İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ve İngiltere Kent Üniversitesi, İstanbul’da yaşayan Suriyeli sığınmacılara yönelik algı ve tutumları ortaya koyan bir araştırma yaptı.
Evrensel gazetesinden Tamer Arda Erşin’in haberine göre, 224 kişiye Suriyeli sığınmacılarla ilgili görüşleri sorulup rapor hazırlandı.
Katılımcıların yüzde 72’si sığınmacılarla ‘karşılaşmaktan rahatsız’ olurken yüzde 65’i ülkedeki kültürü olumsuz etkilediklerini iddia ediyor. Katılımcıların yüzde 83’ü salgın hastalıkların Suriyeli sığınmacılar nedeniyle arttığına; yüzde 91’i Suriyeliler nedeniyle iş bulamadığına; yüzde 94’ü Suriyeliler nedeniyle ev kiralarının arttığına; yüzde 86’sı Suriyelilerin suç oranını artırdığına; yüzde 92’si ‘dilenciliği körüklediklerine’; yüzde 71’i Suriyeli erkeklerin kadınlar için sokakta tehdit oluşturduklarına; yüzde 74’ü de Suriyeli çocukların eğitim kalitesini kötü yönde etkilediklerine inanıyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 76’sı Suriyelilere ‘sempati duymuyor.’ Yüzde 49’u ‘çok acıyor’, yüzde 18’i ‘korkuyor’, yüzde 14’ü ‘tiksiniyor’, yüzde 12’si ‘nefret ediyor.’
Hatta, katılımcıların yüzde 54’ü, sığınmacı karşıtı gösterilere dahi katılmayı meşru görüyor; yüzde 55’i sığınmacıların savaş bitmeden ülkelerine gönderilmelerini istiyor, yüzde 59’uysa savaş sonrası döneceklerine de inanmıyor.
Katılımcıların yüzde 76’sı, sığınmacıların sadece kamplarda barınmalarına izin verilmesini istiyor.
Araştırmada; Yeni Şafak, Sözcü, Sabah ve Hürriyet gibi sağ eğilimli gazetelerin sığınmacılarla ilgili nasıl haber yaptıkları da incelendi.
Buna göre sığınmacılara yapılan devlet yardımlarının olumlu dille haberleştirilmesi dahi olumsuz bir etki yarattı çünkü bu yardımları alan bazı Türkiye vatandaşları, ‘devletin kısıtlı imkanları’ndan faydalanamadıklarını düşündü. Ulaşılan diğer sonuç da üçüncü sayfa haberlerinde Suriyeli kimliğinin kasten öne çıkarıldığı yönünde oldu.
Ankete katılanlar sığınmacıları dışlayadursun; gerçek öyle değil.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçmak zorunda kalan Suriyeli sığınmacılar, geldikleri Türkiye’de emek sömürüsüyle karşılaşıyor. Birçok sığınmacı, Türkiye vatandaşı çalışanlara göre daha az maaşla, daha uzun mesailerle çalıştırılıyor. Çoğu zaman yüksek tahsilli olmalarına rağmen iş bulamayan bazı sığınmacılar, sokaklarda dilencilik yapmak zorunda kalıyor.
Öte yandan medyada her gün sığınmacılarla ilgili çok sayıda olumsuz haber yayınlanıyor. Bu da toplumun sığınmacılara ön yargılı yaklaşmasına neden oluyor. Günlük politik söylemlerle hedef haline getirilen sığınmacılar, sıklıkla suçla ilişkilendiriliyor; AB-Türkiye ilişkilerinde de iradeler göz önünde bulundurulmadan ‘koz’ olarak kullanılıyor.