İsviçreli astrofizikçi Sasha Quanz, gelecek 25 yıl içinde uzaylı yaşamının bulunabileceğini; fakat şu anda üretilen en güçlü teleskop olan James Webb'in yaşam barındıracak suya sahip olabilecek küçük öte gezegenleri tespit etmek için 'yeterince güçlü' olmadığını söyledi.
Sputnik'te yer alan habere göre; İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü ETH Zürih'te astrofizikçi olan Sasha Quanz, kurumunun yeni Yaşamın Kökeni ve Yaygınlığı Merkezi'nin açılışında açıklamalarda bulundu.
Quanz, Samanyolu Galaksisi’nde keşfedilmeyi bekleyen milyarlarca öte gezegen olmasına rağmen, şimdiye kadar 5 binin bulunduğunu belirterek, “Bu uzak gezegenlerin atmosferleri hakkında fazla bir şey bilmiyoruz. 1995'te meslektaşım ve Noble Ödülü sahibi Didier Queloz Güneş sisteminin dışındaki ilk gezegeni keşfetti. Daha gelişmiş bir teknoloji ile 25 yıl içerisinde dünya ötesindeki yaşamı bulabiliriz” dedi.
Bunun yanı sıra öte gezegenleri görüntülemek için değil, bunun yerine evrenin en eski yıldızlarını görmek için inşa edilmiş olan NASA'nın James Webb teleskobu, yakın zamanda uzak bir yıldızın yörüngesindeki bir öte gezegenin ilk doğrudan görüntüsünü yayınladı. HIP 65426 adı verilen gezegenin Jupiter'in 12 katı büyükğünde olduğu belirtildi.
Ancak Quanz, James Webb teleskobunun şimdiye kadar uzaya yerleştirilmiş en güçlü gözlemevi olmasına rağmen, sıvı suyun var olabilmesi için yıldızlarına yeterince yakın yörüngede dönen çok daha küçük, Dünya benzeri gezegenleri yakalayabilecek kadar güçlü olmadığını açıkladı.
Quanz, "HIP 65426 sistemi çok özel bir sistemdir. Yıldızdan çok uzakta dönen bir gaz devi. Bu, Webb'in gezegenlerin fotoğraflarını çekmek açısından yapabileceği tek şey. Küçük gezegenlere ulaşamayacağız. Webb bunu yapacak kadar güçlü değil" diye konuştu.
Bilin insanı, "Bu karasal gezegenlerin atmosfere sahip olup olmadığı ve bu atmosferlerin neyden oluştuğunu bilmiyoruz. Bu öte gezegenlerin birçoğunun tıpkı Dünya gibi yaşama elverişli olabilir" diyerek, James Webb'in yeteneklerindeki bu boşluğu doldurmak amacıyla yeni bir araç geliştirdiklerini söyledi.
Quanz, ekibinin Extremely Large Telescope'un (ELT) bir parçası olacak, türünün ilk örneği olan orta kızılötesi ELT görüntüleyici ve spektrografın (METIS) geliştirilmesine öncülük ettiğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Şili'deki Avrupa Güney Gözlemevi tarafından inşa edilen aygıt, bu 10 yılın sonuna doğru tamamlandığında 40 metre genişliğinde bir aynaya sahip olacak ve bu da onu dünyanın en büyük optik teleskobu yapacak.
Quanz, 'Aracın birincil amacı, en yakın yıldızlardan birinin etrafındaki Dünya'ya benzeyen bir karasal gezegenin ilk fotoğrafını çekmek. Ancak uzun vadeli vizyonumuz bunu yalnızca birkaç yıldız için değil, onlarca yıldız için yapmak ve birçok karasal ötegezegenin atmosferlerini araştırmak' değerlendirmesini yaptı.