İmamoğlu, Birgün gazetesine gerçekleştirdiği ziyarette şu açıklamalarda bulundu:
"Boğaz örneğinde olduğu gibi önümüze set koyulmaya çalışılan olaylarda daha fazla ilgili, denetimli, süreç içerisinde bir mekanizma kurmaya hazırız. Bütün ekibimiz hazır. Burada ne yapacaksınız ya da ne bekliyorsunuz sorularına bugünkü koşullarda bugünden cevap vermenin bir anlamı yok çünkü tamamen karşıyız bu düzen sisteme. Biz samimi olduğunu düşündüğümüz bir davetle Cumhurbaşkanlığı’na gittik. Üzerinden 75 gün geçti. Biz devletin en üst makamından samimiyet ve sözün gerçekleşmesini bekliyoruz. Biz bir komisyona davet edilecektik, belediyeleri ilgilendiren her husus orada şeffaf bir şekilde konuşulacaktı. Whatsapp grubu kuruldu diye gazetelere manşet atıldı. Bunun ancak komedyası çekilir. Biz toplumun önüne bu ve bunun gibi vakaları dizeriz. Yutkunamazlar, boğaz yönetmeliği boğazlarında kalır. Şu an söz verilen makam sahibi insanlar bu ülkenin neredeyse kırk milyonunu yönetiyor. Dolayısıyla hesabını da o 40 milyona verirler."
"İsraflar ve tasarruflarla ilgili tüm belediyelerimize verilmiş talimatımız var. Bütün birimlerimizin, şirketlerimizin bize yıl sonuna kadar rapor verme mecburiyeti var. Birincisi, ne kadar tasarrufta bulunuldu, ikincisi önlediğimiz israf kalemlerinin toplam maliyetinin ne olduğu. Bu raporumuzu yıl sonunda tümüyle açıklayacağız. Yanlışa asla müsaade etmeyeceğiz."
"Taksim’i, siz insanlara sormadan yapamazsınız. Biz bunu insanlara soracağız. Katılımcı bir yarışmaya da dönmesini istiyoruz bunun. 2020’de Taksim başta olmak üzere birkaç meydanın düzenlenmesine öncelik vermek niyetindeyiz. Önce Taksim’e ne yakışıyor diye düşünüp bir proje üretmemiz lazım. Tabi bazı kısıtlayan haller var. Orada tamamen bir beton var. Halk bakacak, beğenecek, en iyisini bulmaya çalışacağız. Şu anda Taksim’e bakınca yalnızca beton görüyorum. Kimse orayı meydan diye kabul etmez. Meydanlar, kendini yalnız hissettiğin yerler olmamalı."
"Yarın Londra’da bulunacağım. Çevreye duyarlılık, küresel ısıtmayla mücadele konulu metin oluşturmuşlar. Ben o metni imzaladım diye o kadar sevindiler ki insanlar. Tokyo’dan Pekin’e, Londra’dan Berlin’e pek çok yerle temaslarımızı daha iyi bir belediyelik için yapıyoruz. Gittiğimiz yerlerde demokrasi konusunda endişeleri olmaması gerektiğini çünkü toplumun kararlı olduğunu ifade ediyoruz. ‘Dünya bizim kötü olmamızı istiyor’ önyargısını bir kere yıkalım. Bizim zaten yeteneklerimiz var. Yeter ki açığa çıkaralım. Türkiye’yi iyi analiz etmiş akıllı siyasetçilerimiz de var. Aklı kendine yetmeyen ülkelerde siyasiler varsa da onların da çok fazla ömrü olmaz."
İmamoğlu'nun su zammına ilişkin açıklaması için TIKLAYIN