Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutuklandığı operasyonda hakkında yakalama kararı çıkarılan Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Türkiye'ye dönüp gözaltına alınmasının ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Akın Atalay’a savcılık sorgusu sırasında Aydınlık gazetesi ve iktidar yanlısı medyada yer alan iddialar soruldu. Savcılık, Atalay’a “Hain darbe girişiminden haberiniz var mıdır? Can Dündar’ı Genel Yayın Yönetmeni olarak siz mi atadınız? Atama konusunda FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütlerinden talimat ya da tavsiye aldınız mı” gibi sorular yöneltildi.
Atalay ise 'FETÖ' üyeliği iddiasıyla yargılanan soruşturma savcısı Murat İnam’ın hazırladığı sorulara yanıt vermeyeceğini söyledi. Atalay, soruşturmanın amacının Cumhuriyet Gazetesi’ni susturmak ya da bazı işbirlikçiler kanalıyla ele geçirmek olduğunun açık ve seçik olduğunu vurguladı.
Atalay, hakkındaki suçlamayı ve soruşturma savcısının 'FETÖ' davası sanığı olduğunu yurtdışında medyadan öğrendiğini belirterek, “Kendisi FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelikten yargılanan bir kişinin, benim hakkımda aynı örgüte yardım etmek bakımından soruşturma yürütmesi kara mizahın da ötesinde absürt bir durumdur. Böyle çirkin bir oyunun parçası olmayı, bu konumdaki bir şüphelinin kendisinin suçlandığı örgütle ilgili bana yönelttiği suçlamalara cevap vermeyi zul sayarım. Bunun daha baştan sakat doğmuş, çürük bir soruşturma olduğunu belirtmek isterim. Bu koşullar altında başlatılan soruşturma adil, dürüst, hukuka ve yasaya uygun olamaz” dedi.
Savcılıkça kendisine yöneltilen ciddi nitelikte her tür suçlamaya cevap verebileceğinin tabii olduğunu dile getiren Atalay, şöyle devam etti:
“Ancak bunun için öncelikle soruşturma üzerindeki bariz gölgenin ortadan kalkması, adı geçen Cumhuriyet savcısının bu soruşturma dosyasından el çektirilmesi gereklidir. Meslek etiği kuralları gereği kendisi istifa etmeliydi. Savcılar açısından Budapeşte İlkeleri’nde belirtilmiştir. Bu nedenlerle, savcı (İnam) tarafından hazırlandığı ve bir plan dahilinde uygulamaya konulduğu anlaşılan bu akıl, mantık dışı ve ciddiyetsiz soruları cevaplamayı zul saydığımı tekrar ederim.”
Savcılığın soruları şöyle:
* FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütleri ile iltisak bağlantısı olan şirketlerin, Cumhuriyet gazetesiyle herhangi bir yasal bağı var mıdır? Bu şirketlerden ilan, sponsor ve reklam aldı mı?
* FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütleri ile iltisak bağlantısı bulunan kişiler, Cumhuriyet gazetesinin yayın politikası ve gazetede yayınlanacak haberlerle ilgili olarak talimat vermiş midir?
* FETÖ/PDY ve PKK/KCK silahlı terör örgütlerini övücü veya onları destekleyici yazılar yazdınız mı?
* Cumhuriyet gazetesinin basıldığı matbaaların isimleri nelerdir? Gazetenin basımında kullanılan kağıtları hangi firmalardan almaktasınız?
* Bu şekilde haber yapması yönünde köşe yazarlarınıza ve genel yayın yönetmenimize talimat verdiniz mi? Cumhuriyet gazetesine FETÖ/ PDY iltisaklı kişiler işe alındı mı? (Mustafa Balbay’ın ‘Cumhuriyet’te FETO’cülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak’ tweeti gösterildi)
* Cumhuriyet gazetesi bu şekilde manşet atarak okurlarına ne mesaj vermek istemiştir? (25 Temmuz 2015 tarihli ‘‘Yurtta savaş dünyada savaş’ başlıklı gazetemiz manşeti gösterildi)
* Aydın Engin’in yazısında yazdığı bilgilere dair herhangi bir bilginiz var mı? (Engin’in ‘Cihanda sulh peki yurtta ne’, ‘Hrant’ı da cemaat öldürmüş öyle mi?’ başlıklı köşe yazıları gösterildi)
* Cumhuriyet gazetesine aynı manşetin atılması yönünde birileri tarafından talimat mı geldi? (Devletin kalbine bomba ve Azez düğümü manşetleri gösterildi)
* Cumhuriyet gazetesinde manşetlerin atılmasında görevli kişi veya kişiler kimdir? Bu kişiler bu şekilde manşet atması için kimlerden talimat almaktadır? (Sokaktaki tehlike, Demokrasi şöleni ve Cadı avı başladı ve İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar, manşetleri gösterildi.)
* CUMOK temsilcisi Mustafa Namık Kemal Boya isimli şahıs, gazete almayarak boykot ettiklerini beyan etmiştir. Siz doğru haber yaptığınızı söylediğiniz halde okurlarınız neden sizi bırakıyor? Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin açıklanması bir habercilik midir? Silahlı terör örgütlerinin lehine yayın yapmak gazetecilik ilkeleriyle bağdaşır mı?
* Hikmet Çetinkaya’nın, FETÖ/ PDY’den soruşturulan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı başkanlarından Mustafa Yeşil ve Erkam Tufan Aytav ile görüşmesi konusunda bilginiz var mı?
* (Akit gazetesindeki) köşe yazısında belirtilen, 2013 yılında vergi incelemesine tabi tutuldunuz mu? Bu inceleme konusunda size herhangi bir ceza tehdidinde bulunuldu mu? Bulunulmuş ise kim tarafından bulunuldu? Yayın çizgisinin değişimi bu ceza tehdidine mi bağlıdır?
* Ankara, İzmir büroları, Cağaloğlu’ndaki eski merkez bina, Elmadağ’daki Berin Nadi’nin vakfettiği daire hangi tarihte, kime, kaç paraya satıldı? Satıştan elde edilen gelir nerede ve nasıl kullanıldı? Bu satışların Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirildi mi? Muhasebe kayıtları var mı?