"Pazartesi itibarıyla herkesin işe çıplak gelmesini istiyorum." Bir müdür bunu diyebilir mi?
Son zamanlar çalışanların dövmeleri, başörtüleri, dini sembol içeren takıları ya da topuklu ayakkabıları yüzünden işlerinden kovulduğuna tanık olduk, bu konuların haberlerde tartışıldığını gördük.
Bu da bir işverenin çalışanından neler talep edebileceği sorusunu ortaya çıkarıyor. İşverenlerin istediği gibi bir kıyafet kuralı getirmesi mantıklı mı?
Tabii ki Disneyland'da çalışıyorsanız, oyuncuysanız ya da bir doktorsanız giymeniz gereken kıyafetin ne olduğu belli olabilir.
Cambridgeli filozof Clare Chambers, polis, cankurtaran ya da otelde çalışanlar gibi bazı mesleğe sahip olanların topluluk içinde fark edilmesinin istenebileceğini aktarıyor.
Ancak Chambers profesyonel bir kıyafete dair kuralların belirlenmeye başlamasının daha sakıncalı olduğunu aktarıyor. Mesela kısa şort giymeyin, saçınızı at kuyruğu bağlamayın ya da ceket giyin gibi.
Clare Chambers'a göre böyle bir durumda sorulması gereken iki soru var:
Kıyafetle ilgili bu kurallar zarar veriyor ya da rahatsız ediyor mu? İkincisi ayrımcılık ya da baskı uyguluyor mu?
Böyle düşünüldüğünde kadınlardan topuklu ayakkabı giymesini istemektense erkeklerden kravat takmalarını istemek daha az karşı çıkılabilecek bir durum:
"Erkeklerden kravat takmalarını istemek cinsiyetçi ancak baskıcı değil. Rahatsız edici olsa da bedene çok zarar vermiyor. Ancak kadınlardan topuklu ayakkabı giymelerini istemek baskıcı. Aynı zamanda vücutlarının objeleştirilmesini amaçladığı için cinsiyetçi."
Aynı zamanda şirketin özel ya da kamu sektöründe olup olmadığı da önemli.
Kamu sektöründe çalışanların belirli sınıfsal grupları dışlamaması için aynı kıyafetleri giymesi gerekebilir.
Erkeklerden sakallarını kesmelerini istemek de bazı dini ve kültürel değerlere karşı gelebilir.
Küçük bir haç takmanın çok rahatsız edici olduğunu söyleyemeyiz.
Bazıları bir öğretmenin burka takmasına karşı çıksa da bu dünyanın birçok yerinde çok yaygın.
Kimilerine göre burka ataerkil toplum yapısının bir zorlaması kimilerine göre ise kadınların bunu seçme özgürlüğü demek.
London School of Economics'ten filozof Anne Phillips ise böyle bir düşünce yapısının yanlış olduğunu ortaya koyuyor: Burka ile mini etek arasında bu noktada bir ayrım yaratmak zor olabilir.
Bu yüzden çalışanlar üzerinde kıyafet kodlarını zorunlu tutmak daha gün geçtikçe çok kızgınlık ortaya çıkarıyor.