İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, “Dünlerini, vaatlerini unutup kibrin esiri oldular. Bu iktidar o kadar insanları kutuplaştırdı, o kadar ayrıştırdı ki, zilleti illeti bir kenara bırakın, bakın ne dediler? Eğer siz bu ülkede bu iktidara karşı hakkınızı arıyor, soruyor, sorguluyor, ülke sorunlarıyla hemhal oluyorsanız eğrinin, doğrunun, farkındaysanız çürüksünüz. Geri kalan lafı söylemiyorum. Sizin çürük dedikleriniz özgür, sağlam, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti istiyor” dedi.
İBB Meclisi haziran ayı oturumları Saraçhane'deki başkanlık binasında başladı. İlk oturum, İBB Meclisi 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında yapıldı. Gündem dışı konuşmalarda söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, iktidara yüklendi. İktidarın insanları kutuplaştırdığını belirten Özkan şunları söyledi:
Bu iktidar o kadar insanları kutuplaştırdı, o kadar ayrıştırdı ki, zilleti illeti bir kenara bırakın, bakın ne dediler? Eğer siz bu ülkede bu iktidara karşı hakkınızı arıyor, soruyor, sorguluyor, ülke sorunlarıyla hemhal oluyorsanız eğrinin, doğrunun, farkındaysanız çürüksünüz. Geri kalan lafı söylemiyorum. Çevreyi ülkeyi, milleti düşünüyor, 'Ben' demiyor, 'Biz' diyorsanız, yağmaya, talana, yalana izin vermiyorsanız çürüksünüz. Hakkın, hukukun, adaletin kalmadığını, demokrasinin rafa kalktığını, seçim güvenliğinin olmadığını söylüyorsanız çürüksünüz. Ekonominin kötü gittiğini, tek adam rejiminin ülkeyi her anlamda iflasa sürüklediğini anlamışsanız çürüksünüz.
Bakın 'Bizim davamız birlik, beraberlik, bizim davamız kardeşlik' diyerek iktidara geldiler. Bunu diyenler 20 senedir ülkeyi kutuplaştırdılar. Dünlerini, vaatlerini unutup kibrin esiri oldular. Halkın içine inemeyen, ülke gerçeklerini göremeyen iktidara sessiz duramayız elbette. Yaptıkları yanlışları haykırmak zorundayız. Demagojiden oyunlarından bıktık, usandık. Pes etmeyeceğiz, yılmayacağız, vicdanımızla eğilip bükülmeyen omurgamızda doğru bildiğimizden asla ve asla şaşmayacağız. Kötü söz sahibine aittir diyecek, haksızlığa karşı dimdik durmaya, aydınlık yarınlar için savaşmaya devam edeceğiz. Yani sizin çürük dedikleriniz özgür, sağlam, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti istiyor.
Aşa muhtaç insanları aş ile terbiye eden bu sistemin bitmesine az kaldı. Kendi halkına yabancı olanların dar gelirliye sabır ve şükür tavsiye edip sığınmacılara maaş bağlayanların gitmesine az kaldı. Kendilerine lüksü, şatafatı, millete şükür ve sabrı layık görenlerin gitmesine az kaldı. Zamlarla belimizi bükenlerin, doğmamış çocuklara bile borç yükleyenlerin, memleketi çiftliğe çevirenlerin gitmesine az kaldı. Seçimle gelenler el hak seçimle gidecekler az kaldı.
AK Parti Grup Başkanvekili'nin (Tevfik Göksu) yine Sayın İmamoğlu'nu düelloya çağıran bir tweetine denk geldim. Arkadaşlarım söyleyince ben de kendisini alıntılayarak bir tweet yaptım. Bakın burada Cumhur İttifakı'nın değerli grup başkan vekilleri sizlere söylüyorum. Çok değerlisiniz ki gruplarınıza başkan olarak seçilmiş kişilersiniz. Millet İttifakı'nda kendi partilerince değerli grup başkanvekilleri var. CHP'nin Grup Başkanvekili Sayın Doğan Subaşı Bey var. İYİ Parti'nin Grup Başkan Vekili olarak ben varım. Bizler Meclis'te azınlığız belki ama belediyede iktidarız. Sayın İmamoğlu'nun muhatabı Sayın Göksu siz değilsiniz.
Sizin muhatabınız Millet İttifakı'nın grup başkanvekilleridir. Volkan Bey son derece donanımlı, çok değerli bir kardeşimdir. Size buradan çağrı yapıyorum Volkan Bey'i (MHP Grup başkanvekili Volkan Yılmaz) alın Doğan Bey'le ben dördümüz istediğiniz kanala, halkın huzuruna çıkalım. Tek taraflı yüzde 96’sı tek taraftan belirlenmiş kanallara, görsel medyaya ve yazılı basının karşısına çıkarak algı yapmaya çalışmayın. Ben de buradan hodri meydan diyorum. Eğer söyleyecek sözünüz varsa istediğiniz zaman istediğiniz kanala, istediğiniz moderatörler, istediğiniz gazetecilerle, gazeteci kendini zanneden gazeteci kılıklı kişilerle çıkalım ve İstanbul halkına gerçekleri anlatalım."