“İstanbul'da Koronavirüs Algı, Beklenti ve Tutum Araştırması” katılımcılarının yüzde 79,7’si, Koronavirüs hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu belirtti. Salgınla mücadelede kısıtlama ve denetimlerin artırılması gerektiği vurgulanırken, kısıtlama isteyenlerin yüzde 29,2’si sokağa çıkma yasağı, yüzde 15,3’ü on beş günlük karantina uygulaması talep etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul İstatistik Ofisi tarafından gerçekleştirilen “İstanbul’da Koronavirüs Algı, Beklenti ve Tutum Araştırması” yayınlandı. 749 İstanbul sakini ile Bilgisayar Destekli Telefon Anketi (CATI) yöntemi kullanılarak oluşturulan çalışmada, İstanbulluların Koronavirüs’e karşı algı, beklenti ve tutumları ölçüldü.
Katılımcılara yöneltilen “Koronavirüs ile ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunuzu düşünüyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 13'ü yeterince bilgi sahibi olmadığı, yüzde 7,3'ü emin olmadığı, yüzde 79,7'si ise yeterince bilgi sahibi olduğu yanıtını verdi.
“Koronavirüs ile mücadelede başka ne önlemler alınabilir” sorusuna, katılımcıların büyük bir kısmı kısıtlamaların artırılması gerektiğini söyledi. Bu kısıtlamalar içerisinde, yüzde 29,2 ile sokağa çıkma yasağı ve yüzde 15,3 ile on beş günlük karantina uygulaması dile getirildi. Katılımcılar karantinaya girilmesi durumunda maddi yardıma gereksinim duyacaklarını ifade etti.
Katılımcılar tarafından değinilen bir diğer konu da denetimlerin artırılması oldu. Koronavirüs’ün kontrol altına alınabilmesi için vatandaşların kurallara uyması ve gereken durumlarda cezai yaptırımlara başvurulması gerektiği de kaydedildi.
Katılımcılara yöneltilen “Son 10 gündür Koronavirüs’le ilgili hangi önlemleri alıyorsunuz?” sorusuna, mart ayında, yüzde 40,4 “Eldiven kullanıyorum”, yüzde 35,8 “Maske takıyorum” yanıtını vermişti. Kasım ayında ise yüzde 31 eldiven, yüzde 99,6 maske kullandığını belirtti.
“Son 10 gündür Koronavirüs’le ilgili önlem almak için beslenmenize dikkat ediyor musunuz?” sorusuna, katılımcıların mart ayında yüzde 60,4'ü, Kasım ayında yüzde 91,8'i “Evet” yanıtını verdi.
Katılımcıların yüzde 45,5'i mart ayında toplu taşıma kullanmadığını ya da daha az kullandığını belirtirken, Kasım ayında bu oran yüzde 82'ye yükseldi. Koronavirüs dönemi öncesinde ulaşım için katılımcıların yüzde 39'u otobüs, dolmuş ve benzeri ulaşım araçlarını, yüzde 34,2'si şahsi araçlarını, yüzde 20,8'i metro, Marmaray gibi ulaşım araçlarını kullandıklarını, yüzde 6'sı gideceği yere yürüyerek ulaştıklarını belirtti. Koronavirüs döneminde ise ulaşım tercihlerinin değiştiğini belirten katılımcıların; yüzde 26,3'ü otobüs, dolmuş ve benzeri ulaşım araçlarını, yüzde 51,3'ü şahsi araçlarını, yüzde 10,3'ü metro, Marmaray gibi ulaşım araçlarını kullandıklarını, yüzde 12,1'i ise yürüyerek ulaştıklarını belirtti.
Koronavirüs’ten önceki zamana göre daha fazla alışveriş yaptığını belirtenlerin oranı, martta yüzde 25,9 iken, Kasım'da yüzde 11,5 oldu. Katılımcıların yüzde 77,6'sı gıda ürünleri, yüzde 45,9'u temizlik malzemesi, yüzde 15,3'ü bağışıklık güçlendirici destek ürünleri, yüzde 2,4'ü ise bebek bakım ürünleri aldığını ifade etti.
Pandemi nedeniyle yaşanan gelişmeler neticesinde, katılımcıların yüzde 69'u endişe, yüzde 65'i stres, yüzde 58,4'ü korku, yüzde 45,5'i yalnızlık ve yüzde 44,9'u umutsuzluk seviyelerinin arttığını belirtti. Mart'ta, katılımcıların yüzde 57,9'u endişeli, yüzde 18,1'i kısmen endişeli ve yüzde 24'ü endişeli olmadığını ifade ederken, Kasım'da, yüzde 70,9 endişeli, yüzde 11,5 kısmen endişeli ve yüzde 17,6 endişeli olmadığını söyledi.
Mart ayında yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 75,2'i virüsün kendisine ya da yakınlarına bulaşmasından, yüzde 81,1'i ekonomik sorunların yaşanmasından, yüzde 70,4'ü eğitim hizmetlerinin aksamasından, yüzde 70,3'ü günlük yaşantısının daha fazla kısıtlanmasından ve yüzde 41,6'sı yeterli düzeyde gıdaya erişememekten endişe duyduğunu kaydetmişti. Kasım ayında ise yüzde 91,6'sı virüsün kendisine ya da yakınlarına bulaşmasından, yüzde 87,9'u ekonomik sorunların yaşanmasından, yüzde 80,6'sı eğitim hizmetlerinin aksamasından, yüzde 65,6'sı günlük yaşantısının daha fazla kısıtlanmasından ve yüzde 35,7'si yeterli düzeyde gıdaya erişememekten endişe duyduğunu belirtti.
“Tanıdıklarınızdan hangileri Koronavirüs hastalığına yakalandı?” sorusuna katılımcıların verdiği yanıtın ilki komşuları, ikincisi İstanbul'da yaşayan akrabaları, üçüncüsü ise iş arkadaşları oldu. Katılımcıların yüzde 91,8'i ülke ekonomisinin salgından olumsuz etkilendiğini; yüzde 92,5'i ise önümüzdeki dönemde de bu etkinin devam edeceğini düşünüyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 76,4'ü Türkiye'de, yüzde 82,9'u ise İstanbul'da Koronavirüs vakalarının ilerleyen dönemde artacağını belirtti. Mart'ta, katılımcıların yüzde 97,5'i virüsün 12 ay içerisinde kontrol altına alınacağı düşüncesindeyken, Kasım ayında yüzde 58,9 'a düştü. Yüzde 20,1'i 13 – 24 ay içerisinde kontrol altına alınacağını düşünürken, yüzde 21'i ise 24 aydan daha fazla süreceğini kanaatinde.
Çorona virüs aşısı geldiği takdirde, erkeklerin yüzde 55,4'ü kadınların ise yüzde 41,6'sı aşı olmak istiyor. Yaş aralığına göre bakıldığında ise 61 yaş ve üzeri kişilerin yüzde 60,5'i, 41 – 60 yaş aralığındaki kişilerin yüzde 51'i, 31 – 40 yaş aralığındakilerin yüzde 42,2'si ve yüzde 18 – 30 yaş arasındakilerin yüzde 50,3'ü aşı olmak istediğini belirtti.