İstanbul’da gerçekleşen LGBTİ Ruh Sağlığı Sempozyumu, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlendi. 5-6 Aralık tarihlerinde düzenlenen etkinlikte “normal” ve “hastalık” kavramları üzerinden lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) kimliklerin çeşitliliğine psikoloji ve psikiyatrinin yaklaşımı tarihsel seyir ile ele alındı.
Sempozyum, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) ve Lambdaİstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Ruh Sağlığı Komisyonu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı işbirliği ile gerçekleştirildi.
kaosGL’den Ali Erol’un haberine göre LGBTİ Ruh Sağlığı Sempozyumu Düzenleme Kurulu’ndan Psikiyatr Dr. Ardıl Bayram Şahin, LGBTİ varoluşların norm-dışında bırakıldığını belirtti ve “Ruh Sağlığı alanında anormal etiketiyle görünmez kılınan hatta patolojikleştirileni konuşmak herkese iyi geldi” diye konuştu.
Prof. Dr. Şahika Yüksel'in “tarihi bir hafta sonu yaşadık” sözünü hatırlatan Şahin, “sempozyuma katılım, bu sempozyumun bir ihtiyaç olduğunu da gösterdi” diye ekledi.
kaosGL.org aracılığıyla organizasyonda emeği geçen tüm hocalarına, meslektaşlarına, arkadaşlarına teşekkür eden Psikiyatr Dr. Ardıl Bayram Şahin, “yıllarca konuşulmayanın, başka bir perspektiften, sadece ruh sağlığı alanına sıkıştırılarak da değil, disiplinler arası bir yerden, sokağın sesine ve ihtiyacına da kulak vererek konuşulmasının ümit verici” olduğunu söyledi.
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’nden (CETAD) Psikiyatr Dr. Seven Kaptan da Prof. Dr. Şahika Yüksel'in “tarihi bir hafta sonu yaşadık” sözünü hatırlattı ve heyecanını ile paylaştı.
“Katılımcılarının çoğunluğunun gençlerden oluşması mı biz genç olduğumuz için mi bilemiyorum ama çok keyifli ve dinamik bir sempozyum oldu. Özellikle LGBT hak mücadelesinde yıllardır emek veren Kaos GL, Lambdaistanbul ve SPoD gibi derneklerle akademiyi geniş bir alanda buluşturabildiğimiz için de çok mutlu oldum.”
Tartışmalar sırasında çözüme yönelik birkaç eylem planının çıktığını da belirten Psikiyatr Dr. Seven Kaptan, “yaşanan sorun alanlarının çözümünün ancak bu gibi ortak çalışmalar ve dayanışma ile sağlanabileceğini” ekledi.
Lambdaistanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Ruh Sağlığı Komisyonu adına konuşan Psikolog Özlem Çolak, sempozyumun ana temasından hareketle “Nedir bu Normal?” diye sorusunu yanıtladı
Çolak, “Normal-anormal ikiliğine sıkıştırılarak zaman içinde bireysel bir patolojiye indirgenme ve hastalık-tedavi ilişkisinin insafına bırakılma konusunda en çok yaralandığımız ve yabancılaştırıldığımız alanın cinselliğimiz olduğunu söyleyebiliriz. Üreme dışı cinselliğin günah-suç-hastalık kategorileri altında engellenmeye çalışılmasının tarihsel ve toplumsal birçok sebebi var ve biz bugün bu kötü mirasın bize bıraktığı sonuçları başkalaşmış şekillerde yaşıyoruz" dedi.
Sempozyum Düzenleme ve Bilim Kurulu üyesi, Türkiye Psikiyatri Derneği temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Koray Başar, LGBTİ Ruh Sağlığı ile ilgili klinik ve araştırma deneyimi olanların ve bu alanda çalışmaya niyeti olanların bir araya gelebileceği büyük çaplı bir etkinlik olarak Sempozyum’un Türkiye’de bir ilk olduğunu söyledi.
Toplantının sadece akademi ile sınırlı kalmayıp, alanın öznelerinin de örgütleriyle var olabilmelerine dikkat çeken Başar, “yıllardır ruh sağlığı konusuna odaklanan, bu konuda toplantılar, eğitim çalışmaları yapan LGBTİ örgütlerinin, ruh sağlığı ile ilgili meslek örgütlerinin emeklerinin artık başka bir kulvara girdiğini görüyoruz. Katılımın, ilginin yoğunluğu, içeriğin zenginliği bunun tam zamanı olduğunu düşündürüyor” diye konuştu.
Seslerin bu kadar gür çıkmadığı dönemlerden itibaren ruh sağlığı alanında bu konuları gündemleştiren Dr. Şahika Yüksel ve Dr. Nesrin Yetkin’e, CETAD’a ruh sağlığı çalışanları olarak çok şey borçlu olduklarını belirten Dr. Koray Başar, Psikolog Mahmut Şefik Nil’i de andı:
“Bugün böyle birbirinden farklı çok sayıda ruh sağlığı alanından, geniş katılımlı, zengin içerikli bir toplantı gerçekleşmesinde, hem bireysel hem örgütlerle birlikte çabasıyla katkıda bulunmuş olan psikolog Mahmut Şefik Nil’in anılması gerekir. Mahmut Şefik Nil anısına düzenlenen forumda da anlaşıldığı gibi, LGBTİ ruh sağlığı alanında çalışma, etkileşim ve işbirliğinin devamının geleceği, aynı zamanda LGBTİ hareketi ve ruh sağlığı çalışanlarının geneline de etkileri olacağını kestirmek güç değil.”