Kasım ayının iddialı yapımları arasında fantasik-maceraların yanı sıra Filmekimi’nden vizyona düşenlerden 'Mezuniyet' bulunuyor.
Zero İstanbul'dan Mehmet Sarı'nın yorumuyla derlenen kasım ayının en iyi filmleri şöyle:
4 Kasım
Dünyaca ünlü beyin cerrahı Stephen Strange geçirdiği kaza sonucu mesleğini yapamaz duruma gelir. Tibet’teki bir büyücüden yardım istediğinde ise mistik alemlere dalış yapar. Marvel sinema evreninin yeni üyesi bu doktoru Benedict Cumberbatch canlandırıyor. Yönetmen koltuğundaki Scott Derrickson korku türünde piştiği için ilginç bir seçim. Uzay-zamanın büküleceği, boyutlar arası zıplamaların gerçekleşeceği psikedelik bir deneyim bizi bekliyor.
18 Kasım
Harry Potter severler ve büyücülük alemlerini özleyenler David Yates’in filmiyle bir nebze hasret giderecekler. J.K. Rowling’in senaristliğini üstlendiği filmde fantastik yaratıklar üzerine uzmanlaşmış büyücü Newt Scamander’ın bol maceralı New York seyahati konu ediliyor. Genç kaşif Eddie Redmayne’e Katherine Waterston, Colin Farrell, Ezra Miller gibi yıldızlar eşlik edecek.
Geliş
11 Kasım
‘Sicario’ ve ‘Prisoners’ gibi dört başı mamur işlere imza atan yetenekli Denis Villeneuve’den iddialı bir bilimkurgu. Amy Adams ve Jeremy Renner’ın başrolleri paylaştığı filmde dünyamızı ziyaret eden uzaylılarla iletişim kurma çabaları konu ediliyor. İstilacılar mı yoksa dostlar mı derken ordunun saldırmasıyla işler karışıyor. Anaakım sinema açısından riskli, bilimkurgu sevenleri mest edecek bir yapım.
Canavarın Çağrısı
11 Kasım
Annesinin ölümcül hastalığı ve okuldaki zorbalar yüzünden hayatı ceheneme dönen Conor geceleri ziyarete gelen dev bir canavarın hikayelerine kendini kaptırıyor. İspanyol yönetmen J.A. Bayona’nın Hollywood yolculuğu güzel bir yolda ilerliyor ve fantastik sinema yeni bir usta kazanıyor. Gönül telleriyle heavy metal çalan bir canavar filmi, büyümek ve acı gerçeklerle yüzleşmek üzerine karanlık bir başyapıt.
18 Kasım
'4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün' (2012) ile büyük sükse yapan Romen yönetmen Cristian Mungiu yeni filminde kızının geleceği için elinden geleni ardına koymayan bir babanın hayatına odaklanıyor. Romanya’nın bozuk sosyo-politik düzenini arka plana yerleştiren yönetmen önceki filmlerinde olduğu gibi tempoyu hiç düşürmüyor. Gizem olgusunu da hikayeye yediren yönetmen gerçekçi bir aile dramını önümüze sürüyor.