İstanbul Barosu’nun 144 yıllık tarihindeki ilk kadın başkanı Filiz Saraç, görevi eski Başkan Mehmet Durakoğlu’ndan törenle devraldı. Saraç, “Hep birlikte, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve adalet için, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarının çözümü için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Barosu’nun geçen hafta sonu yapılan olağan genel kurul toplantısında Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adına yarışan Filiz Saraç, baro başkanlığına seçilmişti. Baronun 144 yıllık tarihinde ilk kadın başkan olan Filiz Saraç için bugün baroda tören düzenlendi. Törene, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez, eski İstanbul Barosu Başkanı ve hukukçu Turgut Kazan, baronun eski başkanı Ümit Kocasakal ve avukatlar da katıldı.
Törende konuşan eski Başkan Mehmet Durakoğlu, genel kurulun, Türkiye’nin de mesleğin de çok özel sorunlarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde tamamladığını belirtti. “İstanbul Barosu’nun genel kurulundan bir kez daha hepimizin, bütün Türkiye’ye bir mesaj vererek çıkmış olduğu gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor” diyen Durakoğlu, şöyle konuştu:
“Bu kabul, öteden bu yana baromuzun, Türk toplumunda demokratik kitle örgütü olarak, bir meslek örgütü olarak taşıdığı ağırlığın da önemli bir ifadesi oldu. Bunca zamandır çok büyük bir iddiayla götürmeye çalıştığımız, Türkiye’de yargının teminatı olarak tanımlanabilecek bir kurumsallığın yapılandırılmasından sonra, bu kez bu genel kurulda, 144 yıl sonra ilk kez bu denli bir büyük başarının üzerine bir de ilk kez bir kadın başkan seçmiş olmanın gururunu yaşadığımızı burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.
İstanbul Barosu, yıllardan bu yana Türkiye’nin özellikle içinde bulunduğu konumda, kadına karşı şiddetin bu denli yoğunlaştığı, bu denli özellikle kadın cinayetlerinin çoğaldığı bir dönemde, o mücadeleyi fiilen yapan, o alanda örgütlenmiş olan bir kurumsallık olarak şimdi, kendi kurumunun başına da bir kadın getiriyor olmak nedeniyle ne kadar övünse ne kadar gurur duysa azdır diye düşünüyorum. Bu başarı hepimize ait, bu başarı meslektaşlarımıza ait. Bu nedenle gerçekten de bu başarıya ortak olan, olmayan bütün meslektaşlarımıza özellikle buradan giden bir baro başkanı olarak teşekkür etmek istiyorum.
Söylediğim gibi, ülkemizin içinde bulunduğu olağanüstü koşullar var. Bu koşulları aşabilmemiz bakımından İstanbul Barosu’nun özel bir rol oynaması gerektiği dönemdeyiz. O rolü oynayacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Meslek sorunlarımıza ilişkin çok ciddi sorunlarımızın giderek büyüdüğü, giderek arttığı bir dönemdeyiz. Bu sorunların çözümünün de kaynağının yine bu yönetimler, bu yönetim anlayışları olduğu konusunda da kimsenin kuşku duymaması gerektiğini düşünüyorum. İstanbul Barosu, söylediğim gibi, bugün Türkiye’nin en etkili meslek odası ve demokratik kitle örgütüdür. Bir sivil toplum örgütü değildir ama öyle tanımlayanlar varsa onlara da söyleyelim, en etkili sivil toplum örgütüdür. Bu iddiasını asla kaybetmeyecektir. Kaybetmeyeceğine olan inancım da tamdır.
Bugünden itibaren öyle sanıyorum ki seçilen arkadaşlarımız da aynı anlayış içerisinde görevlerini yapacaklar ve bu dönem içerisinde de aynı etkinlik düzeyinde ‘en’ olmak gibi özelliği hiçbir zaman kaybetmeden mücadelemize devam edeceğiz. Bu nedenle bugün yapacağımız devir teslimin önemli olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarımız için bunun bir başlangıç olduğunu düşünüyorum ama seçilen arkadaşlarımız, özellikle de Sayın Başkan’ın kişiliğinde, müktesebatına baktığımız zaman asla bir yeni öğrenme dönemi yaşamadan, eski bildikleriyle başladığı için de bir büyük avantaj içerisinde olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla sorunları kavramakta da çözmekte de daha ustasının olmadığı bir dönemde yaşayacağız diye düşünüyorum.”
Konuşmasının ardından önceki yönetim kurulunda bulunan meslektaşlarını ve yeni Başkan Filiz Saraç’ı sahneye davet eden Durakoğlu, Saraç’a cüppesini giydirdi. Saraç, şunları söyledi:
“Bugün burada, İstanbul Baromuzun 22- 23 Ekim tarihlerinde gerçekleşen genel kurulunda yapılan seçimlerle oluşturulan başkan ve kurul üyeleri olarak huzurunuzdayız. Baro Başkanı’mız Sayın Mehmet Durakoğlu başta olmak üzere, önceki dönem yönetim kurulu, disiplin kurulu ve denetleme kurulu üyelerimize, Türkiye Barolar Birliği delegelerimize, baromuza bugüne kadar verdikleri emek için ayrı ayrı teşekkür ederiz. Birlikte baromuz için çalışmaya devam edeceğiz. Genel kurulumuz geride kalmıştır. İstanbul Barosu, İstanbul Barosu üyesi tüm meslektaşlarımızın barosudur. Hep birlikte, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve adalet için, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarının çözümü için mücadeleye devam edeceğiz. Hepinize saygılar sunuyoruz.”
Tören, çektirilen hatıra fotoğrafıyla son buldu. (ANKA)