Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın erken seçimin 24 Haziran’da gerçekleşeceğini açıklamasının ardından gözler İyi Parti’ye çevrilirken; parti merkezinden yapılan açıklamada 10 Haziran sonrasındaki her seçime yasal olarak katılınabileceği belirtildi.
Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı erken seçim duyurusu öncesi İstanbul’da İyi Parti Başkanlık Divanı Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada Genel Sekreter Aytun Çıray, "Sayın Bahçeli bunu yaparken, saray koalisyonunu 3 Kasım 2019’da yapılması muğlak bir hükme bağlanan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine kadar sürdürmelerinin imkânsız olduğunu deklare etti. FETÖ araştırma komisyon çalışmalarının tam ortasında sözde başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliğini talep eden küçük ortak bu defa Sayın Erdoğan’ı yakmaktadır. Çünkü önümüzdeki erken seçimde AKP belli sayıda da olsa meclise girecek, ama Sayın Erdoğan siyasetten tasfiye olacaktır. Yani kendilerine 'dokunan yanar' yazan bir uyarı levhası asılması uygundur” dedi.
Çıray, “İyi Parti Başkanlık Divanı saray koalisyonunun küçük ortağının erken seçim talep ve teklifin tamamen danışıklı bir dövüş olduğundan hiçbir kuşku duymamaktadır. Küçük ortak sarayın çıkarlarına ve hedeflerine uygun teklifi ve talebi sanki bağımsız bir aktörmüş gibi dile getirmiştir” ifadelerini de kullandı.
"Erken seçim talebi yakın dönemde güvenlik, ekonomi ve dış politika alanında karşılaştığımız sorunların, o sorunların sebebi olan mevcut iktidarla çözüm bulamayacağının açık bir şekilde kabulüdür. İyi Parti bu anlamda bu sorunlara yönelik açık ve önceden tanımlanmış çözümleriyle iktidarın en güçlü adayıdır” ifadelerine yer verilen açıklamada, erken seçimlere katılımla ilgili şunlar söylendi:
"İYİ Parti’nin erken seçimlere katılacağı gerçeğinin bulandırılmasına bundan ötürü asla tahammül ve müsamaha göstermemiz söz konusu olamaz. Bu çerçevede
1. Yeni kurulmuş bir partinin seçimlere katılma yeterliliği asla bir yorum meselesi değildir. Doğrudan doğruya ilgili yasanın hukuki şartlarını yasal süreçler ve sınırlamalar içinde yerine getirmekle ilgilidir.
2. Mevcut yasalarımızda söz konusu hukuki şartlar, yasal süreçler ve sınırlamalar, siyasi partilerin seçimlere katılma koşullarını belirleyen 2820 sayılı siyasi partiler kanununun 36. Maddesinde belirlenmiştir.
3. İlgili 2820 sayılı kanunun “siyasi partilerin seçimlere katılması” başlığını taşıyan 36. Maddesi “siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye büyük millet meclisinde grubu bulunması şarttır. Bir ilde teşkilatlanma, merkez ilçesi dâhil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilatlanmayı gerektirir” hükmünü getirmiştir. Yani bir siyasi partinin seçimlere katılabilmesi için 81 ilin yarısında yani 42 ilde teşkilatlanmış olması gerekmektedir.
4. Aynı hüküm 298. Sayılı yasanın 14. Maddesinin 11. Fıkrasında da aynen tekrarlanmıştır. Buna göre “ siyasi partilerin milletvekili genel ve ara seçimlerine belediye başkanlığı ile belediye meclisi, il genel meclisi üyelikleri genel ve ara seçimlerine katılabilmeleri için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olmaları veya Türkiye büyük millet meclisinde guruplarının bulunması şarttır.”
5. İYİ Parti Başkanlık Divanı İYİ Parti’nin ilgili yasalardaki hukuki şartları yasal süreçler ve sınırlamalar dâhilinde tamamen, yani hiçbir yoruma tabi tutulamayacak bir kesinlik ve açıklık içinde eksiksiz olarak yerine getirmiştir. İYİ Parti’nin hukuksuzluğun adeta kural haline getirildiği izleniminin bir alışkanlığa dönüştüğü bir siyasi vasatta dahi seçimlere girmesinin engellenebileceği düşünülemez. Çünkü Partimizin seçime katılmanın tüm hukuki şartlarını yerine getirdiği Yargıtay cumhuriyet başsavcılığının kayıtlarına geçmiştir. Yani en yüksek yargı kurumunca tescillidir.
5. Sonuç olarak İyi Parti Başkanlık Divanı, İYİ Parti’nin seçimlere katılmak için bütün yasal koşulları yerine getirdiği 10 Aralık 2018 tarihinden altı ay sonra yani 10 Haziran 2018 tarihini izleyen her seçime katılabileceği gerçeğinin her türlü tartışmanın ötesinde olduğunu deklare eder. Bu konuda şüphe uyandırmaya çalışanlar, Başkanlık Divanımıza göre, ya korku dağları bekler sözündeki kadar büyük bir korkuya düşmüş olanlardır veya milletimizin zihnini bulandırmaktan medet umacak kadar acizlik içindedirler. Bu iki grubun ortak özelliği tutumlarının iyi niyetli olmaması ve Türk milletinin iyiliğine hizmet etmemesidir.
6. Sonuç: Türk Milleti medeni ülkelerin standardını herhangi bir sınırlama olmaksızın hak etmiştir.