İstanbul Tabip Odası, 'Koronavirüs'te kamu ve özel hastaneler' raporlarının ardından İstanbul’daki Aile Sağlığı Merkezleri (ASM’ler), İlçe Sağlık Müdürlükleri'nden (İSM’ler) oluşan 'Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin' (BBSH) durumu ile ilgili raporunu da yayımladı. Raporda, "ASM’lerde otuzu aile hekimi olmak üzere altmış sağlık çalışanında Koronavirüs saptanmıştır" denildi.
İstanbul Tabip Odası, raporunda, BBSH birimlerinde maske, önlük, eldiven, vb. kişisel koruyucu donanım eksikliğinin bulunduğuna dikkat çekerek, "ASM’lerde otuzu aile hekimi olmak üzere altmış sağlık çalışanında Koronavirüs pozitifliği saptanmıştır. Koronavirüs tanısıyla tedavi gören, aile hekimlerinin ücretleri Sağlık Bakanlığı tarafından kesilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Raporda, şu tespitlere yer verildi:
"1- İstanbul’daki kamu ve özel hastanelerde olduğu gibi BBSH de pandemi sürecine hazırlıksız yakalanmıştır. BBSH birimlerinde görülen maske, önlük, eldiven, vb kişisel koruyucu donanım eksikliği bu hazırlıksızlığın görünen yüzüdür. Asıl olan ise organizasyonel hazırlıksızlık durumudur.
2- Aile hekimliği sistemine geçilmesiyle birlikte ekip hizmeti anlayışının yok edilmesi, sevk sisteminin kurulmaması, bölgesel taban yerine listeye dayalı olması, BBSH’nin ASM-İSM olarak ikiye ayrılması, mevcut sistemin Koronavirüs pandemisinde tıkanmasına ve yetersiz kalmasına yol açmıştır.
3- İstanbul’da 4.500’ü aile hekimi, 4.200’ü aile sağlığı çalışanı olmak üzere toplam yaklaşık 11.000 sağlık çalışanı yaklaşık 1.200 ASM’de çalışmakta olup birçok ASM eski binalarda, apartman dairelerinde, bodrum katlarında, boş dükkanlarda, prefabriklerde hizmet vermektedir.
4- İstanbul’daki ASM’lerde bugüne kadar yaklaşık olarak otuzu aile hekimi olmak üzere altmış sağlık çalışanında Koronavirüs pozitifliği saptanmıştır. Koronavirüs tanısıyla tedavi gören, rapor verilen, karantinaya alınan aile hekimlerinin ücretleri Sağlık Bakanlığı tarafından kesilmektedir.
5- ASM’ler pandemi sürecinde bir yandan poliklinik, aşılama, gebe ve çocuk takibi, sürücü, sporcu, evlilik, vb. raporları gibi rutin işlerine devam etmekte, bir yandan da Koronavirüs hastalarının başvurularını kabul etmektedirler.
6- İSM’ler ise bu süreçte olağan görevlerinin yanı sıra Koronavirüs testi pozitif çıkanlar için filyasyon (saha incelemesi) çalışması, ev ziyaretleri yaparak vaka temaslıları izlemek, test için örnekler almak, şüpheli vakaların evlerinde izole olup olmadıklarını kontrol etmek, karantina altına alınanların sağlık izlemlerini yapmak, ayaktan tedavi gören COVİD-19 hastalarına ilaçlarını ulaştırmak, vb. işlerle görevlendirilmişlerdir.
7- Sağlık Bakanlığı Koronavirüs vakalarının hangi ilçelerde ve semtlerde yoğunlaştığı, karantina, temaslı kişiler, test yapılan, yatan ve ayaktan tedavi gören hastalar konusunda şeffaf olmadığı için aile hekimleri hizmet verdikleri nüfusa dair yeterince bilgi sahibi olamamaktadır.
8- ASM’lerin cari harcamaları Sağlık Bakanlığı tarafından değil aile hekimleri tarafından yapılmakta, Bakanlık bunun karşılığında aile hekimlerine “cari gider” adı altında ödeme yapmaktadır. ASM’lerin kişisel koruyucu donanım ihtiyacı bu gerekçeyle İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından üstlenilmemiş, pandemi sürecinde aile hekimleri bu malzemeleri piyasadan kendileri temin etmek durumunda kalmışlardır.
9- ASM’lere gelen hastalara triyaj uygulanması, el dezenfeksiyonu kullandırılması ve maske takılması önerilirken, ekipman ve malzeme eksikliğinden tam olarak yerine getirilememektedir.
10- ASM’lerde poliklinik hizmetleri, bebeklerin aşı ve izlemleri ile gebelerin takip ve tetkikleri hala randevusuz olarak yapılmakta, bu durum da ASM’lere gelenlerin Koronavirüs hastalarıyla temasına ve enfekte olmalarına yol açma riski taşımaktadır.
11- Şüpheli vakaların yönlendirilmesi ve 112’lerin ASM’lere gelişlerinde sorunlar yaşanmakta, hastalar saatlerce burada bekletilmek zorunda bırakılmaktadır. ASM’lerin dezenfeksiyonları düzenli olarak yapılmamaktadır.
12- İSM’ler tarafından yürütülen filyasyon ve evde bakım hizmetleriyle aile hekimlerine kayıtlı kişileri ve hastaları hakkında bilgi verilmemekte, bir koordinasyon eksikliği göze çarpmaktadır.
13- İstanbul’daki BBSH’nde çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının Koronavirüs testleri yeterli ve düzenli olarak yapılmamaktadır."
İstanbul’daki BBSH’lerde Koronavirüs pandemisiyle mücadelede büyük bir kaos ve yetmezlik yaşandığını belirterek, şu önerileri yaptı:
BBSH’nin pandemide etkin olarak yer alabilmesi için ASM-İSM ayrımına son verilmeli; aile hekimliği sisteminden bir an önce vazgeçilerek hızla bölge tabanlı, bölgesindeki hiçbir yurttaşı kapsamı dışında bırakmayan, hizmetin bütüncül olarak sunulduğu, ekip hizmetine dayanan sisteme geçilmelidir.
BBSH çalışanları için ihtiyaç duyulan kişisel koruyucu ekipman talepleri zamanında, eksiksiz ve kesintisiz karşılanmalıdır.
BBSH çalışanlarının Koronavirüs'ten korunması için her türlü tedbir alınmalı, çalışanlara belli aralıklarla COVİD-19 tanı testi uygulanmalı, hastalanan sağlık çalışanları hiçbir özlük kaybına uğratılmamalıdır.
ASM’lerde triyaj titizlikle uygulanmalı; ateşli ve öksüren hastalar giriş kapısına yakın bir odada muayene edilerek, ASM’de dolaşmalarına izin verilmemelidir. Bekleme salonlarında hastaların sosyal mesafeyi koruyarak oturmaları için önlem alınmalıdır.
Aile hekimliğinde cari gider uygulaması kaldırılmalı, ASM’lerin tüm binaları ile başta kişisel koruyucu donanımlar olmak üzere bütün ekipmanları ve ihtiyaçları Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı COVİD-19 vakalarının hangi ilçelerde ve semtlerde yoğunlaştığı, karantina, temaslı kişiler, test yapılan, yatan ve ayaktan tedavi gören hastalar konusunda şeffaf olmalı, hastaların kayıtlı oldukları aile hekimlerine konu ile ilgili bilgi verilmelidir.
İSM’lerde filyasyon çalışmaları için yeterli sayıda ekip oluşturulmalı ve sahada çalışan ekiplerin her türlü kişisel koruyucu ekipmanları karşılanmalıdır.
ASM’lerde sürücü, spor, evlilik vb. raporların verilmesi, özel durumlar dışında laboratuvar ve enjeksiyon yapılması, kronik hastalıklar ve kullanımı zorunlu ilaçlar dışında RPT için ASM’lere gelişin durdurulması gereklidir.
Bebekler aşı ve izlemleri, gebeler tetkik ve takipleri için randevu verilerek çağrılmalı, öncelik tanınmalı, işlemleri bittikten sonra hızla ASM’yi terketmeleri sağlanmalıdır.
İlçe Sağlık Müdürlükleri ve 112 arasında koordinasyon sağlanmalı, şüpheli/ olası covid 19 vakaları bekletilmeden hastanelere sevki yapılmalıdır.
ASM ve İSM’lerin dezenfeksiyonları düzenli ve periyodik olarak mümkün olduğunca sık yapılmalıdır.
ASM’lerde esnek mesai kaldırılmalı, Cumhurbaşkanlığı ( 2020/4 ) genelgesindeki dönüşümlü çalışma biçimi uygulanmaya başlanmalıdır.
ASM ve İSM’lerde afiş ve broşürler, videolar ile COVİD-19’la ilgili halka yönelik bilgilendirme yapılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı ücret artışından aile hekimleri ve çalışanları da yararlandırılmalıdır.
*Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunda ve illerdeki Pandemi Kurullarında BBSH ve meslek örgütü temsilcileri yer almalıdır.
Raporda, Türkiye’de 1960 yılında yürürlüğe giren 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Kanunuyla bölge tabanlı, ekip çalışmasına dayalı Sağlık Ocakları sisteminin, AKP Hükûmetlerinin uyguladığı sağlık reformu ile tasfiye edildiği hatırlatıldı.
Yerine listeye dayalı (isteyenin istediği bölgedeki aile hekimi listesine kayıt yaptırabildiği) bir sisteme geçildiği belirtilerek, "Sonuç olarak Koronavirüs pandemisi on yıldır uygulanan aile hekimliği sisteminin salgın hastalıklarla mücadelede için uygun olmadığını açık olarak göstermiştir" denildi.