İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü: Alışın, gitmiyoruz!

İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü: Alışın, gitmiyoruz!

İstanbul 13. LGBTİ Onur Yürüyüşü, Vali Vasip Şahin’in ramazan nedeniyle getirdiği yasağın ardından polisin tazyikli su, biber gazı ve plastik mermiyle yaptığı sert müdahaleye sahne oldu. Grubun müdahaleyle dağıtılmasının ardından CHP’li ve HDP’li vekillerin araya girmesiyle İstiklal Caddesi bazı katılımcılara açıldı, ancak Tünel’e yürüyen gruba polis tekrar müdahale etti. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü kapsamında yapılacak basın açıklaması da polis müdahalesi nedeniyle yarım kaldı. Basın açıklamasında, “Baskılara ve bizi yok sayan devlete karşı sesimizi her zamankinden güçlü çıkaracağımızı bildiriyor ve bir kez daha diyoruz ki; Alışın Gitmiyoruz!” ifadelerine yer verildi.

Polis müdahalesinin ardından yapılan basın açıklaması şöyle:

Bugün 13.'sünü gerçekleştirmek istediğimiz kitlesel Onur Yürüyüşü Ramazan gerekçesiyle valinin izin vermemesi sonrası polis saldırısıyla karşılaştı. Taksim'de ve ara sokaklarda polisin yoğun gaz ve plastik mermi saldırısına karşı kitle dağılmadı ve son olarak Tünel'de 18:4'te Tünel'de buluştu. Burada da basın açıklamasını yaptığımız sırada polis saldırdı ve hala saldırıya devam ediyor.

Baskılara ve bizi yok sayan devlete karşı sesimizi her zamankinden güçlü çıkaracağımızı bildiriyor ve bir kez daha diyoruz ki; Alışın Gitmiyoruz!

Bugün saldırı nedeniyle yarısını okuyabildiğimiz basın açıklaması:

Yolumuzu yol, mücadelemizi mücadelesi benimsemiş tüm dostlar merhaba!

2015 İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü, İstanbul Valiliği tarafından, önceden haber verilmeksizin ve aniden, Ramazan ayı gerekçe gösterilerek yasaklanmıştır.

Polis, 100 bin kişinin katılımı beklenen yürüyüşe, biber gazı, plastik mermi ve TOMAlar ile saldırmıştır.

Onurumuza sahip çıktık ve direndik. Danslarımızla, şarkılarımızla, aşklarımızla direndik!

Aşk kazanacak!

Sizlere burada, bu saldırı gerçekleşmeseydi okunacak olan basın açıklamasını paylaşmak istiyoruz.

 “Normal” temasıyla gerçekleştirdiğimiz 23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası’nı hep birlikte geride bıraktık. Biz bu sene “normal” i tema olarak toplumun belirlediği cinsiyet rollerini benimsemekte yetersiz veya beceriksiz olduğumuzdan seçmedik, aksine Normalin arandığı, beklendiği her yer, dayatılana, olması gerekene uymayan her kadın ve erkek için inkarın, ayrımcılığın ve şiddetin mekanına dönüşebildiğini bildiğimizden yanlış veya yalnız olmadığımız vurgulamak için seçtik. Yaşamlarımızı başkalarının belirlediği normların değil, kendi arzularımızın peşinde kuracağız!

Bugün burada 100 bini aşkın kişi 13. Onur yürüşünde Özgürlük ve Eşitlik taleplerini haykırmak için toplandı. Lezbiyenler, Geyler, Biseksüeller, translar ve interseksler olarak olarak yaşama, barınma, çalışma, eğitim ve sağlık gibi en temel haklarımızı geri almadan, varoluşumuz baskılanmadan, rencide edilmeden, kınanmadan, aşağılanmadan yaşamak için, ALIŞIN, BURADAYIZ, GİTMİYORUZ demek için toplandık.

23 yıllık bir geçmişe sahip, kökleri çok daha derinde olan bu haraket, Homofobik, transfobik ve cinsiyetçi olmayan özgür bir dünya talebimizi haykırma şansı bulduğumuz Gezi Direnişi sonrası daha da görünürlük kazandı ve geniş kitlelere mücadelesini yayma şansı buldu. Hızla artan görünürlük bizi bir yandan güçlendirirken diğer yandan LGBTİ’lere yönelik nefret saldırıları da artmasına neden oldu. LGBTİ’lere yönelik nefret suçlarının “haksız tahrik indirimi” ile cezasız kalması, ana akım siyasette yer alan kişilerin LGBTİ’lere yönelik homofobik tavırları, medyada bulunan sansür ve medyanın nefret dili, özellikle siyaset yapan LGBTİ’lere yönelik ağır ve hedef gösterici söylemler, LGBTİ Hakları konusunda adım atan partilerin homofobik tepkilerle karşılaşmaları saldırganlarımızı cesaretlendirmekte ve bizi açık birer hedefler haline getirmektedir. İşte tam da bu nedenle yıllardır süren eşit yurttaşlık ve nefret suçları yasa talebimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Anayasanın eşitlik maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eklenene ve nefret suçları yasası çıkana kadar da bu talebimizi tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğiz. Anayasa ve tüm yasalarda tamamen eşitlik sağlanana kadar durmayacağız!

İzmir’de intihar eden trans erkek Okyanus’un geride bıraktığı “Ne boka yaradı normal olmak” notu hala hafızalarımızda, Evde, okulda, sokakta, işte –mekanın her türlüsünde, makul de değiliz, makbul de! Heteroseksizmin; homofobi, bifobi ve transfobinin; inkarcı genel ahlakın, ayrımcılığın, nefretin ve şiddetin kurucusu, sürdürücüsü normlara ve normallere inat BİZ NORMAL DEĞİLİZ. Kendini yalnız ve yanlış hisseden belki de intiharı düşünen tüm dostlarımıza sesleniyoruz: BİZ VARIZ. BURADAYIZ. YALNIZ DEĞİLSİNİZ!

Yıl içinde bir çok yerelde LGBTİ oluşumları, üniversitede LGBTİ klüpleri açıldı, Mersin, Malatya, Çorum, Samsun gibi Türkiye’nin 11 farklı ilinde Onur yürüyüşleri yapıldı, eşit yurttaşlık bazında LGBTİ mücadesi yerel yönetimlerin gündeminde yer buldu. Bu sene bir çok parti, belediye, sivil toplum örgütü ve tanınmış kişi Onur Haftasında gökkuşağı renklerini profillerine taşıyarak LGBTİ Hareketine desteklerini gösterdi. Tüm bu gelişmeler homofobiye, transfobiye, bifobiye, LGBTİ mültecilerin görünmezliğine, LGBTİ mahpusların cezaevlerinde yaşadıkları tecride, dünyanın pek çok yerinde LGBTİ’lere yönelik korkunç zulme ve daha nicesine karşı bize umut ve direnme cesareti vermekte.

Devletsiz, sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünyanın hayali ile diğer toplumsal mücadeleler ile de dayanışarak çıktığımız yolda emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Hayallerimizi gerçekleştirene kadar da hiç bir yere gitmiyoruz!

Şimdi sizleri bu yıl içinde kaybettiğimiz dostlarımız

Okyanus Efe

Sinan Akyüz

Eylül Cansın

Neçirvan

Onur Kayır

Doğa Asi Çevik

Hande öncü

Madonna

D.E

Gülşen

Migel ve Işıl

Eylül

İpek Kaya

Ege

 

ve IŞID tarafından cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle katledilen tüm LGBTİ’ler, Kobane’de hayatlarını kaybeden tüm siviller anısına ses çıkarmaya davet ediyoruz.