İstanbul'da ekmeğe bir yılda 2. zam talebi; fiyatı 2.5 TL olabilir

İstanbul'da ekmeğe bir yılda 2. zam talebi; fiyatı 2.5 TL olabilir

İstanbul'da en son Mayıs 2021'de zamlanarak 1.75 TL'den 2 TL'ye çıkan ekmek fiyatlarının şimdi de 2.5 TL'ye çıkması gündemde. Fırıncılar bu ayki İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisi'ne yüzde 25'lik zam teklifini sundu.

Sözcü'den Gamze Bal'ın haberine göre İstanbul’da satılan ekmek fiyatlarına bir yıl içinde ikinci zam teklifi geldi. Un ve enerji maliyetleri başta olmak üzere girdilerdeki artıştan yakınan fırıncılar,  yaptıkları değerlendirmede ekmek fiyatları en son 2021 Mayıs’ta artmış olmasına rağmen ağustos ayında yeniden zam teklifinde bulunduklarını anlattı.

"İTO yönetimine baskı yapacağız"

İTO 12 No'lu Ekmek Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkanı Hasan Demir, bu ay toplanan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisi’nde halihazırda 2 TL’ye satılan 220 gram ekmeğin 2.5 TL’den satılmasını talep ettiklerini söyledi.

İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin ise girdi maliyetlerinde ciddi bir zam furyası olduğuna işaret ederek “Özellikle un fiyatlarındaki artış had safhada. Şu an için herhangi bir zam talebimiz olmasa da bununla ilgili bir çalışmamız var. Yetkililerle görüşmek için altyapı oluşturuyoruz” diye konuştu.

İTO’ya sunulan zam teklifinin en geç ekim ayında yapılacak meclis toplantısında karara bağlanması bekleniyor. Bu teklif kabul edilirse İstanbul’da bir ekmek bir yılda yüzde 42 zamlanmış olacak.

İstanbul genelinde ekmeğe son zam 2021 Mayıs’ta yapılmış; fiyatlar 1.75 TL’den 2 TL’ye çıkmıştı. Halk Ekmek ise 2020 Eylül’de yüzde 33 zamlanarak 1 TL’ye çıkmasının ardından 17 Temmuz 2021’de yüzde 25 daha zamlanarak 1.25 TL’ye yükselmişti.

İTO 12 No'lu Ekmek Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi Başkanı Hasan Demir, sundukları zam teklifinin İTO yönetimi, belediye temsilcileri, Ticaret İl Müdürlüğü ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden oluşan 5’li komisyon tarafından değerlendirileceğini anlattı. Ancak zam, bu komisyondan geçerse Ticaret Bakanlığı’ndan da onay almak zorunda. Demir, “Zam teklifinin kabul edilmesi halinde yeni fiyatlar ekim ayından sonra vatandaşa yansımış olur” dedi.

Fırıncının son 2 yıldır yaşadığı en büyük sıkıntı maliyetlerdeki artışın durmaması” diyen Demir, “Sunduğumuz zam teklifi 3-4 ay değerlendiriliyor. Kabul edilse dahi maliyetler hızlı arttığı için verdiğimiz zam teklifi de yetersiz kalıyor. Yeni teklifimizin kabul edilmesi de kolay olmayacaktır. Ancak İTO yönetimine baskı yapacağız, gerekçemizin haklılığını anlatacağız” diye konuştu.

"Maliyetlerdeki durdurulamayan artışlar, yapılan tarifeleri geçersiz kılıyor"

Ekmek fiyatlarında son 3 senede 6 kez tarife değişikliği yaşandığını aktaran Demir, şöyle devam etti: “Bu az bir sayı değil, farkındayız. Ancak maliyetlerdeki durdurulamayan artışlar tarifelerdeki değişikliği de geçersiz kılıyor. 2020 Ocak’ta 103 TL’ye aldıkları unun 175 TL’ye yükseldiği. Kabaran elektrik ve doğalgaz faturaları da bizi çok zorluyor. Maliyetlerdeki artışa yetişemiyoruz. Bu yüzden sık sık tarife ister hale geldik. Keşke un fiyatlarını sabitleyebilseler” dedi.

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ise, un fiyatlarının sadece son 3 ayda yüzde 30 arttığı bilgisini verdi.

"Hammaddeyi sağlasınlar zam talep etmeyelim"

İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin ise, tüm girdi maliyetlerinin serbest piyasa koşullarında arttığı bir ortamda ekmek fiyatlarındaki değişimin komisyonun elinde olmasına tepkili.

Ekmek fiyatları İstanbul’da ve tüm Türkiye’de 5’li bir komisyon tarafından belirleniyor. Bunu çok yanlış buluyorum” diyen Erdoğan değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

Elektrik, su, doğalgaz, susam, maya, un, personel giderleri, vergisel ödemeler vs tamamen serbest piyasa ekonomisiyle belirleniyor. Maliyetler söz konusu olduğunda herkes istediği zammı yapabiliyor ama fırıncıya deniliyor ki, ‘ekmeğe zam yapabilmen için 5’li komisyona bağlısın.’ Ayrıca bakanlığın da görüşü alınıyor. Bu uygulamadan vazgeçilmeyecekse de 1990’lı yıllardan önce uygulanan ‘tahsisli hammadde’ verilmesini talep ediyoruz. Yani ihtiyacımız olan hammadde devlet tarafından uygun fiyatlı olarak tahsis edilsin, biz de zam talep etmeyelim.