İstanbul'a göç eden Yunanlılar

İstanbul'a göç eden Yunanlılar

Yunanistan'dan Türkiye'ye göç edenler Selin Girit' konuştu. Rena Lialiou, Yunanistan'da ekonomik krizin ardından ülkesinden ayrılıp Türkiye'ye kaç kişinin geldiği tam olarak bilinmiyor. Ancak tahminlere göre, sayıları 800 ila 1000 civarında. Çoğunlukla da İstanbul'a yerleşiyorlar.

BBC Türkçe'de yer alan söyleşi şöyle:

 "Bu kente aşığım" diyor Yunan aksanıyla İngilizce konuşan Xenia. Henüz 30'lu yaşlarında.

"Ne zaman buraya gelsem o kadar mutlu oluyorum ki. Bu kafeden bahsedildiğini duymuştum. Facebook'ta Rena'yla temasa geçtim. 'İstanbul'a taşınmak istiyorum. Gelip seninle tanışabilir miyim?' dedim. Geldim."

'Kalimera Cihangir' isimli kafede oturuyoruz. Kafenin adının Türkçe meali: Günaydın Cihangir. Rena Lialiou da kafenin sahibi. Ama anlaşılan, İstanbul'a taşınmak isteyen Yunanlılar için bir yaşam koçluğu yapar olmuş.

Rena'ya bir nevi "mahalle muhtarı" da denilebilir. Çünkü onunla konuşmaya geldiğimizde kafenin tıklım tıklım dolu olduğunu görüyoruz. Herkes Yunanca konuşuyor. Bizim kameraydı, kayıt cihazıydı, mikrofondu, kabloydu, epey bir yer işgal ettiğimizi görünce "Haydi, sonra görüşürüz…" deyip çıkıyor çoğu gülümseyerek.

"Civarda oturan Yunanlılar mı?" diye soruyorum Rena'ya. "Hayır" diyor, "Burada yaşamak isteyen Yunanlılar. Nasıl yaparız da İstanbul'a yerleşiriz diye fikrimi sormak için gelmişler."

Rena iki yıl öncesine kadar Atina'da bir inşaat firmasında sekreter olarak çalışıyormuş. Ülkeyi sarsan mali krizin şirketini de vurmasıyla işten çıkarılmış. "Bu benim için büyük bir fırsat oldu" diyor. "Büyükannem İstanbullu bir Rumdu. Kuzguncuk'ta oturuyordu. Bana İstanbul'la ilgili çok güzel hikayeler anlatmıştı küçükken. Ben de hep İstanbul'u merak ederdim. 10 yıl önce gelmiştim ilk defa. Görür görmez, 'Ben burada yaşamak istiyorum' demiştim. İşsiz kalınca da bu büyük hayalimi gerçekleştirme fırsatı doğdu."

 

'Yunanlılar her sektörde'

 

Rena Lialiou, Yunanistan'da ekonomik krizin patlamasından bu yana ülkesinden ayrılıp Türkiye'ye yerleşen çok sayıdaki Yunanlıdan biri. Kriz nedeniyle Yunanistan'dan Türkiye'ye kaç kişinin geldiği tam olarak bilinmiyor. Ancak tahminlere göre, sayıları 800 ila 1000 civarında. Çoğunlukla da İstanbul'a yerleşiyorlar.

Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Tevfik Bilgen, Yunanlıların Türkiye'yi tercih etmesinde şaşılacak bir şey olmadığı görüşünde:

"Yunanistan'da işsizlik oranları çok yüksek. Türkiye ise Avrupa'nın en iyi rakamlarından birine sahip. Yunanlılar, yabancı bir ülkeye yerleşmek istediklerinde, buraya da geliyorlar. Çünkü burası hem komşu ülkeleri; hem de yemeği, havası bile aynı. Üç ay burada yaşayınca sanki yıllardır buradaymış gibi hissediyorlar."

Türkiye'de 400 kadar Yunanlı firmanın faaliyet gösterdiğini söyleyen Bilgen, Yunanlıların "aşağı yukarı her sektörde" var olduğunu söylüyor. Bunların başını ise turizm, bankacılık ve tıp sektörlerinin çektiğini belirtiyor.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, geçtiğimiz yıl işsiz Yunanlı doktorlara çağrıda bulunmuş, “Yunanistan'ın 7 bin doktoru yurtdışında iş arıyor. Benim de onlara ihtiyacım var. Yunanistan'ın 7 bin doktoruna kapılarımız açık. Onları bu ülkeye, birikimleriyle bu millete hizmet etmeye davet ediyorum” demişti.

 

Uçaklar Yunanlılara emanet

 

Yunanlıların en çok görüldüğü sektörlerden biri de havacılık. Türk Hava Yolları'nın verdiği rakamlara göre, kurumda çalışan yabancı pilotlar arasında , Yunanlılar 67 pilotla birinci sırada geliyor.

Nikolaos Karathanasis de bu pilotlardan biri. Atina'da çalıştığı Aegean Havayolları'nın maaşları aynı seviyede tutmakta zorlanması üzerine, geleceğini başka ülkelerde aramaya karar vermiş.   "Eşimle birlikte İstanbul'a geldik. Bir anda karar verdik. Pılımızı pırtımızı topladık, İstanbul'a taşındık. Şimdi kariyerime burada devam etmek, eşimle burada çocuk sahibi olmak, çocuklarımı burada büyütmek istiyorum" diyor.

 

Yeniden canlanan bir Rum geleneği: Tatavla

 

Türkiye'de 1955'te yaşanan 6-7 Eylül olaylarına dek, on binlerce Rum yaşıyordu. Şu andaki sayılarının ise 2 bin 500 civarında olduğu tahmin ediliyor. İstanbul'daki Rum toplumu, son dört yıldır eski bir geleneklerini yeniden canlandırıyor. Paskalya yortusu öncesinde perhize başlamadan, Kurtuluş'un eski adını taşıyan Tatavla Karnavalı için yılda bir gün davulları, tefleri, zilleri, renk renk maskeleriyle Kurtuluş Caddesi'ne dökülüyorlar. Altı aydır İstanbul'da yaşayan Yunanlı sosyoloji öğrencisi Nota Monemvasiti de karnavala katılanlar arasında.   Nota, Erasmus öğrenci değişim programıyla okumaya geldiği İstanbul'da yaşamak istediğini söylüyor. "Burada yeni bir hayata başlamak istiyorum. Kendime daha iyi bir gelecek kurmak istiyorum" diyor.

 

'Evimmiş gibi'

 

Bir yandan yüksek lisans yapmak için burs, diğer yandan da iş aradığını söyleyen Nota, İstanbul'da iş bulmanın tahmin ettiğinden zor olduğunu belirtiyor. Ancak Nota'ya göre Yunanistan'a kıyasla İstanbul'da iş bulma şansı daha yüksek.

"Yunanistan'da mali kriz korkunç boyutlarda. Benim gibi gençler için durum katlanılamaz hale geldi. Geleceğim için daha iyi bir yere gitmem gerektiğini düşündüm. İstanbul işte o daha iyi yer" diyor. "Gerçekten, burası sanki evimmiş gibi hissediyorum. Sanki Yunanistan'dan hiç ayrılmamışım gibi geliyor."

Peki ya Türkiye ekonomisi de son yıllardaki büyümesini sürdüremez de hayat koşulları zorlaşırsa? O zaman ülkelerine geri dönmeyi düşünürler mi?

"Hayır" diyor Nikolaos. "Sabredeceğiz. Yunanistan'da yıllardır ekonomik durgunluk içinde yaşıyoruz. Biz Yunanlılar sabrın ne demek olduğunu biliyoruz. İşler ters giderse, elbet düzelir de. Burada kalmayı sürdüreceğiz. Hayata olumlu tarafından bakmak, iyimser olmak zorundayız."

 

'Asla dönmem'

 

Rena da ne olursa olsun hayatını İstanbul'da sürdürmekte kararlı. "Bu şehir bana en kötü günlerimde kucak açtı. Asla bu şehirden ayrılmak istemem." Aklıma Yunanlı şair Konstantinos Kavafis'in dizeleri düşüyor belli belirsiz: "Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelecektir."