İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi'nde verilen ders ve çalışmalara katılmak isteyen stajer avukat Şule Gökkılıç'ı başörtülü olduğu için derslere almak istemedikleri iddiasıyla haklarında "Görevi kötüye kullanmak" suçundan dava açılan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 21 tutuksuz sanık hakim karşısına çıktı. Kocasakal'ın avukatı Turgut Kazan, bazı basın organlarında Nimet Demir ismi ile yazılan dava konusuyla ilgili makalelerin bulunduğunu, bu kişinin yargılamayı yapan heyetin mahkeme başkanı olup olmadığının tespit edilmesi ve bu durumun doğru olması halinde reddi hakim talebinde bulunmak için süre verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Avukat Kazan'ın talebi yerinde bularak 10 günlük süre verdi.
Başsavcılık, şüpheliler hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve baro Yönetim Kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 21 avukat hakkında, “Görevi Kötüye kullanma” suçundan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Serpil Kırkeser’in DHA’da yer alan haberine göre, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu 21 tutuksuz sanık görevi kötüye kullanma suçundan hakim karşısına çıktı. İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın da aralarında bulunduğu 13 tutuksuz sanık ve şikâyetçi Avukat Şule Gökkılıç katıldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu da Kocasakal’ın avukatlığını yaptı.
50 yakın avukat da sanıklara destek için duruşmaya katılırken, Ergenekon ve Balyoz davalarının tutuksuz sanığı emekli Albay Dursun Çiçek de duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Kimlik tespiti yapılan Ümit Kocasakal evli ve iki çocuğu aylık gelirinin ise 5 bin TL olduğunu belirtti. Kimlik tespiti sırasında cep telefonunu söyleyen Kocasakal, “Telefonum 24 saat açık ve dinlenen bir telefondur” dedi. Kocasakal’ın bu esprisi salonda gülüşmelere neden oldu. Kimlik tespitinin ardından söz alan Avukat Turgut Kazan, söz konusu davayı dün kendisine verildiğini söyleyerek, “Yargıdaki kutuplaşma nedeniyle yargılama yapacak heyetin kim olacağı konusunda sorgulama yaptım. 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanının ismini internet ortamında sorguladığımda bir kısım yayın organlarında makaleler yazan, doğrudan bizim davamızı ilgilendiren yazılarla karşılaştım. Söz konusu makaleleri yazan kişinin mahkeme başkanı Nimet Demir’in olup olmadığı konusunda mahkeme başkanıyla görüşmek için dün adliyeye geldim. Ancak mahkemenizin duruşması vardı. Doğrulatamadım. Bu yüzden HSYK’ya başvurdum. HSYK’dan henüz bir cevap alamadım. Eğer söz konusu makaleleri kaleme alan mahkeme başkanı ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(CMK) (Hakimn reddi) 25. maddesinin uygulanması konusunda bize makul süre verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden bu süre içerisnde yargılama yapılmamasını talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti de, Avukat Turgut Kazan’ın, mahkeme başkanının yazmış olduğu makalelerden dolayı tarafsızlığını koruyamayacağı, bu yönde CMK’nın 25. maddesi uyarınca reddi hakim talebini bildirmek üzere süre istemesinin yerinde olduğunu belirtti. Mahkeme heyeti, mahkeme Başkanının yazmış olduğu makalelerin onun tarafsızlığı yönünde algı uyandırması, verilecek kararın tarafsızlığı konusunda şüphe uyandıracağının anlaşıldığını ifade etti. Reddi hakim talebinin üst mahkemece karara bağlanmasına karar veren mahkeme Avukat Kazan’ın bu konuda dilekçe sunması için 10 gün süre vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, Şule Gökkılıç, İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi’nde verilen ders ve çalışmalara katılmak istedi, ancak başörtülü olduğu için ders ve çalışmalara alınmak istenmedi. Gökkılıç, dini inancı gereği hakarete uğradığı gerekçesiyle aynı 2012 yılının Mart ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Adalet Bakanlığı’nın, kovuşturma yapılması için 2 Haziran 2014’te “olur” yazısı göndermesi üzerine Başsavcılık, şüpheliler hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve baro yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 21 avukat hakkında, “Görevi Kötüye kullanma” suçundan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.