İyi Parti’nin öğrencilere beslenme desteği sağlanması amacıyla verdiği araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda öne alınması önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İyi Parti, CHP ve HDP’nin okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ödenek konması için ayrı ayrı verdikleri ek bütçe teklifi de yine iktidar tarafından reddedilmişti. İktidar milletvekillerine sormak istiyorum; siz yoksulluğun, açlığın farkında değil misiniz? Kendinizi kandırıyor ve her şey yolunda, aç açık yok diye mi düşünüyorsunuz? Yokluk ve yoksulluğa aileler ne kadar dayanabilir bilinmez ama gelişmekte olan öğrencilerimizin gördükleri zararı ileride telafi etmek mümkün olmayabilir” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün, İyi Parti’nin öğrencilere beslenme desteği sağlanması amacıyla verdiği araştırma önergesinin öne alınması önerisi görüşüldü. Önerinin gerekçesini açıklayan İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, şunları söyledi:
“Ülke ekonomisinin bilgiye dayalı olmayan liyakatsiz kadroların yönetiminde gelinen nokta, 156 ülke arasında sefalet endeksinde dünyada birinci sıraya yükseldiğimiz acı gerçeğidir. Toplumun yüzde 70’ler seviyesinde yoksulluk sınırının altında yaşadığı, yüzde 50’nin üzerinde insanımızın da açlık sınırının altında asgari ücretle ayakta kalmaya çalıştığı, maalesef günümüzün tablosudur. Yüzde 100’ü aşan enflasyonla da bu yönetim anlayışıyla da çıkış yolu kalmadığı da bir gerçekliktir.
İnsanlarımız büyük ölçüde mağduriyet yaşarken eğitim gören gelişme çağındaki çocuklarımız ise en büyük zararı görenlerdir ve gelişmeleri olumsuz etkilenmektedir. Partimizin ‘Rüzgar Gülü’ projesi, istihdamdan yerel ekonomiye, yoksulluktan gelir eşitsizliğine kadar çok yönlü bir kalkınma projesi olarak tasarlanmıştır. Yine bu proje kapsamında, eğitim gören çocuklarımızın eşit düzeyde beslenmelerine katkı sağlamak hedeflenmiştir. Öğrencilerin doğru, dengeli beslenerek zihinsel ve bedensel sağlıkları açısından desteklenmesi temel amaçtır.
Antalya Demre’nin başarılı belediye başkanı Okan Kocakaya tarafından ilk uygulama başlatılmış ve başarıyla sürdürülmüştür. 2021-2022 eğitim-öğretim yılında İlçe Eğitim Müdürlüğü ve Demre Belediyesi arasında 17 Mayıs 2021 tarihinde imzalanan protokol ile öğrencilerimizin sağlıklı, dengeli ve hijyenik beslenmelerinin kontrolünü sağlamak amacıyla diyetisyen kontrolünde hazırlanan farklı menüler ile haftanın 5 günü okul bünyesindeki tüm okul öncesi öğrencileri kapsayacak şekilde proje hayata geçirilmiştir. 2022-2023 eğitim-öğretim yılında da okul öncesi eğitim kurumlarının yanı sıra ilçe genelinde yer alan tüm ilkokul öğrencilerini de kapsayacak şekilde proje genişletilmek istenmiştir. Ancak protokol, makam oluru olmadığı gerekçesiyle ilçe kaymakamı tarafından iptal edilmiştir. Tebliğinden hemen sonra ilgili protokolün devam edebilmesi için belediye 16 Eylül 2022 tarihinde makam oluru için tekrar başvuruyor, ancak cevap alınamıyor.
Pandemi sürecinde Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri ve diğer belediyelerin kampanyalarıyla ihtiyaç sahiplerini desteklemek adına toplanan bağış tutarlarının nasıl İçişleri Bakanlığı’nın sürpriz bir genelgesiyle 31 Mart 2020 tarihinde engellendiği hâlâ hafızalarımızdadır. Oysa merkezi yönetim ve yerel yönetimler, birbirleriyle iki çarkın dişlileri gibi birlikte uyum içinde çalışarak yarar sağlayan devlet yapısını oluşturur. Yerel yönetimler, zor zamanlarda halka en çabuk ulaşabilecek kamu kurumlarıdır. Bu uyumu bozmak, devletin işleyiş biçimini bozmak demektir.
Yine geçtiğimiz günlerde, 3 Kasım 2022 günü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İYİ Parti, CHP ve HDP’nin okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ödenek konması için ayrı ayrı verdikleri ek bütçe teklifi de yine iktidar tarafından reddedilmişti. İktidar milletvekillerine sormak istiyorum; siz yoksulluğun, açlığın farkında değil misiniz? Kendinizi kandırıyor ve her şey yolunda, aç açık yok diye mi düşünüyorsunuz? Yokluk ve yoksulluğa aileler ne kadar dayanabilir bilinmez ama gelişmekte olan öğrencilerimizin gördükleri zararı ileride telafi etmek mümkün olmayabilir.
İyi Parti’nin önerisi hakkında söz alan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ise şöyle konuştu:
“Tarihin en büyük derin yoksulluğu içerisindeyiz. Ekonomik krizle birlikte artan yoksulluk, enflasyon artışı, bütün ailelerin ısınma, barınma, ulaşım ve gıdaya ulaşım konusunda ciddi olarak sıkıntıda olduğu bir dönemin içerisindeyiz. Bundan en fazla etkilenen de maalesef çocuklar. Özellikle okula giden çocukların sağlıklı beslenmesi konusunda ailelerin yükü ve üzüntüsü ciddi olarak artmış durumda. Türkiye’de bugün her beş çocuktan biri yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamıyor. Ve her dört çocuktan biri ise okula maalesef aç gidiyor. TÜİK rakamlarında bile bu tespit edilmiş durumda.
20 Nisan 2022’de TÜİK bir rapor açıklıyor; ‘İstatistiklerle Çocuk 2021’ raporu. Bu raporda, yoksul çocuk sayısı 7 milyon 378 bine ulaşmış. Yani Türkiye, 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülke haline gelmiş. Yine Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2021 verilerine göre, yoksullaşan her dört çocuklu aileden biri, bir gün veya daha uzun süre gıdasız kalıyor. Yaşanan yoksulluktan en fazla zarar gören ise yine maalesef çocuklarımız.
Çocuklar et, süt, yumurta yer ve bunlar sağlıklı beslenmeleri için olmazsa olmazdır. Sütün litresi olmuş 32 lira, etin kilosu olmuş 180 lira, yumurtanın kolisi 75 lira. Fiyatlar buyken ailelerin önemli bir çoğunluğunun okul öncesi veya okul çağındaki çocuklarının beslenme sorununu çözmesi mümkün mü? Yoksulluk, çocukların sağlığını etkiliyor ve özellikle bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimine zarar veriyor. Aynı zamanda yoksulluk, çocukları öldürüyor, eğitim haklarını engelliyor. Yoksul ailelerin çocukları çalışmak zorunda bırakılıyor.
Biz, gerçekten çocuk yoksulluğuyla mücadele konusunun bu Meclis’in asli görevi olması gerektiğini savunuyoruz. Çocukların yaşam hakkı için, temel gıdaya erişimi hakkı için, eğitim hakkı için Meclis, şirketler yararına değil, bizzat kamunun bütün olanaklarını çocukların yararına kullanmak zorundadır.
İyi Parti’nin grup önerisi söz alan CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan da şunları söyledi:
“AK Parti, 2002 yılında ‘3Y’ ile mücadele edeceğini söyledi. Fakat 20 yıl içinde bu ‘Y’ler kat kat arttı. Yolsuzluklar, Sayıştay raporlarında artık ciltlere sığmıyor. TÜİK’in ekim ayı tüketici enflasyonunu yüzde 85. ENAG ise halkın hissettiği enflasyonu yüzde 185 olarak açıkladı. Siz, bu enflasyon rakamlarının açıklanmasını bile yasakladınız. Türkiye’yi son yıllarda en ağır ekonomik krize sürüklediniz. Ülkeyi ‘enflasyon şampiyonlar ligi’ne soktunuz. AKP ve ortağının destek verdiği ekonomi politikaları sayesinde bugün toplumda ne yazık ki artık derin yoksulluğu konuşuyoruz.
Ücretli insanların maaşları enflasyon altında ezilmekte, halk bilinçli olarak yoksullaştırılmaktadır. Ücretli çalışanların milli gelirden aldıkları pay, 2020 yılında yüzde 36,8 iken 2022 yılında ise yüzde 25,4’e gerilemiştir. Vatandaşların yüzde 29’u temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda, yapılan araştırmalarda her dört kişiden birinin geçinemediği apaçık ortadadır.
Dört kişilik bir ailenin yeterli ve dengeli beslenmesi için ihtiyaç duyduğu gelir, yani yoksulluk sınırı 25 bin liraya ulaşmıştır. Tüm bu verilere göre vatandaş yeterli temel gıdaya ulaşamıyor, çocuklar yeterli kahvaltı yapmadan boş beslenme çantalarıyla okula gidiyor. Yetersiz beslenme nedeniyle derslere adapte olamayan, açlıktan baygınlık geçiren öğrenci haberlerini ne yazık ki hemen hemen her gün okuyoruz. Bunlar sizin vicdanınızı hiç sızlatmıyor mu?”
Öneri, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. (ANKA)