Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı'nı HDP üzerinden hedef almasına ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Evine dön" çağrısına destek veren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın İyi Parti'yi "yerli ve milli" olarak nitelendirmesine yanıt veren İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, "İktidara göre toplum, benzemezler, yerli milli olanlar-olmayanlar, millet olanlar-zillet olanlar daha neler neler! Bize göre hepsi vatanın evlatları, yurttaşlarımız ve onlar adalet ve özgürlük istiyorlar, yeniden demokratik parlamenter sistem özlemi çekiyorlar" ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - Demirtaş yazdı: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem nedir?
İktidarın, 'beş benzemez' dediklerinin ortak hedeflerinin parlamenter sistem olduğunu vurgulayan Subaşı, "Farklı kesimlerin, suni gündemlerle üzeri örtülmek istenen esas meseleleri görüp, milletin birliği ve dirliği için, hukuk devleti için bir araya gelmeleri çok değerlidir aslında" dedi.
Subaşı sosyal medya hesabında yayınladığı yazıda, HDP seçmeninin 31 Mart seçimlerinde "Biz bu hükümetin gitmesini istiyoruz” diyerek birçok büyükşehirde Millet İttifakı'a oy verdiğini hatırlatarak, gelecek seçimlere işaret etti. HDP seçmeninin tavrının genel seçimlerde önem kazanacağını yazan Subaşı, "Altı milyon civarında oy, seçimin kaderini büyük ölçüde etkileyecektir" dedi. Subaşı'nın yazısı şu şekilde:
"Poker oyununda elde beş farklı iskambil kağıdını ifade eder. Beş benzemez el, işe yaramaz ve oyuncu oyuna dahil olmak istemez.
Nereden aklıma geldi?
Hatırlayalım yerel seçimlerde sıkça dile gelmişti. Cumhur ittifakına karşı, solda CHP, merkezde İyi Parti, muhafazakâr dindar SP, merkez sağda DP’nin siyasi dayanışması ile Millet İttifakı kısa zamanda büyükşehirlerin çoğunu iktidardan almıştı.
Beşinci benzemez onlara göre HDP idi. İttifaka dahil değildi ama ısrarla gizli ittifak ortağı gibi gösterilerek ittifakta çatlak yaratılmak istenmişti!
Son olarak İyi Parti, yerli ve milli ilan edilmiş, iktidar kampına davet almıştı. Nasıl olur da yerli ve milli İyi Parti diğerleriyle aynı doğrultuda oy kullanabilirdi?
Oysa sorulması gereken, neden milletin farklı düşünenleri, farklı partiye mensup olanları, “benzemezler” olarak ayrıştırılıyor? Neden düne kadar “illet, zillet, terörist” diye nitelendiriliyordu?
Bir örnek yaşadık ve ders olmadı. Ders olması için devleti çökertmek, parçalamak mı gerekiyor!? Nedir o örnek!? FETÖ tabi ki!
“Aynı kamptayız, birbirimize benziyoruz” diye bu örgütü devletin tüm kılcal damarlarına kadar yerleştiren, ortaklaşa yönetmeye çalışan iktidar değil miydi? Hain örgütün, ‘15 Temmuz kalkışması da kendilerine benzemeyen subay ve askerlerin desteğiyle engellenmişti.
Milleti bir bütün olarak görmüyor, kamu yönetimini liyakat ve basirete göre değil de yine “bizden olsun” anlayışına göre yönetiyorsak ders alınmıyor demektir.
Nasıl ki vatan ve devlet bölünmez bir bütünse millet de bölünmez bir bütündür. Benzemeyenler, farklı düşünenler, farklı partilere mensup olanlar da bütünün parçalarıdır.
Genel Başkan Sayın Meral Akşener, “kafama silah dayasanız bu ucube sistemin verdiği ağır hasara ve faturaya ortak olmam” demiş, Millet İttifakı'na, DEVA ve Gelecek Partisinin de katılmasını olumlu karşılayacağını ifade etmişti.
İktidara göre toplum, benzemezler, yerli milli olanlar-olmayanlar, millet olanlar-zillet olanlar daha neler neler! Bize göre hepsi vatanın evlatları, yurttaşlarımız ve onlar adalet ve özgürlük istiyorlar, yeniden demokratik parlamenter sistem özlemi çekiyorlar.
Sizin beş benzemez dediğiniz çok değerlidir aslında. Onlar milletin ta kendisidir ve ayrışmaktan düşmanlastırılmaktan yorgun düşmüşlerdir. Amaçları var, o da bu ucube sistemden kurtulmak!
Farklı kesimlerin, suni gündemlerle üzeri örtülmek istenen esas meseleleri görüp, milletin birliği ve dirliği için, hukuk devleti için bir araya gelmeleri çok değerlidir aslında... Bir taraftan iktidar; demokrasi ve özgürlükleri kısıtlarken diğer taraftan demokrasi ve özgürlükleri sahiplenme birlikteliği, bu sistemin yarattığı en olumlu gelişmedir.
İktidarın beşinci benzemez dediği HDP’nin Genel Başkanı Sayın Mithat Sancar, “Bizim terör örgütü ile hiçbir irtibatımız olamaz” dese de toplumun önemli bir bölümü için terör örgütü ile iltisaklı görülmektedir. AKP’nin de FETÖ ile iltisaklı görüldüğü gibi!
HDP seçmeni, belediye seçimlerinde "Biz bu hükümetin gitmesini istiyoruz” diyerek birçok büyükşehirde Millet İttifakı adaylarına oy vermişlerdi. Şimdi önümüzdeki genel seçimlerde ne yapacakları tabi ki büyük önem kazanmıştır. Altı milyon civarında oy, seçimin kaderini büyük ölçüde etkileyecektir.
Burada bir mantık sorusu akla gelebilir. Terör örgütlerinin en kolay anlaşma zemini bulabileceği iktidarlar, kuşkusuz otoriter tek adam rejimleridir... Yerel seçimlerde, TV’lere çıkanların mesajlarından da bu gerçeği pekâlâ anlamak mümkün olmuştu!.. Demokratik parlamenter rejimler farklı parti ve fikirlerin tartışması sonucunda Meclis’in onayı ile kararları oluşturur. Böylece yanılma payı yok gibidir. Soru şöyle sorulabilir; HDP terör örgütünün emrinde ise seçimlerde nasıl oy kullanması örgütün işine yarar?” Benim kanaatim, HDP gizli ya da açık, bir ittifaka dahil olmayacaktır ama milyonlarca oyun verileceği yer, HDP’nin terör örgütü ile bağlantısının en gerçekçi belirleyicisi olacaktır."