Yunus Söylet: Akademisyenleri parka ben yolladım

Yunus Söylet: Akademisyenleri parka ben yolladım

Gezi Parkı olaylarından sonra İstanbul Ünversitesine sıçrayan krize, Rektör açıklık getirdi. Twitter'da "haritacı70" isimili hesabından yazan İbrahim Yörük isimli sosyal medya uzmanı, üniversitede, iletişim ve sosyoloji alanında çalışan öğretim üyelerinin Gezi Parkı protestolarına destek verdiğini belirtti. Katılanların isimlerini de vererek, rektör Yunus Söylet'e "Bu öğretim üyeleri hakkında ne işlem yapacaksınız" diye sordu. Prof. Dr. Yunus Söylet'te soruya Twitter üzerinden cevap vererek, 'durumu anlamak istedim, bu benim görevim' dedi.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet'in cevabında yer alan çeşitli ifadeler şu şekildeydi:

* JURNALCİLER DEĞERSİZ: Twitter çıkalı mertlik de bozuldu. Jurnalci kişileri değersiz buluyorum. Bu bir zaafsa bu zaafımı seviyorum. Biz bu filmleri çok gördük, bu tip insanları tanıdık. Böyle dönemler turnusol kağıdı gibidir, kişilikler ortaya dökülür, ucuz kahramanlar kendilerini belli ederler.

* 28 ŞUBAT SÜRECİ: Ama adalet ve sevgi dinine mensubum diyenleri uyarmak isterim. Hak yemelerini, aleni hakaret etmelerini kabullenmem, yargısız infazı yakıştırmam. 28 Şubat döneminden hiç mi bir şey öğrenmediniz, zalim olmaktansa mazlum olmayı tercih eden kimdi diye sorarım.”

* TOPLUMSAL LABORATUVAR: Gelelim iletişim fakültesine. Düşüncesizce isimleri verilen öğretim üyelerinden bazılarını Gezi Parkı’na ben yolladım. Üniversite olarak olan biteni doğru anlayalım, akademik değerlendirmeler yapılsın, yayın ve raporlar hazırlayalım diye bunu yaptım. Sosyolog ve psikolog hocalarımıza da Gezi Parkı olaylarını incelemeleri ricasında bulundum, toplumsal bir laboratuarı görmezden gelemezdik. Tümünün tavrını ve siyasi görüşünü tasvip etmesem de oradaki öğrencilerim için kaygılandım, durumu anlamak istedim, bu benim görevim. Olayların arka planı aydınlandıkça kaygılarım doğrulandı, iyi niyetle gidenlerin aldıkları riskler gün yüzüne çıktı.

* ŞİKÂYETİN EDEBİ OLMALI: Tek tip insan örneği artık dünyada pek az ülkede kaldı, farklılıklara tahammül etmeyi, düşüncelerimizi medenice ifade etmeyi öğrenmeliyiz. Kaosun, yıkmanın geleceğimize ihanet olduğunu anlamalıyız. Suç varsa gidermenin yolları vardır, şikayetin de bir edebi adabı olmalıdır.