Övgü Pınar
Son yapılan seçimlerde hiçbir parti ya da ittifakın parlamentoda çoğunluğu elde edememesi ve aradan geçen sürede hükümetin bir türlü kurulamaması sonrasında Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, erken seçimlere gidilene kadar bir "tarafsız hükümet" kurulmasına karar verdi. Mattarella, hükümeti kurmak üzere tanınmış ekonomist Carlo Cottarelli'yi görevlendirdi. Cottarelli, 2000’li yılların başında IMF Türkiye Masası’nı yönetmişti.
İtalya'da, 4 Mart seçimlerinde hiçbir parti ya da ittifak parlamentoda çoğunluğu elde edememiş, koalisyon çalışmaları da partilerle cumhurbaşkanı arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle başarısız olmuştu. Seçimlerde tek başına ne fazla oyu alan parti olan 5 Yıldız Hareketi ile ittifak halinde en çok oyu alan sağ kanadın lider partisi Lig, koalisyon hükümeti üzerinde anlaşmıştı. Ne var ki, "değişim hükümeti" adı verilen bu koalisyonun Ekonomi Bakanı adayı Paolo Savona, Cumhurbaşkanı Mattarella tarafından veto edilmiş, Lig ve 5 Yıldız da başka bir ismi bu bakanlığa getirmeyi reddetmişti. Mattarella'nın "Euro karşıtı" olduğu gerekçesiyle Savona'ya onay vermemesi üzerine, hükümet kurma çalışmaları son aşamasına gelinmişken çökmüştü.
Yaşanan kriz üzerine, 5 Yıldız-Lig koalisyonunun başbakan adayı Giuseppe Conte dün akşam hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı'na iade etmişti. Bu gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Mattarella bugün Carlo Cottarelli ile görüşerek hükümeti kurma görevini verdi.
Cottarelli, Cumhurbaşkanı ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada görevi kabul ettiğini ve "tamamen tarafsız" bir hükümet kurmak için çalışacağını söyledi. Parlamentodan güvenoyu alması halinde 2019 başına kadar görevde kalacağını belirten Cottarelli ardından da erken seçimlere gidileceğini açıkladı. Öte yandan, güvenoyu alamaması halinde ise gelecek Ağustos sonrası erken seçimlere gidileceğini belirtti. Cottarelli, bir sonraki seçimlerde aday olmayacağı taahhüdü de verdi. Cottarelli konuşmasında, "AB ile İtalya'nın çıkarlarını korumaya yönelik yapıcı diyalog" kuracağını söyledi ve "İtalya'nın euro bölgesine katılımının devam edeceğini" vurguladı.
Carlo Cottarelli'nin hızla bir bakanlar kurulu listesi hazırlayarak Cumhurbaşkanı Mattarella'ya sunması, ardından da hükümeti parlamentoda güvenoyuna sunması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı'nın kendilerinin iktidara gelmesini engellediğini savunan ve bunu "demokrasiye yapılmış bir saldırı" diye niteleyen 5 Yıldız Hareketi ve Lig partilerinin Cottarelli liderliğinde bir teknik hükümete güvenoyu vermesi ise muhtemel görünmüyor. 5 Yıldız Hareketi ve Lig birlikte parlamentoda çoğunluğa sahip, dolayısıyla bu iki partinin olumsuz oy kullanması halinde Cottarelli hükümetinin güvenoyu alması mümkün değil. Bu durumda da en kısa zamanda, muhtemelen gelecek Eylül ayında yeniden seçimlere gidilmesi ve o zamana kadar da Cottarelli hükümetinin rutin işlerin idaresinden sorumlu olması bekleniyor.
Öte yandan Cumhurbaşkanı'nın azledilmesi tartışmaları da sürüyor. 5 Yıldız Hareketi, Cumhurbaşkanı'nın ekonomi bakanı adaylarını kabul etmeyerek görev sınırlarını aştığını savunuyor ve azledilmesi sürecini başlatma tehdidinde bulunuyor. 5 Yıldız Hareketi azil talebini, anayasanın 90. maddesinde yer alan, "anayasaya aykırı hareket etmesi ya da yüksek ihanette bulunması" durumunda cumhurbaşkanı hakkında parlamentoda suçlamada bulunulabileceği hükmüne dayandırıyor. Cumhurbaşkanının azledilebilmesi için, parlamentonun salt çoğunluğunun azil yönünde oy kullanması ve bu kararın Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylanması gerekiyor.
Mattarella'nın ekonomi bakanı adayına veto uygulamasının anayasal hakkı olduğunu savunanlar da var. Bu görüşse, anayasanın 92. maddesinin, "Cumhurbaşkanı, Başbakan'ı atar ve Başbakan'ın önerileri doğrultusunda da bakanları atar" demesine dayanıyor. Bu maddenin yorumlanmasında görüş ayrılıkları olsa da geçmişte de cumhurbaşkanlarının bazı bakanlara veto uyguladığı biliniyor. Örneğin, eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin 1994'te hükümeti kurma görevini aldığında Adalet Bakanlığı'na aday gösterdiği şahsi avukatı Cesare Previti dönemin Cumhurbaşkanı Oscar Luigi Scalfaro'nun vetosuyla karşılaşmıştı. 2001'de de yine Berlusconi hükümeti kurulması aşamasında Adalet Bakanı adayı değiştirilmişti. 2014'te ise dönemin Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano'nun talebi üzerine Matteo Renzi adalet bakanı adayını değiştirmişti.