İşte kulislerdeki “iktidarın seçim oyunu” senaryosu

İşte kulislerdeki “iktidarın seçim oyunu” senaryosu

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, kulislerde, 17 Haziran Cuma günü, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) açıklayacağı “Yaz Kararnamesi’ ile seçim kurullarına müdahale edilebileceği iddiasının konuşulduğunu yazdı.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) çok kapsamlı bir Yaz Kararnamesi açıklayacağı ve beş bine yakın yargı mensubunun yerinin değiştirileceğinin ileri sürülsüğünü not eden Pehlivan, “İşte bu kararname, adalet komisyonlarında yapılacak seçim kurulu kuralarını da yakından ilgilendiriyor” dedi.

Bir hâkimin seçim kuruluna girmeye hak kazanması için o il ya da ilçede görevini yapıyor olması gerektiğini* hatırlatan Pehlivan, şunları kaydetti:

“Kulislerde konuşulan senaryo tam da burada devreye giriyor. Soruluyor ki, ya seçim kurulları kararnameden sonra belirlenirse ne olacak? Öyle ya, bir hâkimin başka yere atanmasıyla, orada görevine başlaması arasında süre geçiyor. ‘Mehil müddet’ denilen bu süreç bazen 15 günü buluyor. O sırada hâkim ne mevcut bulunduğu ne de yeni atandığı ilin veya ilçenin yargı mensubu oluyor. Arafta kalıyor.

Demem o ki...  Şu sorular tartışılıyor: Seçim kurullarında görev almaması istenen hâkimler için bir oyun planı mı var? Yaz Kararnamesi’yle yerleri değiştirilip yapılacak kuraya girmeleri mi engellenecek?

Ya da önce seçim kurulları belirlenip kuradan çıkan “istenilmeyen” hâkimler Yaz Kararnamesi’yle uzaklaştırılacak mı? Böylece o hâkim hak kazandığı il veya ilçedeki seçim kurulunda görev yapamaz hale mi gelecek?"

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

*YSK’nin seçim yasası değiştikten sonra 13 Nisan’da aldığı karar:

“Bir hâkimin, o yer hâkimi sıfatını kazanabilmesi için atanması yeterli olmayıp görev yerine gelerek işe başlamış olması gerekir. Bu nedenle, önceden ataması yapıldığı halde çeşitli nedenlerle atandığı il veya ilçedeki görevlerine başlamamış hâkimlerin, kurullar oluşturulduktan sonra gelerek görevlerine başlamış olmaları seçim kurullarında değişiklik yapılmasını gerektirmez.”