İşte refüje yaslanmış uyuyan pembe montlu minik çocuğun hayatı

İşte refüje yaslanmış uyuyan pembe montlu minik çocuğun hayatı

İstanbul Balat’ta çocuk doktoru Şükrü Hatun tarafından kaldırımda uyurken fotoğraf çekilen pembe montlu kız çocuğunun Suriyeli Suad olduğu ortaya çıktı. 5 yaşındaki Suriyeli Suad Elcasi, 2014’te savaştan kaçıp ailesiyle Türkiye’ye gelmiş. Babası Suriye’de Esad güçlerinin elinde tutuklu olan Suad, her gün Balat sahilinde mendil satıp ailesine katkı sağlamaya çalışıyor. 14 akrabasıyla yaşadıkları Eyüp’teki derme çatma evde hayata tutunmaya çalışan Suad’ın en büyük hayali ise savaş bitince ülkesine geri dönmek

Habertürk'ten Uzay Kesmen'in izlenim haberi şöyle:

Herkesin merak ettiği o kız çocuğu; Suad Elcasi... Henüz 5 yaşında... Çat pat Türkçe biliyor. Amcası Muhammed’in tercümanlığıyla hayat hikâyesini anlatıyor. Suad, ailesiyle birlikte Suriye’deki iç savaştan kaçıp 2014 yılında Halep’ten İstanbul’a gelmiş. Ama bir eksikle. Peynircilik yapan babası Muhsin Elcasi (24), Şam’da Esad güçlerine esir düşmüş. 2 yıldır da ondan haber alamıyorlar. İstanbul’a geldikten sonra, 12 yaşındaki diğer amcası Muhammed de Balat sahilinde boğularak yaşamını yitirmiş. O dönem hamile olan annesi Fatma Elcasi (20), Muhammed’in adını yaşatmak için 2015’te İstanbul’da dünyaya getirdiği ikinci çocuğuna ölen yeğeninin ismini vermiş.

"Sabah ve akşam 7 ile 9 arasında mendil satıyoruz"

Suad, bir süredir Balat’ta yol kenarında mendil satıyor. Geriye kalan zamanlarında ise 1 yaşındaki kardeşi Muhammed’le oynuyor. Suad, mendil satmaya çıktığında 13 yaşındaki amcası Muhammed de yanında oluyor. Diğer kuzenleri Noor (11) ve Mazzan (9) da Suad’a eşlik ediyor. “Kaldırımda uyurken çekilmiş fotoğrafını gördün mü?” sorumuza, “Hangi fotoğraf?” diye soruyla karşılık veriyor. Fotoğrafını gördüğünde ise yüzünde kocaman bir tebessüm oluyor. Kaldırımda uyurken çekilen fotoğrafıyla ilgili, amcasının yardımıyla Suad şunları anlatıyor: “Sabah çok erken kalkıyoruz. Sabah ve akşam 7 ile 9 arasında mendil satıyoruz. Çok erken kalktığımız için uykum geliyor. Bazen uyuyorum. O sabah da uyudum.”

"Türkleri seviyoruz ama kötüleri de var"

Suad, az bildiği Türkçe ile Türkiye’yi, insanları sevdiğini anlatıyor ve ekliyor: “Türk insanını ve Türkiye’yi seviyoruz. Ama kötüler de var.” Yüzünden gülücük eksik olmayan Suad’ın en büyük hayali ise savaş bitince evine dönmek... Bunları söylerken, görmüş geçirmiş, olgun bir genç kız edası takınıyor.

13 yaşındaki amcası Muhammed, Suad’ın en büyük destekçisi. En büyükleri olarak Suad ve kardeşlerine göz kulak oluyor. Aralarında en iyi Türkçe bilen de o. Muhammed, “Gündüzleri polisler bize kötü davranıyor, ışıklarda durmamıza izin vermiyor. O yüzden sabah ve akşamları mendil satıyoruz” diyor.

Harabe evde 14 kişi tek odada kalıyor

Muhammed ’e yaşadıkları yeri görmek istediğimizi söylediğimizde önce tereddüt etti, sonra birlikte evlerine gittik. Eyüp’te, ara sokaklarda, yokuş yukarı, daracık yollarda kısa bir yolculuk yaptıktan sonra Muhammed, “Geldik abi” dedi. Karşımıza 3 katlı, harabe halindeki bir ev çıktı. Yalnızca giriş katta oturuyorlar. Kapıda bizi Suad’ın annesi Fatma karşılıyor. Ev buz gibi. Yalnızca salonda soba yanıyor. 7’si çocuk 10 kişi, yanan sobanın yanında birbirlerine sokulmuş oturuyor. Toplam 14 kişiler. Ailelerini Suriye’de bırakmış 3 çocuğa da Elcasi Ailesi sahip çıkmış.

Yan oda, yatak odası görünümünde. Minderler göze çarpıyor. İçinde yatak olmayan odaya “Yatak odası” demeyi öğrenmiş hepsi. Bodrum kat ile en üst kat kullanılmaz halde. Duvardaki çatlaklar hemen göze çarpıyor. Zemin tahtaları ise yerlerinden sökülmüş. Evin bazı bölümleri harabeye dönmüş. Salon dışında bütün odalar buz kesiyor. Kedilerse evin en hareketli canlıları...

900 lira kira ödüyorlar

Evin kirası 900 lira. Evin geçimini Suad ve kuzenleri mendil satarak, diğer 2 kuzeni de tekstil atölyesinde çalışarak sağlıyor. Evin en büyük erkeği ise Muhammed’in babası... Ancak o da hasta olduğu için çalışamıyor.

Suriyelilerin yarısı çocuk

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 26.10.2016 tarihli güncel raporuna göre, Türkiye’de geçici koruma kapsamına alınan 2 milyon 758 bin Suriyeli var. 0-19 yaş arasındaki Suriyelilerin sayısı ise 1 milyon 300 bin civarında. Yani Türkiye’deki Suriyelilerin yarısı çocuk yaşta.

En çok Suriyelinin barındığı kent ise İstanbul. Kentte nüfusun yüzde 2.8’i Suriyeli. Son rakamlara göre İstanbul’da 410 bin Suriyeli yaşıyor. Bunun yarısının, en az 200 bininin ise çocuk olduğu tahmin ediliyor.