İtalya'daki göçmenlere saldırı: Macareta'daki olay ırkçılık tartışmasını gözler önüne serdi

İtalya'daki göçmenlere saldırı: Macareta'daki olay ırkçılık tartışmasını gözler önüne serdi

29 yaşındaki Jennifer Otioto, hastanedeki yatağında "Uzun süredir İtalya'da değildim. Nijerya'yı terk ettim ve kendimi burada buldum" diyor.

3 Şubat sabahı Otioto Macerata kasabasındaki otobüs durağında bekliyordu.

28 yaşındaki İtalyan Luca Traini kullandığı Alfa Rome marka otomobili üzerine sürdü ve sonra ateş etti.

Kuaförlük yapan Otioto aldığı kurşun yarası nedeniyle hastanede tedavi görüyor. O kadar alçak sesle konuşuyor ki, ne dediğini anlamak zor.

"Bu olanları anlamıyorum" diyor.

Luca Traini aynı gün beş göçmeni daha vurdu. Hepsi hayatta. Bir fırının vitrininde açtığı kurşun deliği hala tamir edilmemiş.

Traini, Afrika'dan gelmiş gibi görünen herkesi hedef aldı.

20 yaşındaki Ganalı Kofi Wilson saçını kestirmeye giderken göğsünden vuruldu.

Wilson "İlk silah seslerini duyduk. Bu ilk seslerden sonra 'Silah değildir' dedik. Çünkü Avrupa'daydık" diye anlatıyor.

"Siyah olmak benim seçimim değil. Siyah birini öldürmeye çalışmak kötü bir fikir" diye de devam ediyor.

Kofi Wilson 17 aydır İtalya'da. Vurulması geleceğiyle ilgili planlarını değiştirmemiş. Gana'ya dönmeyi planlamıyor.

"Belki hayatımın geri kalanı boyunca İtalya'da kalacağım" diyor.

Ancak gerçek şu ki, çok sayıda İtalyan onun ve diğerlerinin gitmesini istiyor.

Son dört yılda İtalya'ya 600 bin göçmen girdi. Hepsi İtalya'da kalmasa da gelişleri ülkeyi değiştirdi.

Aşırı sağ, göçmenleri suç ve hastalık getirmekle suçluyor.

Luca Traini'ye çekici gelen de bu söylem. Geçen yıl yerel seçimlerde göçmen karşıtı Kuzey Birliği Partisi'nden aday oldu. Bu, görüşleri nedeniyle altı kişiyi vurup öldürmeye çalışmasından önceydi. Ancak Macareta'daki arkadaşları Traini'nin son bir yıldır aşırılık yanlısı görüşlerine tanık olmuşlar.

Traini'nin gittiği spor salonunun sahibi Francesco Clerico "Luca birden değişti. Salonda aşırılık yanlısı, ırkçı görüşlerini dile getirmeye başladı. Çok şaşırmıştık" diyor.

"Luca Traini kötü bir insan değil, sadece cahil ve her şeyi aşırı. Sürekli parçası olacağı bir topluluk alıyordu ve aşırı sağ onu baştan çıkarttı.

"Onun gibi biri böyle faşist ve ırkçı bir ortamda her an patlayabilecek bir saatli bombaydı."

Patlama 3 Şubat'ta meydana geldi. Luca Traini altı göçmeni vurduktan sonra Musollini döneminde yapılan bir anıtın önünde faşist selamı verdi ve daha sonra tutuklandı. Anıtın üzerinde "Zafere" yazıyor. Traini'nin istediği de zafer de göçmenlerin olmadığı bir İtalya.

Traini'nin destek verdiği Kuzey Birliği partisi, İtalyan siyasetinde giderek yükselen bir güç.

4 Mart'taki genel seçimlere, eski İtalya eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin partisiyle birlikte girecekler.

Kamuoyu yoklamaları bu ittifakın iktidardaki merkez sol hükümeti yenebileceğini gösteriyor.

İtalya'nın en güçlü göçmen karşıtı hareketi iktidarı paylaşmaya yakın. Bu durum çok sayıda İtalyan'ı korkutuyor.

10 Şubat Cumartesi günü binlercesi Macareta'da gösteri yaptı.

"Biz anti-faşistiz" diye bağırdılar.

Binlerce kişinin sokağa çıkıp, kendilerini bunu söylemek zorunda hissetmeleri İtalya'nın şu andaki haliyle ilgili çok şey anlatıyor.

25 yaşındaki Marianna "Burada olmak tüm ülke için önemli bir şey. Çünkü İtalya'da bir ırkçılık dalgası görüyoruz. Sadece burada değil, tüm İtalya'da" diyor.

Gösteri sırasında Macerata kasabasında hayat durdu.

Aşırı sağ grupların yürüyüşü engellemeye çalışabileceği korkusuyla çok sayıda polis görevlendirildi. Bir gün sonra kasabadaki dükkanlar yeniden açıldı.

Bu kasabada 40 bin kişi yaşıyor. İktidardaki Demokratik Parti'den Belediye Başkanı Romano Carancini, kasaba nüfusunun yüzde 9'unun göçmenlerden oluştuğunu söylüyor.

Uzun süredir yaşayan etnik bir azınlık tecrübesinden yoksun olan İtalya'da bu kayda değer bir ardı. Macareta'ya gelenlerin çoğu genç erkekler.

Belediye Başkanı "Yılladır bu kasaba insanları memnuniyetle karşıladı ve entegre etti. Burası ırkçı bir yer değil. Ancak son birbçuk yılda gelen göçmenlerin artışı rahatsızlık yarattı. " diyor.

Bir tepeye kurulu ve çok uzun süredir dikkate alınmayan bu kasaba, şimdi kendisini faşizm ve göç tartışmasının ortasında buldu.

Buradaki tartışma, gelecek ayki seçimin sonucunu da belirleyebilir.