"İstanbul kaybetti, artık metro bile bu şehri kurtarmaz"

"İstanbul kaybetti, artık metro bile bu şehri kurtarmaz"

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, "İstanbul gibi bir kentte rant üretiminin kesilemeyeceğini" savunarak "İstanbul kaybetmiştir, daha daha kaybedecektir. Ne kadar çok yeni yollar yaparsanız yapın, trafiğin sıkışmasına çare bulamazsınız. Çünkü yeni yol ve köprüler daha büyük yerleşmeleri, daha büyük göçleri kente çekmektedir" dedi. Bursalı, sözlerinin devamında "İstanbul’u metro bile kurtaramaz" ifadesini kullandı. 

Orhan Bursalı'nın "İstanbul’u parçalayacak bir hayat projesi aranıyor..." başlığıyla yayımlanan (16 Ekim 2017) yazısı şöyle:

Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul için projesi ne? Önceki yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu, İstanbul’un rantını İstanbul ve İstanbullular için harcayacağız, demişti. Fazlası yok. Şüphesiz İstanbul rant üreten bir kent, bu rant iktidarın ve yandaşlarının cebine girerken (Kadir Topbaş, 50 yıl daha dine adasa kendini, İstanbul’un iki eli yakasındadır) bu rantı İstanbullular için harcamak doğal ve normaldir.  Fakat İstanbul’un rantını dağıtacağız söylemi, bu kent büyük rantlar üretmeye devam edecek anlamı taşır.  Gerçekçi olursak, İstanbul gibi bir kentte rant üretiminin kesilmesini beklemek doğru olmaz. Ama rant üretimini minimal düzeylere indirecek politikaları düşünmek gerekir. Önümüzdeki yerel seçimlerde, CHP’nin ve tabii ki Hayır Cephesi’nin görüşleri nedir?    Kent öldü  Ben kendi görüşümü yazayım: İstanbul’u parçalayıp dağıtacak her proje, bu kentin ve ülkenin yüksek çıkarlarına hizmet edecektir.  Önümde CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi’nin bir açıklaması duruyor. İstanbul, “Trafik Sıkışıklık Endeksi”ne göre, dünyada birinci sıralarda. Araç sürücüleri trafikte yüzde 58’lik bir gecikme yaşıyor, 30 dakikalık mesafeyi yüzde 109’luk bir gecikmeyle 62 dakikada gidiyor. Sonuç: İstanbul’da yaşayan bir sürücü fazladan 219 saatini trafikte geçirmek zorunda kalıyor! Bazıları için çok daha büyük bir zaman harcaması var.  Günde en az 1000 araç trafiğe çıkıyor, İstanbul trafiğine. Bu kentte 4 milyon kadar araç var. Sistem kente yüz binlerce araba pompalarken, durmadan çevre yolları, köprüler, denizaltı yolları vb. yapılıyor. Tüm bunların hepsine trilyonlar yatırılıyor.    Bu yönetimin projesi İstanbul’u batırmak  İktidarın tek projesidir bu. İstanbul’u mümkün olduğu kadar büyütmek, çoğaltmak, daha çok beton yığınına dönüştürerek yaşanmaz hale getirmek, tüm Anadolu’yu İstanbul’a çekmek.  Kuzeyi yerleşime açmıştır. Tüm çevresi İstanbul’u daha da saracak ve canavar elleriyle boğazını daha da sıkacak, daralmış nefes borusunu daha sıkacak ve atardamarlarını devre dışına bırakacaktır.  Bu süreci yaşıyoruz.  Bu yarışı İstanbullunun kazanması mümkün değil. İstanbul kaybetmiştir, daha daha kaybedecektir. Ne kadar çok yeni yollar yaparsanız yapın, trafiğin sıkışmasına çare bulamazsınız. Çünkü yeni yol ve köprüler daha büyük yerleşmeleri, daha büyük göçleri kente çekmektedir. Metro projeleri gecikmiştir ve yapımı yavaş seyrediyor.    İstanbul’u metro bile kurtaramaz  İstanbul Türkiye’nin servetini durmadan yutan bir canavara dönüşmüştür. Mesele sadece trafik değil, kalabalıklar kenti yaşanmaz hale getiriyor. İktidar, bu kalabalıklardan beslenmekte ve semirmekte...  İnşaat ya Resulullah!  Rant, para ya Resullulah!    Büyük emeğe çağrı  Doğan Kuban Hoca, İstanbul Türkiye’yi batırıyor, deyip duruyor.  Bu durumda İstanbul’u yönetmeye talip olan muhalefet;  a) İstanbul için büyük fikirlere ve planlara sahip olmak zorundadır.  b) Göçü durduracak ne gibi önlemler düşünüyor? Geri göç için nasıl ne yapacaktır?  c) İstanbul’u nasıl parçalayacak ve dağıtacak?  d) İstanbul’a nasıl hayat verecek?  CHP ve muhalefet bir büyük sivil inisiyatifle büyük bir emek harcamalı...  Buna hazır olan kimse var mı bu ülkede?