İtalya'nın Prato kentinde pazar günü çıkan fabrika yangınında 7 Çinli işçinin ölmesi, dikkatleri Çinli göçmenlerin köleliğe yakın çalışma koşullarına çekti.
İtalya’da en çok Çinli göçmenin yaşadığı şehir olan Prato’daki fabrikalarda binlerce kaçak işçinin çalıştığı tahmin ediliyor. Bu işçiler tatilsiz, izinsiz günde ortalama 16 saat çalışıp, geceleri de fabrikada uyuyor.
Prato’daki tekstil fabrikasında çalışan işçiler de fabrikada uyudukları sırada çıkan yangında can vermişti. Bazı Çinlilerin yasadışı olarak İtalya’da bulundukları için, bazılarınınsa İtalyanların göçmenlere karşı tutumu yüzünden fabrikada uyudukları belirtiliyor.
Prato’da Çinli göçmenlerin topluma entegrasyonu için çalışan aracı Matteo Ye Huiming, “Çinliler fabrikalarda uyuyor çünkü başka seçenekleri yok. Çok az İtalyan Çinlilere ev kiralamaya yanaşıyor” diyor.
İtalyan Corriere della Sera gazetesi de, bir polis baskınında içine girdikleri fabrikalardan birinde karşılaştıkları manzarayı şöyle aktarıyor:
“Buralara yabancı kimse giremiyor. Dışarıdan kapalı devre kameralarla gözetleme yapılıyor. Kapıyı çalarsanız kimse cevap vermiyor. Fakat içeriden harıl harıl çalışma sesleri geliyor." "İçeridekiler de dışarı çıkamıyor. Güneş ışığı bile göremiyor. Camlar siyah plastik filmle kaplanmış.
Çünkü dışarıdan içerisinin görülmemesi gerekiyor. Pencereler de her zaman kapalı. Dışarıya mümkün olduğunca az ses gitmesi için. Havada, tekstil makinelerinden çıkan pamuk parçaları uçuşuyor. Kar gibi işçilerin üzerine yağıyor. 24 saat bunu soluyorlar."
"Sahte bir kütüphaneyle gizlenen merdivenlerden yukarı çıkılıyor. Manzara insanlık dışı. Kartondan odacıklarda insanlar dip dibe yatıyor. Çoğu iş kıyafetleriyle uyuyor, böylece uyanır uyanmaz zaman kaybetmeden işbaşı yapabiliyor."
"Her katta bir banyo var. 30 kişiye bir banyo düşüyor. Yere serili yatakların yanında ise tuvalet ihtiyaçlarını gidermeleri için kaplar duruyor.”
Çinli göçmenlerin çalışma ve yaşam koşulları 'bilinen ama konuşulmayan bir gerçek' olarak görülüyor. Prato’daki yangın felâketinden sonra internette yapılan yorumlarda, yangının ardından üzüntülerini bildiren politikacılar ikiyüzlülükle suçlandı.
Prato’nun da içinde yer aldığı Toskana Bölgesi Başkanı Enrico Rossi ise sorunu çözmek için merkezi hükümetin yardımına ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Rossi, “Onbinlerce Çinli işçinin kölelik koşullarında yaşadığı bir sistemle karşı karşıyayız" diyor ve Nazilerin en büyük toplama kampı Aushwitz'e atıfta bulup, "Bu insanların çalıştığı ve yaşadığı yerler Auschwitz’i andırıyor. Toskana buna izin veremez. Ulusal hükümet devreye girmeli” mesajını veriyor. Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano da Rossi’ye yazdığı mektupta “yasadışı ve sömürücü koşulların sona erdirilmesi için ulusal, bölgesel ve yerel önlemler alınmasını” istedi.
İşçi sendikası CISL’nin Prato Genel Sekreteri Roberto Pistonina ise Facebook’ta yayımladığı mesajda “Kimse bu yaşananlara şaşırdığını söyleyemez, herkes her şeyi yıllardır biliyordu. Bu bölgede binlerce değilse bile yüzlerce insan köleliğe yakın koşullarda çalışıp yaşıyor” dedi.