşların gelir kaybıyla karşılaşma ihtimali işsizliği tetikliyor. İşsizlikle ilgili ikinci bir paket düşünüyoruz. Hem miktar hem de yararlanma açısından işsizik ödeneğinden yararlanmayı daha esnek hale getirebiliriz. İşsizlikle mücadele konusunda daha yoğun bir süreci başlatacağız. Kriz bitmedi ama iyileşme görünüyorYaşadığımız kriz normal bir kriz olmadığı için öncekilerle karşılaştıramayız. Gelen veriler krizin bitmediğini gösterse de bir iyileşmeye işaret ediyor."Mart ayında 62 bin kişi işsizlik ödeneği istedi İşsizlik ödeneğinden yararlanmak için Mart ayında 62 bin 105 kişi İŞKUR 'a başvurdu. Fondan, geçen ay 311 bin 513 kişiye 108 milyon 421 bin lira işsizlik ödeneği verildi. İşsizlik Sigortası Fonu Bülteni'ndeki bilgilere göre, uygulamanın başladığı Mart 2002'den 31 Mart 2009'a kadar sisteme 1 milyon 666 bin 306 kişi başvurdu. Bunlardan 1 milyon 467 bin 36'sı işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Bu kişilere, toplam 2 milyar 124 milyon 366 bin 867 TL 11 kuruş ödeme yapıldı. 31 Mart itibariyle İşsizlik Sigortası Fonu’nun net varlığı 40.2 milyar TL düzeyinde bulunuyor. Bu varlığın 25.4 milyar TL’si ise faiz gelirinden, yani fonun nemasından oluşuyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma şartları ve alınacak aylık miktarı 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince, işsiz kalanın işsizlik ödeneği alabilmesi için dört temel koşulun gerçekleşmesi gerekiyor: 1- Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak prim ödenmiş olması, 2- İş akdinin feshedildiği tarihten geriye doğru sürekli 120 gün prim ödenmiş olması, 3- Hizmet akdinin, 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 51'inci maddesinde sayılan hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olması, (işverenin işten çıkarması vb.) 4- Sigortalı işsizin, İşten Ayrılma Bildirgesi'ni, işten ayrıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR'un ilgili ünitesine doğrudan başvurarak vermesi. Yukarıda sıralanan şartların hepsini taşıyanlardan; - Son üç yıl içinde 600 gün prim ödemiş olanlara 180 gün, (Altı ay) - Son üç yıl içinde 900 gün prim ödemiş olanlara 240 gün, (Sekiz ay) - Son üç yıl içinde 1080 gün ve daha fazla prim ödemiş olanlara 300 gün, (On ay) süre ile işsizlik ödeneği ödeniyor. Alacağınız ödeneğin aylık miktarı ise başvuran şahsın son dört aylık (120 günlük) prime esas kazançlarının dikkate alınması sonrasında bulunuyor. Alınacak rakam aylık ortalama net kazancın yüzde ellisi kadar olabiliyor ama bu rakam hiçbir zaman, asgari ücretin netini (380 YTL) geçemiyor.