İyi Parti: Alacağı tedbirler konusunda Erdoğan'a destek verebiliriz yalnız...

İyi Parti: Alacağı tedbirler konusunda Erdoğan'a destek verebiliriz yalnız...

İyi Parti sözcüsü İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Atina ziyareti öncesinde Türkiye’nin tapu senedi olarak kabul edilen Lozan antlaşmasının güncelleştirilebileceğine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, Türkiye’yi içinden çıkamayacağı bir tuzağa düşürülebileceği uyarısında bulundu. "Batılılar, gel kardeşim Lozan’ı gözden geçirelim diyebilir” diyen Çıray, ”Bu tür gayri ciddi tartışmaları ben sadece kamuoyunu oyalamak ve gündemi değiştirmek niyeti olarak görüyorum" dedi.

Kudüs konusunda da açıklamalarda bulunan Çıray, Kudüs’ün ABD tarafından başkent olarak tanınması ve oraya büyükelçinin taşınmasının ‘bizim kırmızı çizgimizdir’ dilen ve gerekli tedbirlerin alınacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Alacağı tedbirler konusunda kendisine destek verebiliriz yalnız bir an önce  hangi tedbirleri ve yaptırımları Amerika’ya karşı alacağını da açıklaması lazım. Aksi halde kendisini doğru söylemeyen ve milleti aldatan bir şahıs olarak ilan ederiz” diye konuştu,

Çıray’ın T24’e değerlendirmeleri şöyle:

Türkiye’nin önünde üç önemli gündem maddesi var. Bunlardan en önemlisi çift hanelere yükselen enflasyon var ve kişi başına düşen gelirde reel olarak bir azalma fakirleşme var. En önemlisi geçmişte bir tarım ülkesi olan ve kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye’de zirai üründe ve hayvancılıkta ve bir çok üründe ithalat vergisi sıfırlanarak Türk çiftçisi rekabet edemez hale getirildi. Oysa , ithalata tarım ürünlerine harcanan paralar Türk çiftçisine gübre gönderilmiş olsaydı hem döviz kaybımız olmayacaktı hem de çiftçimizin ekonomik  durumu  çok daha iyi olacaktı. İkinci mesele büyük bir skandal basında okudum. Merkez Bankasının el altından telefon açarak baz faizi yükselteceğini dışarıya bazı finans kuruluşları bilgi verildiğine dair. Bunun derhal düzeltilmesi böyle bir şeyin olup olmadığının Türkiye’ye açıklanması lazım.

Son zamanlarda ki bir miktar döviz girişinin dışarıdan sırf bu telefonlar yüzünden para kazanmak için geldiği ortaya çıkmış oluyor. Bu ne demek; Türk milletinin tasarruflarının peşkeş çekilmesi demek. İçeriden bilgi sızdırılması anlamına gelir. Eski Merkez Başkanı Durmuş Yılmaz’la konuşurken kendisi şunu söyledi;  Merkez bankası faiz görüşmeleri öncesi en az bir hafta öncesi basınla ve bütün finans kuruluşlarıyla teması keser ki spekülatör hareketleri olmasın.

 Türk ekonomisinin güvenirliliği ve düştüğü seviye anlamında da çok önemli. Lozan tartışmalarının bu şekilde Türkiye ve dünyanın gündemine getirilmesi bir süre sonra Türkiye’yi içinden çıkılamaz bir tuzağın içine düşürülebilir. Gel kardeşim Lozan’ı gözden geçirelim diyebilir Batılılar. O zaman geri dönüşü olmayan bir yola gidilebilir. Lozan bir anlaşma değil antlaşmadır. Türkiye ile Yunanistan arasında akdedilmemiştir. 9 ülke ikisi de gözlemci olmak üzere 11ülkenin imzaladığı bir antlaşmadır.  Bu tür gayri ciddi tartışmaları ben sadece kamuoyunu oyalamak ve gündemi değiştirmek niyeti olarak görüyorum.

Ama bu niyet Türkiye’ye büyük bir zarar verebilir. Trump’ın almış olduğu kararı kınamıştık, kınamaya devam ediyoruz. Yalnız Sayın Erdoğan demişti ki; Kudüs’ün ABD tarafından başkent olarak tanınmasını ve oraya büyükelçinin taşınmasına dair karar alınması bizim kırmızı çizgimizdir. Bu karar alınırsa gerekli tedbirleri alırız demişti. Şimdi Türkiye’nin kımızı çizgilerinin aşıldığı anlaşılmaktadır.

Erdoğan’ın Trump’a karşı hangi tedbirleri alacağını merak ediyoruz Türk milleti olarak bekliyoruz. Alacağı tedbirler konusunda kendisine destek verebiliriz yalnız bir an önce  hangi tedbirleri ve yaptırımları Amerika’ya karşı alacağını da açıklaması lazım. Aksi halde kendisini doğru söylemeyen ve milleti aldatan bir şahıs olarak ilan ederiz.