'İşten çıkarma yasağı işçileri baskı altına alan bir araç haline geldi, işçi aleyhine dönmeye başladı'

'İşten çıkarma yasağı işçileri baskı altına alan bir araç haline geldi, işçi aleyhine dönmeye başladı'

Koronavirüs salgını kapsamında istihdamı korumak için getirilen işten çıkarma yasağının süre uzadıkça işçilerin aleyhine dönmeye başladığı belirtildi. 

Fesih yasağının 17 Eylül'de sona ermesi bekleniyordu. Bu sabah Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararına göre; 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işverenin üç aylık süre ile çalışanını işten çıkarma yasağı, 17 Eylül 2020’den itibaren 2 ay daha uzatıldı.

Dünya'dan Hüseyin Gökçe'ye konuşan Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Dr. Okan Güray Bülbül, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların işçileri mağdur ettiğini söyledi.

Baskı aracına dönüştü

Güray, "Fesih yasağının, süre uzadıkça amacından uzaklaşmaya, işçileri baskı altına alan bir araç, yargı yükü oluşturacak bir unsur haline dönüşmeye başladığı görülüyor” dedi.

Bu dönemde işverenin istediği işçiyi ücretsiz izne çıkarabildiğini ve bunlara günlük 39,24 lira nakdi ücret desteği ödendiğini dile getiren Bülbül, “Sözleşmelerin feshedilememesi işveren elinde bir baskı aracı haline gelmeye başladı. Fazla mesai ve ücretlerin geç ödemelerine itiraz eden işçilere yönelik ücretsiz izin tehdidi yapıldığına yönelik çok şikayet var” diye konuştu. 

Bülbül, prim ödeme şartlarını tamamlamış bir işçinin, fesih yasağı süresince işveren tarafından işten çıkartılamadığı için hak etmiş olsa da işsizlik maaşı yerine nakdi ücret desteği almak durumunda kaldığını, böyle olunca da asgari ücretten yüksek maaşı olan işçilerin gelir kaybı yaşadığını belirtti. 

Kıdem tazminatına erişim sınırlanıyor

Fesih yasağının kıdem tazminatına erişimi de engellediğini belirten Bülbül, “Yasak olmasaydı işyerlerinin ekonomik olarak zor durumda olmaları nedeniyle işten çıkardıkları işçilere tazminat ödeme durumunda kalacaklardı. Yasak nedeniyle bu sorunun çözülmediğini, yalnızca ötelendiğini söylemek mümkün. Bu gibi durumlarda işçi mahrum kaldığı ücret ve ücrete bağlı haklar için yargı yoluna başvuracaktır. Diğer yandan ücretsiz izinde geçirilen sürelerin kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin hak edişi, iş güvencesi için gerekli altı aylık süre ve deneme süresi bakımından çalışılmış süreler olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konuları önümüzdeki dönemde mahkemelerin gündemini oluşturacaktır” diye konuştu.

İş değiştirme zorlaştı

Fesih yasağının işçilerin iş değiştirmesine de engel olduğunu hatırlatan Bülbül şöyle devam etti: “Ancak fesih yasağı nedeniyle işçiler mevcut işlerinden istifa edip farklı sektörde ihtiyaç olan işyerlerinde işe başlayamıyorlar. Bu durum da istenmeyen sonuçlara neden olabiliyor. Bazı işçiler nakdi ücret desteği geçinmeye yetmediği için bir yandan nakdi ücret desteği alıp diğer yandan kayıt dışı olarak başka bir işte çalışıyor, bazı işçiler ise kıdem tazminatından vazgeçerek istifa etmek zorunda kalıyor” dedi.