İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, Kanal İstanbul projesi için referandum çağrısı yaptı. Usta, elektrik ve doğalgaza yapılan zamlara da tepki gösterdi. Usta, "Cumhurbaşkanı geçen yılın sonlarına doğru 'Acı reçete' demişti. Acı reçetenin ne olduğu böylelikle anlaşılmış oldu" dedi.
Usta, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Usta, "Kanal İstanbul tartışması çok sağlıksız bir şekilde ilerliyor. Çünkü böyle bir tartışmayı açan Hükümetin toplumu ikna eden kapsamlı bir çalışma yapması gerekir...Bu konu vatandaşa sunulmalı biz referandum yapılmasını talep ediyoruz. Devlet inatla yönetilmez. Hiçbir kurumun haberi olmadan bir anda ortaya çıkmış bir projedir. Bu projenin bir hedefi yok" diye konuştu.
Usta, şu ifadeleri kullandı:
"Bunlar ekonomi üzerine ciddi bir yük getiriyor. Bunlar tepeden tırnağa bütün fiyatları da artıracak. Daha dün fiyat istikrarı komisyonu’ kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınladı. Hemen aynı gün veya bir gün sonra da tepeden tırnağa her şeyi etkileyecek zam haberleri gelmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı geçen yılın sonlarına doğru 'Acı reçete' demişti. Acı reçetenin ne olduğu böylelikle anlaşılmış oldu."
"Kanal İstanbul tartışması çok sağlıksız bir şekilde ilerliyor. Çünkü böyle bir tartışmayı açan Hükümetin toplumu ikna eden kapsamlı bir çalışma yapması gerekir...Bu konu vatandaşa sunulmalı biz referandum yapılmasını talep ediyoruz. Devlet inatla yönetilmez. Hiçbir kurumun haberi olmadan bir anda ortaya çıkmış bir projedir. Bu projenin bir hedefi yok. Bilimsel çalışmalar yapılmamıştır. Tarım arazileri yok olacaktır, meralar yok olacak, orman alanı yok olacaktır. Uzun süreden beri boğaz trafiğinde hiçbir kazanın olmadığını görüyoruz, böyle bir gerekçeden söz etmek mümkün değil. Boğaz trafiğine baktığımızda yaklaşık 40 bin geçme ihtimali vardır, zaten gemi trafiğinin azaldığı görülmektedir. ÇED Raporunda 84 bin gemi geçeceğine ilişkin bilgi var. Hesaplar en baştan şaşmış. Bu çalışmaların sağlıklı rakamlarla yapılması gerekir.
Konunun çok önemli boyutlarından bir tanesi de Montrö Sözleşmesi boyutu var. Bunun sonucunun nereye varacağı belli değil, Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması son derece zararlı olacaktır. Esas yapılması gerekli şey oradaki geçiş ücretlerinin artırılmasıdır."
"Muhalefet partileri olarak bizler başta uyarıyoruz diyoruz ki, bu projenin altına girecekler, buraya kredi verecekler, burada yer alacaklara söylüyoruz bu proje milleti faydası olan bir proje değildir dolayısıyla proje çerçevesinde beş kuruş para ödemeyiz. Biz gitsek de bizden sonrası paraları ödeyeceksiniz denilmiştir. Burada çok talihsiz bir açıklama olmuştur Cumhurbaşkanı açısından siz Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanısınız. Burada tarafınızı net olarak belli etmek zorundasınız. Siz Türk milletinden mi yanasınız yoksa projenin altına girecek olan uluslararası kuruluşlardan mı yanasınız? Bu tavrı ile Sayın Cumhurbaşkanı ‘bu paraları sizden söze söke alırlar’ diyerek tarafını belli etmiştir." (ANKA)