İstanbul’da sabah saatlerinde 42 Afgan göçmen taşıyan teknenin batması faciayla sonuçlandı. Kazanın ardından başlatılan arama çalışmalarında şu ana kadar 24ceset bulundu. Göçmen 12’sinin çocuk, 7’sinin kadın, 23’ünün ise erkek olduğu öğrenildi. Göçmenlerin, insan tacirleriyle, Romanya'ya gitmek üzere kişi başı 7 bin Euro'ya anlaştıkları belirtiliyor.
Kurtarma çalışmalarına katılan Kaptan Ali Saruhan, "Ölenlerin çoğu çocuk. Rüzgar çok kötü etkiliyor. Tekne küçük bir tekne bildiğiniz sandal. İçine 40 kişi koymuşlar. Dehşeti görüyoruz. Denizde çocuk cesetleri görüyoruz" dedi. Kurtarmaya katılan Kaptan Kadir Sert de "Can yelekleri vardı. Ancak her yer cesetti. Bebekler, çocuklar... 15-20 cesedi biz çıkardık" diye konuştu.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü yetkilileri faciayı doğrularken göçmen taşıyan tekne, Rumeli Feneri'nin 4 kilometre açıklarında alabora oldu. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre, teknede biri Türk kaptan, 42 Afgan göçmen toplam 43 kişi bulunuyordu.
Sahil Güvenlik Komutanlığı, Rumeli Feneri açıklarında tekne faciasıyla ilgili yaptığı açıklamada 6 kişinin sağ kurtarıldığını, 24 kişinin ise cansız bedeninin denizden alındığını açıkladı. Arama faaliyetlerinin halen devam ettiği kaydedildi. Öte yandan ölü sayısı hakkında çelişkili bilgiler geliyor.
Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Rumeli Feneri açıklarında bir teknenin batmasına ilişkin soruşturma başlattı. Başsavcılık, otopsi ve olayla ilgili inceleme yapmak üzere Cumhuriyet Savcıları İsmail Göktürk ve Metin Kantar’ı görevlendirdi. Her iki savcının da olay yerine gittiği belirtildi.
Olayla ilgili açıklama yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, sağ kurtulanların ifadelerine göre teknede 43 kişinin bulunduğunun tahmin edildiğini kaydetti.
43 kişiden 3'ünün mürettebat, kalanların ise çoğunun Afgan uyruklu olduğunun tahmin edildiğini belirten Elvan, "Kalan 40 kişiden 9'unda Afgan pasaportu tespit edildi. Kalan kişilerin de Afgan uyruklu olduğu tahmin ediliyor" dedi.
İstanbul Boğazı'ndaki tekne kazasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, olay yeri inceleme ve otopsi işlemleri için İstanbul Cumhuriyet Savcıları Metin Kantar ve İsmail Göktürk görevlendirildi. Savcıların incelemesinin ardından 21 kişinin cesedi Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.
Kurtarma çalışmalarına katılan Kaptan Ali Saruhan faciayı şu sözlerle anlattı:
"Balıkçılar da kurtarma çalışmalarına katılıyor. Telsizlerden anonslar yapılıyor. Ölenlerin çoğu çocuklar. Rüzgar çok kötü etkiliyor. Tekne küçük bir tekne bildiğiniz sandal. İçine 40 kişi koymuşlar. Dehşeti görüyoruz. Denizde çocuk cesetleri görüyoruz. Çocuklardan birinin cenazesi gemimizde, sanırım Afrika kökenli. Burada dehşet yaşanıyor."
Rumeli Feneri balıkçılarından Kadir Sert, kurtarma çalışması sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Balık tutuyorduk. O civardaydık. Haberi alınca gittik. Tüm balıkçılar yadım ediyoruz. Cesetler denizden fasülye gibi fırlıyor. Bur buçuk saattir denizdeyiz. Ceset topluyoruz. 15-20 ceset çıkardık. Batan teknenin adını alamadık. Ucu görünüyordu. Hepsinin can yeleği vardı. Bunu yapanları divan-ı harbe vermek lazım. Böyle insanlık mı olur. Bebek cesetleri yüzüyordu suda... Yakalayamıyoruz bunları. Yakalananlar da bırakılıyor.”
Bir mülteciyi denizden sağ kurtarmayı başaran Kaptan Salih Bayraktar da o anları şöyle aktardı:
“Erken saatlerde bir teknin battığını duyduk. Saat 08.00’e yaklaşıyordu. Önce balıkçı teknesi sandık. Deniz sert değildi. Balıkçı tekneleri için normal hava şartları vardı. Ağ atmış dönüyordum. Haberi alınca biz de kurtarmaya katıldık. Denizin üzerinde birinin çırpındığını gördük. Can yeleği vardı. Batıp çıkıyordu suya. Ancak yaşıyordu. Tekne yüksekti. Zor aldık. Korktuk alamayacağız diye. Ancak canlı olarak kurtardık. Yanında kız kardeşi vardı. O yaşamıyordu. Bir de 3-4 yaşlarında bir kız çocuğu aldık. Maalesef o da yaşamıyordu. Zor anlardı. Kurtardığımız 25 yaşlarındaki erkek ürkçe ”Kardeşim, kardeşim” diye dövünüyordu. Ancak Türk değillerdi. Suriyeli olduğunu tahmin ettik. Sorduk. Ancak hiç bir şey söylemedi. Sadece kardeşim diyerek ağlıyordu... Şoktaydı. Rumeli Feneri’ne getirdik. Üzerini değiştirdik. Ambulansa verdik.”
Teknenin kıç tarafının battığını belirten Bayraktar, “Adını alamadık. Sadece baş tarafında bir ucu görünüyordu. Fiber bir tekneydi. 8-10 metrelik bir tekneydi. Hava normaldi. Ancak sanırım en az 20-25 kişi vardı. Rüzgar 2-4’tü. Ancak böyle bir tekne için hava şartları normal değildir. Dalgalara dayanamamıştır. Denizdekilerin üzerinde can yelekleri vardı. Ancak yüzme bilmeyen biri o yeleklerle 10 dakika zor dayanır. Bulduğumuz kişi de batık çıkıyordu” dedi.