İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) deprem araştırması, vatandaşların yarısının oturduğu evlerinde 1999'daki büyük depremden önce inşa edildiğini ortaya koydu. 'Çürük raporu' olsa dahi evlerinden çıkamayacak olanların oranı da dikkat çekti.
İBB'nin İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul halkının depreme ilişkin algısını ve hazırlıklarını ölçmek amacıyla hazırladığı 'İstanbul'da Depremle İlgili Algı ve Tutum Araştırması'nı yayınladı. Araştırma için 5-7 Kasım tarihlerinde 769 kişiyle telefon aracılığıyla anket yapıldı.D
Katılımcıların yüzde 48'i, 1999'teki Gölcük depreminden sonra yapılmış binalarda otururken, yüzde 52'si deprem öncesi binalarda yaşadığını belirtti.
Bunun yanında, yüzde 46.4'ü oturduğu evin kendisine ait olduğunu, yüzde 47.4'ü kirada bulunduğunu, yüzde 6.2'si ise ev sahibi olmayıp kira da ödemediğini söyledi. Kiracıların yüzde 57.2'sinin 1999'daki deprem öncesi binalarda oturduğu kaydedilirken, ev sahiplerinde ise bu oranın yüzde 47.1'de kaldığı görüldü.
Katılımcıların yüzde 61.8'i 4-6 kat arası binada yaşadığını ifade ederken, yüzde 22.4'ü 1-3 kat arası, yüzde 9.7'si 7-9 kat arası, yüzde 6.1'i 10 kat ve üzeri binada yaşadığını belirtti.
18-40 yaş arası grubunun yüzde 55.6'sı deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bildiğini ifade ederken, bu oran 40 yaş ve üzeri katılımcılarda 50.9 olarak kayda geçti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 51.4'ü, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 60.7'si deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bildiğini ifade etti.
Bunun yanında, yüzde 40.1'i yaşam üçgeni kavramını bilmediğini aktardı. 18-40 yaş grubu içerisinde oran yüzde 65.5'ken, 40 yaş ve üzeri grupta yüzde 53.3 idi.
Katılımcıların yüzde 27.9'u deprem çantasına sahip olduğunu belirtirken, yüzde 72.1'i deprem çantası sahibi olmadığını ifade etti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 25.6'sı, üst-orta ve üst sosyoekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 35.8'inin deprem çantası var.
Yaşadığı bölgedeki acil toplanma alanını bilip bilmediği sorulan katılımcıların yüzde 52.6'sı yakınındaki deprem toplanma alanını bilmediğini ifade etti. 18-40 yaş grubun yüzde 47.9'u deprem toplanma alanını bilirken, 40 yaş ve üzeri grupta bu oran yüzde 46.9. Bu soruda sosyo-ekonomik gruplar arasında belirgin bir farklılık görülmedi.
7 veya daha şiddetli bir deprem meydana geldiği takdirde katılımcıların yüzde 22.4'ü yaşadığı binanın yıkılacağını, yüzde 16.7'si ağır hasar, yüzde 26.5'i orta hasar ve yüzde 20.9'u az hasar alacağını düşündüğünü ifade etti. Yaşadığı binada hasar olmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 13.5.
Gölcük depremi öncesi binalarda oturan katılımcıların ise yüzde 22.4'ü binasının ağır hasar alacağını, yüzde 32.3'ü yıkılacağını düşündüğünü belirtti.
Katılımcıların yüzde 62,5'i, “Binanıza çürük raporu verilmiş olsaydı ne yapardınız veya nasıl bir süreç yaşanacağını düşünüyorsunuz?” sorusuna, güvenli bir konuta taşınacakları yanıtını verdi.
Katılımcıların yüzde 22.6'sı aynı binada yaşamaya devam edeceğini ifade etti. Aynı binada kalacağını belirten katılımcıların yüzde 80'i, sebebinin 'maddi yetersizlik' olduğunu belirtti.
Maddi yetersizlik sebebiyle yaşadığı yerde kalmaya devam edeceğini belirten katılımcıların yüzde 68.6'sı, Gölcük depremi öncesi binalarda oturduğunu kaydetti.
Daha güvenli bir konuta taşınacağını söyleyenlerin oranı, alt-orta ve alt sosyo-ekonomik grupta 59.6 iken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 72.3 oldu.