Tasarının yasalaşması durumunda gazeteciler, önsoruşturma süreci tamamlanana kadar herhangi bir davayla ilgili belge ya da fotoğraf yayımlayamayacak. Yasağı ihlal eden gazeteciler 2 ay hapis ve 10 bin Avro para cezasına çarptırılabilecek. Telefon kaydının yayımlanması durumunda, aynı hapis cezası geçerli olmakla birlikte para cezası 20 bin Avro'ya kadar çıkabilecek.
Tasarı, duruşmalarda, davacı ve davalıdan oluşan her iki tarafın da onayının alınmaması durumunda, basının görüntü veya ses kaydı yapmasını da yasaklıyor. Bu kuralı ihlal eden ya da görüntü ve ses kayıtlarını başka yollardan elde eden basın mensuplarına 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Tasarıda, yargı mensuplarını ve istihbarat teşkilatlarını da yakından ilgilendiren yeni düzenlemeler de yer alıyor.
Tasarıya göre, cumhuriyet savcılarının, salt kuşkudan hareketle gizli olarak ortam dinlemesi yaptırmaları mümkün olmayacak. Tasarı, bunun yapılabilmesi için, o ortamda suç işlenmekte olduğundan emin olunması şartını getiriyor. Tasarı, yargıç ve savcıların basına beyanat vermelerini de yasaklıyor. Beyanat veren yargıç ve savcıların, hakkında konuşmuş oldukları dosya ve davadan derhal el çektirilmeleri de düzenlemeler arasında yer alıyor.
İstihbarat servislerine, herhangi bir telefonu dinlemeye başlamadan önce, başbakanlığa bilgi verme şartı getiriliyor. Tasarı, rahip veya rahibe gibi kilise yetkililerinin dinlenmesini gerektiren durumlarda ise Vatikan Devlet Sekreterliğine (Başbakanlık) önceden bilgi verilmesini öngörüyor.
Medya ve muhalefetten tepki toplayan yasa tasarısı metni üzerinde, önümüzdeki günlerde Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu'nda bazı değişiklikler yapılabileceği ileri sürülüyor.
Tasarının yasalaşabilmesi için Senato ve Temsilciler Meclisi'nden onay alması gerekiyor.