İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını savunan Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, "Benden kadın düşmanı çıkmaz, boşuna uğraşmayın" görüşünü savundu.
Kaplan, "Sözleşme konusunda yazdığım her cümleye, kadın cinayetlerini, şiddetini kınayarak başladığımı özellikle hatırlatmak isterim. İkinci olarak, benim talebelerimden yüzde 70’i, 80’i kız kardeşlerimden oluşuyor. Eğer ben kadın düşmanı olsaydım, böyle bir şey olur muydu? Kızların, erkeklerden her zaman daha çalışkan olduklarını gözlemiyorum. Sorumluluklarını daha fazla önemsediklerini görüyorum. Bunu her zaman söylerim. Son olarak gazetenin başına geldiğimde haklarının yendiğini düşünerek beş kız arkadaşı editör yapmış, maaşlarını da erkek editörlerle denkleştirmiştim. O zaman medyamızda küçük ölçekli bir deprem olmuştu bu hadise!" düşüncesini dile getirdi.
Kaplan, "Başta AK Parti olmak üzere çeşitli partilerin kadın kollarında en üst kademelerde çalışan, milletvekili olan, yüksek bürokraside görev yapan çok sayıda kadın öğrencim var. Benden kadın düşmanı çıkmaz. Boşuna uğraşmayın. Kadınların çok köklü, devâsâ sorunları var. Kendilerini ifade etme, dertlerini dile getirme, çözüm bulma konusunda birlikte teorik ve pratik olarak az şey yapmadık." değerlendirmesinde bulundu.
Kaplan, "Müslüman aile, sadece edep, hayâ, karşılıklı muhabbet, karşılıklı hürmet, karşılıklı iffet, karşılıklı vefa, cefa ilkelerini işletsin, hem ailede şiddet, cinayet filan olmaz hem de erkek kadın düşmanlığı, husumeti yer bulamaz, insan olarak insanca bir hayat-dünya kurulması yolculuğunda muazzam mesafeler kat ederiz. Eğer insan türünün geleceğini düşünüyorsak Müslüman aile kavramı üzerinde kafa yormak zorundayız" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın
TIKLAYIN | 20 maddede İstanbul Sözleşmesi nedir?
TIKLAYIN | Akademisyen ve hukukçular İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına ilişkin ne düşünüyor?
TIKLAYIN | İstanbul Sözleşmesi tartışması siyasi partiler tarafında nasıl ilerliyor?