İstanbul'un varoşlarında öfkeyle yetişen Kürtler konuştu

İstanbul'un varoşlarında öfkeyle yetişen Kürtler konuştu

T24 - Akşam gazetesinin dün manşetine taşıdığı ve 'BDP'nin İstanbul varoşlarında yaşayan Kürt gençlerini kontrol edemediği' yönündeki haber, gündeme damgasını vurdu. 20'li yaşlarını süren 'öfkeli' Kürt gençler önce zihniyet dedi.

Akşam gazetesinden Özlem Akarasu'nun özel haberi:

Yasalardan önce kafalar değişmeli

Kürt sorunun çözümü tartışılırken 90'lı yılların başında boşaltılan köylerden metropollere göç etmek zorunda kalan ailelerin varoşlarda büyüyen çocukları göz ardı edildi.

O çocuklar bugün 20'li yaşlarda ve çok öfkeliler. Akşam gazetesine verdiği röportajda 'Kürt gençlerini BDP de kontrol edemiyor' diyen Henri J. Barkey, Türkiye'de bir intifada tehlikesine dikkat çekti.

Barkey'in bu sözleri üzerine İstanbul'un varoşlarına gittik, Kürt gençleriyle konuştuk. Küçükçekmece'de, İkitelli'de çoğunu kahvelerde bulduğumuz gençlerin ilk söylediği 'yasadan daha önemlisi kafaların değişmesi' oldu.

'Nerelisin?' diye sorulmasın!

Fotoğraf çektirmeyen A.Ç ile Z.B, 'Bir gazeteye bile konuşmaya korkuyoruz. Bizim halimizi düşünün!' dediler.

A.Ç (Fotoğrafçı -Yaş: 29): Mardinliyim, ailem 19 yıldır İstanbul'da. 16 yaşındaki kardeşimin kötü işler yapmasından korkuyorum. Dizginlemeye çalışıyorum. Devlet diyor ki, 'Bana karşı gelmeyin de ne pislik yaparsanız yapın!' Kanarya'da polisin giremediği sokaklar var. Oralara neden müdahale edilmiyor?

Z. B.(İşsiz- Yaş: 28): Eline iki kuruş geçsin diye her suçu işleyecek o kadar çok genç var ki! İş başvurusuna gittim sanayiye, 'Nerelisin?' diye sordu. Muşluyum deyince teşekkür edip gönderdi. 7-8 aydır işsizim. 'Nerelisin?' sorusundan nefret ediyorum. Önce bunu yasaklasınlar.

İrfan Kanat (İşsiz-Yaş: 29): Erzurumluyum, 5 yıldır buradayım. Kürt sorununun çözüleceğine dair çok umutlu değilim ama ABD devrede olduğu için çözülebilir. Bizim en büyük sorunumuz işsizlik değil. Bizim sorunumuz daha çok kültürel haklar.

Cem Kanca (Serbest meslek-Yaş: 30): Kürt gençliği hiçbir zaman apolitik olamaz. İnsanlar gün geçtikçe hırçınlaşıyor. Kürt genci varoşlarda rahattır, şehir merkezinde kendini kötü hisseder. Yasaların değişmesi önemli değil, kafaların değişmesi lazım.

Fahrettin Kanat (Serbest meslek-Yaş: 25): Çözüm için adım atılmazsa gençler daha radikalleşir. Dedem PKK deyince 'terörist' derdi. Torunlarıysa farklı düşünüyor.

Ferhat Genç (Lokal işletmecisi-Yaş: 30): Erzurum'dan geldiğimde bebektim. Hükümetin attığı adımları yetersiz buluyorum. Kafanızı çevirdiğiniz yerde bir Kürt gencini uyuşturucu satarken görebilirsiniz. Bunun da bir devlet politikası olduğunu düşünüyorum.

Sefa İpek (Tekstil çalışanı - Yaş: 25): Ailem Diyarbakır'da, ben ağabeyimin yanındayım. Sorunun çözülebileceğine inanmıyorum. Konuşuluyor olması bir teselli sadece. Artık Kürt gençler bu soruna eskisi gibi bakmıyor.

Kemal Genç (İkitelli Sosyal- Kültür-Dayanışma Derneği Başkanı): Öfkeli olduklarını görmemek için kör olmak lazım. 30 yıllık savaşın izleri bunlar. İstanbul'daki 3 milyon Kürt nüfustan söz ediyoruz. Örgüt çok güçlü olsa da bu kadar nüfusu ve genci kontrol etmek çok ama çok zor...

Komşu evimizin yanına Berlin Duvarı inşa etti

Ben ve birçok arkadaşım KCK operasyonu kapsamında gözaltına alınmıştık. O sırada Halkalı'da askeri aracı hedef alan saldırı oldu. KCK diye alındık bomba nedeniyle de soruşturulduk. 20 yıldır yaşadığım bölgede herkesin 'Bak katil bu!' dediği bir adam haline geldim, hedef gösterildim. Polisin servis ettiği bilgiyi hiç araştırmadan canlı yayın yapan basın, bizim hedef gösterilmemizin baş sorumlusudur. 22, 18 ve 13 yaşlarında 3 çocuğum var. Türk arkadaşları çocuklarımla ilişkiyi kesti. İşlerim de kötüye gitti. Komşumuz evimizin yanına Berlin Duvarı gibi bir duvar inşa etti.

Köylerinden atılıp çöplüğe sürüldüler

Kürt sorununun çözümünde başka bir dili konuşan ve seslerini duyurmaya çalışan entelektüel Kürt gençleri, düşüncelerini AKŞAM'a anlattı.

İRFAN AKTAN (Gazeteci): Çocukların hıncı sorunun yeni versiyonuVaroşlara sürülmüş, elinden geleceği alınmış, babasının annesinin şiddete uğradığını, öldürüldüğünü gözleriyle görmüş olan çocukların hıncı aslında Kürt sorununun önümüzdeki versiyonu olacak. Örgüt silahlı mücadeleyi bırakıp evine dönse bile, devlet ciddi demokratik adımlar atsa bile varoşlardaki Kürt göçmenler ile ilgili çok ciddi bir çalışma yürütmek gerekiyor. Kandil'deki sorunu çözmek İstanbul'daki sorunu çözmekle aynı anlama gelmiyor. Bu insanlar zorla köyü yakılarak, tedhiş ve şiddetle köyünden atılıp şehrin çöplüklerine sürüldü.

AYDIN ORAK (Tiyatrocu): Tek yol, savaşma konuşPKK'nın yöneticileri dahi günümüzde şiddetin, silahın çözüm olamayacağını söylüyor. Kürtçe sanat, tiyatro yapan bizler de halklar arasındaki iletişimin, köprünün sanat üzerinden kurulabileceğini söylüyoruz. Toplumsal barışın hayata geçeceği tek unsur sanattır diye düşünüyoruz. Sanat şiddete karşı bir şeydir. Bu sanatı biz operasyonların yapıldığı Cizre, Hakkari, Yüksekova'da icra ediyoruz.

EROL BERHUDAN (Şarkıcı): Kasetleri tezekte saklardıkDevletin ve birtakım güçlerin işine geldiği için şiddete başvuruluyor. Halk, sanatçılar, aydınlar, Kürt halkı şiddetten yana değil. Yaptığım müziğin sözlerini Türkçeye çevirmiş olsam, barıştan, sevgiden, aşktan yana olduğunu göreceksiniz. Şiddetten yana tek kelime yok. 27 yaşındayım. Çocukluğumda Kürtçe kasetler tezeklerin içinde saklanıyordu.