Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından istifa ettirilen belediye başkanlarına ilişkin olarak "Hesap vermeden nereye gidiyorlar?" tepkisini gösterdi. Öztürk, "İstifa eden başkanlara düşen görev, başkan seçildikleri dönem verdikleri mal varlığı bildirimiyle, istifa ettiği dönemdeki mal varlığını açıklamalarıdır" dedi.
Öztürk'ün "Sahi, hesap vermeden nereye gidiyorsunuz?" başlığıyla (6 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isteğiyle İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Niğde, Düzce belediye başkanları istifalarını açıklarken, hepsi de ne kadar başarılı hizmetler yaptığını anlattı. Duyan da, başarılı olmanın ödülünün istifa olduğunu sanacak!
Başkana “istifa et” denildiğinde istifa ediyorlarsa önemli açığı olduğu akla gelir. Hem başarılısın ama istifa et denildiğinde istifa ediyorsun.
İstifa eden başkanlara düşen görev, başkan seçildikleri dönem verdikleri mal varlığı bildirimiyle, istifa ettiği dönemdeki mal varlığını açıklamalarıdır. Hatta, kendi dönemleriyle ilgili soruşturma isteseler de, haklarındaki gerçek olmayan iddialardan sıyrılmaları da çok yerinde olur. Parlamenter sistemin yerel düzeydeki canlı bir modeli ve demokrasinin beşiği olan belediye yönetimlerinde, belediye başkanının görevinden kaynaklanan (kamusal) faaliyetlerinin öncelikle, Belediye Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca, belediye meclisince bilgi edinme ve denetleme yetkisi/yolları kullanılarak değerlendirilmesi gerekiyor. İstifa ettirilen belediye başkanlarının istifa ettirilişinin kamuoyuna yansıyan haline bakalım: – Belediye başkanının bir yıllık genel iş ve yürütümünü kapsayan, başkanın performansını/metal yorgunluğu olup olmadığını da yansıtan yetersizlik oyu verilmedi. Yetersizlik oyu verilmesi halinde belediye başkanı, Danıştay kararı ile başkanlıktan düşürülmesi sağlanabilir. Bu yapılmadığına göre faaliyet raporlarındaki açıklamaları belediye meclislerince her yıl değerlendirilerek yeterli görülmüş. – Faaliyetinden memnun kalınmayan/hatalı görülen belediye başkanı hakkında belediye meclisi üyeleri tarafından, başkanlığının düşürülmesine yol açacak kabul edilmiş gensoru önergesi de yok.
Yıllarca belediyelerin denetiminde bulunmuş Mülkiye Müfettişi Mahmut Esen'e, parti üyesi olan başkanın, parti yöneticilerinin isteğiyle istifa etmesinin yasal dayanağı olup olmadığını sordum. Cevabı şöyle oldu: “Belediye başkanının parti üyesi olmasından kaynaklanan siyasi faaliyetleri Siyasi Partiler Kanunu'na göre, özel hukuk hükümleri bağlamında ve parti tüzüğüne göre değerlendirilebilir. Bu amaçla, belediye başkanı olan parti üyesi hakkında, partiden geçici/kesin çıkarma (ihraç) dahil bazı disiplin cezaları uygulanabilir. Ancak partinin il/ilçe organlarında olduğu gibi (kamu görevlisi olan) belediye başkanının, parti organları kararına dayalı olarak işten el çektirilmesi mümkün değildir.” İşte, yasal olmayan, mümkün olmayanlar ülkemizde oluyor. Belediye başkanlarının “emir demiri keser” deyip ayrılması kabul edilemez. Sahi, sizler hesap vermeden nereye gidiyorsunuz?
Hakkında soruşturma yapılan kişinin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğuna ilişkin gerekçelerinden birisi de, cüzdanında, ev ya da işyerinde F serisinden 1 dolar bulunmasıydı. Fetullah Gülen tarafından okunup-üflendiği öne sürülen 1 dolarlar yüzünden bu ülkede binlerce kişinin başı derde girdi. Operasyonlar başladığında, yurtdışı gezilerinden arta kalan F serisi 1 doları yakanlar, parça parça edip atanlar olduğu gibi, gerçekten Gülen tarafından gönderildiği öne sürülen dolarları saklayanlar da olmuştur. Bir grup gazeteci 23. İran Basın Fuarı'na davetli olarak katıldı. Turistik kenti İsfahan'da aldığı bir hediye için 20 dolar veren gazeteciye, para üstü olarak her biri birer dolar olmak üzere toplam 5 dolar verildi. Gazeteci Turgay Türker, meslektaşına, “O dolarlar içinde F serisi olabilir. Başın o yüzden belaya girebilir. Bir bak” dedi. Meslektaşı dolarları çıkardı, bunlardan ikisi F, birisi de Gülen'in soyadının baş harfi olan G serisiydi. Gazeteci sanki cin çarpmış gibi oldu. F serisi dolarlardan kurtulmak için onları yolda gördüğü ilk dilinceye verdi ve “ohh be kurtuldum” diye sevindi. Bir başkası mı ne yaptı? O da, havaalanında bir dolarının F serisi olduğunu gördü. Doları orada yırtıp atarken, “ohh bee kurtuldum” dedi. Dolarlı espriler yol boyunca devam etti etmesine ama kim bilir farkında olmadan F serisi dolar yüzünden kaç bin kişi sıkıntı çekiyor, derdini anlatmak için uğraşıyor…