Belediye otobüsündeki orta yaş üstü kadınlar, hep birlikte İzmir Marşı'nı söylüyor, Türk bayrağı sallıyor, cep telefonlarıyla bol bol görüntü alıyor ve sürekli gülüp birbirileriyle şakalaşıyor.
Önce birkaç yaşlı erkekten, "Lütfen bayanlar, burası siyaset yeri değil" tepkisi gelse de kadınların tepkilere şarkı söyleyerek yanıt vermesiyle, kızanlar da gülmeye başlıyor.
Bu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bulunduğu Saraçhane'ye doğru giden ve muhafazakarlık açısından simgesel bir önemi bulunan, 'Harbiye'nin karşıtı' Fatih içinden geçen bir otobüs.
Bir noktada trafik tıkanınca otobüsten inenler sloganlarla yürümeye başlıyor.
Sosyal medyada bir dönem kimi kesimler tarafından karikatürleştirilen, otobüsten sokağa, kamusal alandaki muhalif tavırları espri konusu yapılan 'laik teyzeler', Fatih içinden büyük bir özgüvenle geçip Saraçhane'ye ilerliyor.
Genelde İslamcı ve sağ grupların yürüyüşlerine alışkın Fatih esnafı, manzara karşısında şaşırıyor.
Ancak ne onlara esnafa ne de esnaf onlara herhangi bir rahatsız edici davranışta bulunuyor.
Hatta bir modern tesettür firması önünde bekleyen genç çalışanlar onlara el sallıyor, bol el sallamayla karşılık alıyor.
Saraçhane'de ise hem 'laik teyzelerden' hem de diğer muhalif kesimlerden binlercesi daha var.
Saraçhane'de bu kez daha önce aşılmadık şekilde bol bol, üzerinde kalpaklı Mustafa Kemal Atatürk figürü bulunan ve Cumhuriyet mitingleri döneminde yayılan Türk bayrakları satılıyor.
Bunun yanında Ekrem İmamoğlu atkılarına da ilgi büyük.
Kızıl akşam güneşi altında giderek kalabalıklaşan kitlede genç veya yaşlı, kadın katılımı dikkat çekiyor.
CHP'nin genelde kalesi olarak bilinen yerlerde yapılan mitinglerden farklı olarak ciddi oranda bir kent yoksulunun da orada bulunduğu göze çarpıyor.
Başörtülü kadınların yoğunluğu, ortalama CHP mitinglerinde olandan fazla gözüküyor.
Siyasi görüşlerde de belli ki farklılıklar var…
Bir ara yanımda bozkurt işareti, sol yumruk ve zafer işaretinin yan yana yapıldığını görüyorum.
CHP bayrağı çok az sayıda; birkaç İYİ Parti bayrağına da rastlıyorum.
Ara ara atılan "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganı Gezi'nin, ara ara söylenen Gündoğdu marşı sosyalistlerin etkisini düşündürüyor.
"Ekrem Başkan" dışında en çok atılan sloganlardan biri ise son yıllarda kimilerince Cumhuriyetçi, kimilerince ulusalcı olarak tarif edilen kesimlerle özdeşleştirilen "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" oluyor.
Anlaşılan o ki, katılanlar arasında önemli bir HDP'li seçmen grubu da var.
İmamoğlu'nun kimseye ayrımcılık yapmadığını vurguladığı ve "Biz Türk'e de, Kürt'e…" diye başladığı cümlesinde Kürt lafından sonra bir alkış kopuyor.
Yine herkese hizmetten bahsettiği sözlerinde, her partinin destekçilerine hizmet vereceğini söylerken "HDP'liler" dediği yerde de yine alkış, uğultu artıyor.
Güneydoğu Anadolu bölgesinden bir türkü çalınırken, büyük bir kitlenin bunu zafer işaretiyle söylemesi de dikkat çekiyor.
Kitleler, uzun bir süre boyunca belediye binası önündeki otobüsten çalınan şarkılara büyük bir coşkuyla eşlik ediyor, sloganlar atıyor.
Coşkunun en fazla olduğu an İmamoğlu'nun otobüsün üstüne çıkıp konuşmaya başladığı an oluyor.
İmamoğlu'nun kitleye hitap ederken onlarla konuşmaya çalışan tarzı, onlarda da karşılık bulmuşa benziyor.
Onun sözlerine yorum yapılıyor, sorulu cümle kurduğu zaman topluca cevap veriliyor, bol bol alkışlanıyor.
Otobüsün yakınlarından sürekli İmamoğlu'na bağıranlar oluyor.
Mesela bir yaşlı kadın, "Ekrem oğlum senin için Trabzon'dan geldim, bir bak buraya" diyor.
İmamoğlu aşağıdaki birine "Seni çok öpüyorum" dediğinde bir adam, "Bizi de öp İmamoğlu" diyor, herkes gülüyor.
Bazıları İmamoğlu'nun yanındaki CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na da sürekli bağırıyor.
"Canan Başkan" deyip ona el sallayanlar oluyor. Kaftancıoğlu da el sallayarak, gülümseyerek ya da elini göğsüne götürerek selamlarını alıyor.
Mitingde alışılageldik resmiyeti aşan 'bir rahatlık var'.
Konuşmanın sonunda İmamoğlu'nun tepesinde bulunduğu otobüsün üzerine yazılama yapılması da bunun göstergelerinden.
Eline kalem geçiren herkes, otobüse bir şeyler karalamaya başlıyor.
Bir anda otobüsün üzeri "Iğdır'a selam"dan "Karagümrük Roman gençleri E. İmamoğlu dedi"ye kadar onlarca yazıyla doluyor.
Kimse bunu yapmamaları konusunda onları uyarmıyor.
İmamoğlu ve CHP'liler oradan ayrıldıktan sonra kutlamalar saatlerce sürüyor.
Davullu, zurnalı; halaylı, horonlu kutlamalara, belediye önündeki yol trafiğe açıldıktan sonra geçen birçok araç kornalarla destek oluyor.
Kalabalıkları ancak CHP'liler, "Hafta sonu daha büyük kutlama yapacağız, dağılalım" çağırısıyla dağıtabiliyor.
En son olarak bir grup genç, Saraçhane Parkı'nda oyunlarla kutlamayı bitiriyor.
Ne polisle ne de başkalarıyla gerilim var. Tek tartışma, Hemşin horonu oynamak isteyenlerle, 'Omuzdan Tutun Beni' şarkısıyla halay çekmek isteyenler arasında yaşanıyor, halaycılar kazanıyor.
Orta yaşlı bir kadın "17 yıldır bugünü bekliyordum" diyor.
Kimisi AKP iktidarlarına referansla 17, kimisi İstanbul'un Refah Partisi'ne geçtiği döneme atıfla 25 diyor ama "Yıllardır bu günü bekliyorum" lafı çok duyuluyor.
Tüm bu atmosferden sonra hafta sonu yapılması planlanan kutlama, çok kendine özgü olacak gibi duruyor.