İtalya'da geçen Pazar günü yapılan genel seçimlerin ardından olası koalisyon ihtimalleri de masaya yatırılmaya başladı.
Temsilciler Meclisi ve Senato'nun yeni üyelerinin belirlendiği seçimlerde hiçbir parti ya da ittifak parlamentonun iki kanadının herhangi birinde çoğunluğu elde edemedi.
Seçime ittifak halinde giren sağ partiler yüzde 37 ile en fazla oyu alırken, popülist 5 Yıldız Hareketi yüzde 32 ile tek başına en çok oyu alan parti oldu. Merkez-sol ittifak ise yüzde 22'de kaldı.
Aşırı sağcı, göç, Avrupa Birliği (AB) ve sistem karşıtı siyasi hareketlerin güç kazandığı seçimler, AB'ye yakın görülen merkez partiler ve sol içinse hezimetle sonuçlandı.
Bu tabloda olası hükümet formülü seçenekleri şöyle görünüyor:
Toplamda en fazla oyu alan sağ ittifak (Kuzey Ligi, Haydi İtalya ve İtalya'nın Kardeşleri) hükümet kurma görevinin kendilerine verilmesi gerektiğini söylüyor.
Bu durumda başbakanlık koltuğuna en yakın isim aşırı sağcı Lig lideri Matteo Salvini. Sağ ittifakın sandalyeleri parlamentoda çoğunluğun altında kalsa da, diğer partilerden parlamentoya giren kişileri kendi saflarına çekerek sandalye sayısını artırabilir.
Geçmişte benzer senaryolar yaşanmış olsa da, bu kez saf değiştirmesine ihtiyaç duyulan kişi sayısı fazla yüksek bulunuyor: Sağ ittifakın bu formülle iktidara gelebilmesi için başka partilerden Temsilciler Meclisi'nde 50'den fazla milletvekili, Senato'da da 30 kadar senatörü kendi saflarına çekmesi gerekiyor.
Seçimde tek başına en fazla oyu alan parti olan 5 Yıldız Hareketi ile, sağ ittifak içinde en fazla oya sahip Lig'in toplam sandalye sayıları parlamentonun her iki kanadında da çoğunluğa ulaşmalarına yetiyor.
Bu koalisyona, sağ ittifakta yer alan neo-faşizm bağlantılı İtalya'nın Kardeşleri'nin de katılması da mümkün. Böyle bir koalisyon olasılığı, aşırı sağ, sistem karşıtları ve popülistleri bir araya getirdiği için AB ve piyasalar açısından en kötü senaryo olarak değerlendiriliyor.
Fakat bu formülün gerçekleşebilmesi için Lig lideri Matteo Salvini'nin iktidarın küçük ortağı olmayı kabul etmesi gerekiyor, oysa sağ ittifak liderliğinde bir koalisyon kurulursa Salvini'nin başbakanlık koltuğuna oturması bekleniyor.
Ayrıca 5 Yıldız yönetimi, bütün siyasi güçlerle görüşmeye açık olduklarını söylese de başka bir partiyle ancak kendi programlarını kabul etmesi halinde koalisyona gidecekleri sinyalini veriyor.
Lig'in, 5 Yıldız'a dışarıdan destek vereceği bir formül üzerinde anlaşılması da seçenekler arasında görülüyor.
Sağ ittifakın, merkez-sol ittifak ile anlaşma yaparak çoğunluğa ulaşması da seçenekler arasında.
Fakat bu senaryo da solun, aşırı sağcı Lig ile faşizm esintili İtalya'nın Kardeşleri'nin iktidar ortağı haline gelmesini desteklemesi anlamına geliyor ki bu da solun "intiharı" olarak yorumlanıyor.
Üstelik merkez-sol ittifakın en büyük ortağı olan Demokratik Parti lideri Matteo Renzi de bu ihtimale kapıları kapamış görünüyor.
Renzi solun seçimde yenilgi alması üzerine istifasını açıklasa da, bu istifanın ancak hükümetin kurulmasından sonra yürürlüğe gireceğini söyledi.
Renzi, partisinin "Avrupa karşıtı, sistem karşıtı ve aşırılık yanlılarıyla" anlaşma yapmayacağını da söyledi. Renzi'nin "hükümet kurulduktan sonra" geçerli olacak şekilde istifa etmesinin, partisinin sağ ile anlaşmasını önleme amacı taşıdığı anlaşılıyor.
Teorik olarak mümkün olsa da inandırıcı bulunmayan bir seçenek.
5 Yıldız yalnızca Özgür ve Eşitler partisi ile koalisyona giderse yine de çoğunluğa ulaşamıyor.
Sol ittifakın da bu koalisyona katılması ya da dışarıdan desteklemesi çoğunluğa ulaşmalarını sağlar, ancak yine Demokratik Parti lideri Renzi'nin "sistem ve Avrupa karşıtlarıyla" anlaşma ihtimalini dışlaması nedeniyle bu koalisyon da olası görünmüyor.
Öte yandan Renzi'nin bu vetosuna karşın Demokratik Parti içinde bu koalisyon formülüne daha ılımlı yaklaşanlar da bulunuyor.
Çetrefilli görünen koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmazsa Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella bütçe yasası geçene, yeni seçim yasası hazırlanana ve erken seçime gidilene kadar mevcut Başbakan Paolo Gentiloni'nin görevde kalmasını isteyebilir.
Bir diğer seçenek de Cumhurbaşkanı'nın tüm partileri geçici bir "ulusal birlik" koalisyonu üzerinde anlaşmaya çağırması ya da bir teknik hükümet kurulması olabilir.
Herhalükarda tüm bu sürecin haftalar hatta aylar sürmesi olası.