İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray, "Balyoz ve Ergenekon davalarının süreçlerinde olduğu gibi mevzuhur kalemlerin, televizyon sözcülerinin birdenbire ortaya fırladığını” söyleyerek dehşete düştüklerini ifade etti. “O kadar çok gürültü çıkartıyorlar ki esasen metnin içeriği hakkında hiç konuşulmasını istemiyorlar” diyen Çıray, “Bundan bir yıl önce büyükelçiler bu mektupta yazılanların aşağı yukarı aynısını söylemişlerdi, ne için ona hiç kimse ses çıkarmadı?” diye sordu. Çıray, “O zaman ilk darbenin adını koyalım. Bir medya darbesiyle karşı karşıyayız” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in tartışma yaratan "Zevzeklik" açıklamasına ilişkin de konuşan Çıray, “Biz Sayın Akşener’le yanılmıyorsam 24 yıldır tanışıyoruz. Demokrasi ve Türkiye’nin kahraman evlatlarıyla ilgili düşüncelerinin benden farklı olmadığını çok net biliyorum" ifadesini kullandı. Bu konuyu henüz yüz yüze konuşmadıklarını belirten Çıray, "Kendisine şu ya da bu şekilde başka bir bilgi gelmiş olabilir ama benim telefonla kısa görüşmemden çıkardığım şudur, Sayın Akşener, bunun bir gece vakti, birkaç kişi tarafından aynı anda sızdırılmasını kast etmiş. Yani adeta bu onun bir yanlış anlamaya neden olacağından endişe etmiş" diye konuştu.
KRT TV’de ‘Şimdiki Zaman’ programına konuk olan İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray, 104 emekli amiralin yayımladığı bildiriye ve gözaltılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emekli amirallerin yayınladığı metni bildiri olarak kabul etmediğini aktaran Çıray, şunları söyledi:
“Eğer bir bildiri arıyorlarsa Jandarma Genel Komutanlığı’nın internet sitesine girsinler”
“Bildiri olması için arkasında kamu gücünün olması gerekir. Dolayısıyla uzun yıllar devlette önemli görevlerde bulunmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli mensuplarını kaygılarını dile getirdiği bir tavsiye mektubu, bir bilirkişi önerisi yani adını siz koyun. Ama bu ne bir muhtıra ne de bir bildiridir. Eğer bir bildiri arıyorlarsa Jandarma Genel Komutanlığı’nın internet sitesine girsinler, bildiri orada yazıyor. Emekli amirallerin yayımladığı yazıyı okudum dikkatle içeriğiyle hem fikirdim, bırakın darbeye ait bir şey imasını dahi görmedim."
Medyanın tutumunun Balyoz, Ergenekon davalarında oluşan tutum ile aynı olduğunu belirten Çıray şöyle konuştu:
“Asıl bizi dehşete düşürmesi gereken şey, Balyoz, Ergenekon davalarının süreçlerinde olduğu gibi mevzuhur kalemler, televizyon sözcüleri dün akşam birdenbire ortaya fırladılar. Ve aynı o zaman olduğu gibi sanki adeta yeniden bir FETÖ senaryosunu izliyormuşçasına bunlar konuşmaya başladılar. O kadar çok gürültü çıkartıyorlar ki esasen metnin içeriği hakkında hiç konuşulmasını istemiyorlar. Metinde ne yazdıklarını eminim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları şu anda halen bilmiyor. Emekli amiraller görüş açıklamış, bunlar ne yapacaklardı Covid-19 hakkında mı görüş açıklayacaklardı?
Bundan bir yıl önce büyükelçiler bu mektupta yazılanların aşağı yukarı aynısını söylemişlerdi, ne için ona hiç kimse ses çıkarmadı? O zaman ilk darbenin adını koyalım. Bir medya darbesiyle karşı karşıyayız. Şimdi Yargıtay’dan bir hâkim çıkıp canlı yayınlara katılabiliyor. Dünyada böyle bir şey nerede görülmüş? Yargıtay bildiri yayınlıyor, Jandarma Genel Komutanlığı bildiri yayınlıyor. Biz Yargıtay’ın bildiri yayınlamasına alışığız. Eskiden de çağırıyorlardı 28 Şubat’ta bunların hepsi oraya gidiyorlardı.”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘103 amiralin bildirisi’ hakkında yaptığı konuşmalara yanıt veren Çıray sözlerine şöyle devam etti:
“Ne diyor Cumhurbaşkanı, ’emekli kamu görevlisinin böyle bir yola tevessül etmeye hakkı yoktur’. Ben milletvekili olmadan önce emekli bir kamu görevlisiydim yani kapıyı kapatıp ölmeyi mi bekleyecektim? Cumhurbaşkanı diyor ki, ‘Ancak geçmiş darbeler ve bildirilerle dolu bu ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması kabul edilemez’ o halde Orgeneral Büyükanıt’ın gece muhtırasını ne için kabul ettiniz? Niye yargılamadınız? Darbeler arasında seçim mi yapıyorsunuz? Cumhurbaşkanı ‘Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz’ diyor. Bana göre ifade özgürlüğü. Anayasa’nın 26’ıncı maddesine göre, hiç tartışmasız. Ben darbe imasını bu metnin hiçbir yerinde görmedim.”
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın “Bildiriyi yazdığı iddia edilen emekli amiral Ergun Mengi, iddia edildiği gibi İyi Partili ya da İyi Parti’nin danışmanı mıdır?” sorusunu Çıray şöyle yanıtladı:
“Ben kendisiyle hiç karşılaşmadım. Biz başkanlıklar olarak ben de milli güvenlikten sorumlu başkanken birçok güvendiğimiz kurmay subaylarımızla, büyük elçilerimizle ve zaten partimizde olan büyükelçilerle konuşarak çalışıyorduk. Bu değerli amiral, muhtemelen böyle bir çalışmaya katkı yaptı. Ama benim bildiğim kadarıyla partiye üye değil. Kendiliğinden bir süre sonra çalışmalarını öne sürerek bu görevde yapamayacağını söylemiş. Ama partide fiili bir görevi yok.”
İyi Parti lideri Meral Akşener’in emekli amirallerin bildirisini ‘zevzeklik’ olarak tanımlaması ve parti genel merkezi ile kendisinin farklı görüşlerde olduğu iddiaları hakkında da konuşan Çıray, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Sayın Akşener’le yanılmıyorsam 24 yıldır tanışıyoruz. Demokrasi ve Türkiye’nin kahraman evlatlarıyla ilgili düşüncelerinin benden farklı olmadığını çok net biliyorum. Kendisiyle ben bugün geldim Ankara’ya kendisiyle bu konuyu henüz yüz yüze konuşmuş değiliz. Kendisine şu ya da bu şekilde başka bir bilgi gelmiş olabilir ama benim telefonla kısa görüşmemden çıkardığım şudur, Sayın Akşener, bunun bir gece vakti, birkaç kişi tarafından aynı anda sızdırılmasını kast etmiş. Yani adeta bu onun bir yanlış anlamaya neden olacağından endişe etmiş.”