İstanbul Üniversitesi ihraç edilen akademisyenlerini uğurladı: Teslim olmayacağız!

İstanbul Üniversitesi ihraç edilen akademisyenlerini uğurladı: Teslim olmayacağız!

77 üniversiteden toplam bin 262 akademisyenin ihraç edildiği 675 sayılı KHK ile eğitim-sen üyesi ve muhalif görüşleri ile tanınan çok sayıda akademisyenini kaybeden İstanbul Üniversitesi'nde ihraçlara, rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına, öğrencilere yönelik disiplin cezalarına karşı Beyazıt Meydanı'nda eylem düzenlendi.

İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi, SES Aksaray Şubesi, Eğitim Sen 6 No’lu Şube, İstanbul Tabip Odası, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nin çağrısıyla Beyazıt Kampüsü’nde bir araya gelen yüzlerce kişi, “Ferman devletin üniversiteler bizimdir”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek”, “Teslim olmadık, teslim olmayacağız” sloganlarıyla kampüsünde yürüyüş yaparak, ana kapı girişine geldi. Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Emek Partisi MYK Üyesi Levent Tüzel, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, ÖDP ve DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyeleri de katıldı. 

Eylemde ihraç edilen akademisyenler adına Levent Dölek konuştu. Eyleme katılmayan akademisyenlerden Zeynep Kıvılcım ve Sezai Temelli’nin gönderdiği mesajlar okundu. İstanbul Üniversitesi öğrencileri adına Kübra Okumuş ile bir aylık uzaklaştırma kararı boyunca üniversite önünde eylem yapan öğrenci Buse Bayram söz aldı.

İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Aksaray Şubesi, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, İstanbul Tabip Odası, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği adına yapılan ortak açıklamayı Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere okudu.

 

“Barış yanlısı birikim hedef alınıyor”

 

Açıklamadan önce çıkan ifadeler şöyle:

“İhraç listelerinin hukuksuz bir biçimde oluştuğu zaten ortada. İsimlere baktığımız zaman iktidarın artan oranda Türkiye’nin ilerici, demokrat, laik ve barış yanlısı birikimini hedef aldığı da görülüyor.

“Rektörlerin Cumhurbaşkanınca atanması ile üniversiteler siyasi vesayetin altında emir komuta zinciri içinde yönetilecek ve üniversitelerin olmazsa olmazı özerklik ve akademik özgürlük ortadan kaldırılmış olacak.

 

“15 Temmuz’u fırsata çevirmeye çalışıyorlar”

 

“İktidara geldiğinden beri Fettullah Gülen cemaatiyle el ele devlet kurumlanın çoğu zaman kumpaslar yoluyla liyakat ilkesini yerle bir ederek ele geçirmeye çalışan AKP hükümeti ve onun yereldeki uzantıları üniversitelerde de özellikle 2008’den beri aktif.

“İstanbul Üniversitesinde 50/D kadrosundaki araştırma görevlileri şimdi okulu tamamen yönetmekte olan bu kimseler tarafından daha o zaman hedef alınmaktaydı. Bugün karşımıza çıkan liste 2008’de başaramadıklarını şimdi OHAL hukuksuzluğuna dayanarak başarma çabasından başka bir anlam ifade etmiyor. Bizleri tasfiye etmeye çalışıyorlar. Allah’ın lütfu dedikleri 15 Temmuz darbesini fırsata çevirmeye çalışıyorlar.

“15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı da görevinin başında kalacağı muhtemel olan rektörler, 12 Temmuz’da bile cemaatçilerle işbirliği içinde ülkemizin akademide temsil edilen demokrasi, laiklik, barış ve emek yanlısı birikimine saldırdığı gerçeğini gizlemek için Eğitim Senlileri hedef alıyor.

 

“OHAL kaldırılmalı”

 

“OHAL derhal kaldırılmalı. İhraç edilen arkadaşlarımız görevlerine geri dönmeli. Kamu emekçileri baklandaki soruşturmalar evrensel hukuk kuralları çerçevesinde yürütülmeli.

“Savunma hakkının ortadan kaldırılması kabul edilemez. Kamu hizmetinde liyakat ilkesini ayaklar altına alan AKP dönemi uygulamalarının hepsi sonlandırılmalı. Bunlar bizim herhangi bir iktidar odağından talebimiz değil, kendi mücadele programımız.”