İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Aytun Çıray, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ABD’ye giderek ABD Senatosu'nda Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin olarak senatörleri bilgilendirdiği iddialarıyla ilgili, "MİT Müsteşarı Sayın Fidan’ın tutumu asla kabul edilemez ve içe sindirilemez. Bu tutum ABD Senatosunu ve senatörlerinin TBMM’den ve milletvekillerinden daha değerli ve önemli bulan anlayışın bürokratik tezahürüdür" açıklamasında bulundu.
10 Aralık Pazartesi günü genel kurulda başlayacak bütçe maratonuna da dikkat çeken Çıray, “Bu anlayışın yüce Meclis'imizi, dolayısıyla milletimizi bir bakıma küçültüp aşağılamasını protesto etmek için bütçe görüşmelerinde yapmam gereken kuşa çevrilmiş konuşma haklarımdan feragat ediyorum” dedi.
Fidan’ın Meclis’teki tüm siyasi partilerin ortak iradesi ile kurulan 15 Temmuz FETÖ Darbesini Araştırma Komisyonu’nun davetine rağmen zamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gönderilmediğini hatırlatarak şöyle dedi:
“Türkiye 15 Temmuz 2016’da iç savaş ve kaos çıkarmaya yönelik FETÖ kalkışmasına sahne oldu. Bu menhus hadisenin hemen ardından onun arkasındaki karanlık şer güçlerini ve aktörlerini aydınlatmak için tüm partilerin oy birliği ile yüce Meclisin çatısı altında 15 Temmuz FETÖ Darbesini Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu Komisyonun CHP’li, MHP’li ve HDP’li üyeleri olarak sayın Hakan Fidan’ı bildiklerini paylaşması amacıyla Milletimizin Kutsal çatısı altına defalarca davet ettik. Ancak sayın Fidan, bu konudaki davetlerimize icabet etmedi. Çünkü amiri konumunda olanlar, yani Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Fidan’ın bilgilerini Meclis’le, dolayısıyla Milletimizle paylaşmasına izin vermediler. Bu nedenle şimdi Sayın Cumhurbaşkanı’nın Sayın Fidan’ın kendinden izinsiz ABD Senatosunda bilgi vermesine ne diyeceğini merakla bekliyoruz.”
Hakan Fidan’ın Amerikan Senatosunda Amerikalı senatörleri Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda bilgilendirmek için ABD’ye gittiği haberinin işte bu nedenle kendisini adeta ‘şoke’ ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Cemal Kaşıkçı cinayeti yakın tarihin en dehşet verici, en korkunç devlet cürmüdür. Bu kadar iğrenç ve ürkütücü bir cürmün en ince ayrıntılarıyla tasarlanmış bir plan gereği Türkiye’de işlenmiş olması devletimize ve milletimize hakaret olmanın yanında hadisenin planlayıcılarının ülkemizle ilgili kötü senaryolarıyla ilgilidir. Dolayısıyla kanlı olayın asıl aktörlerinin açığa çıkarılmasına ilişkin gelişmeler hakkında yüce Meclisin bilgilendirilmesi olağanüstü bir önem taşımaktaydı. Bu nedenle muhalefet partileri bu konuda Meclis’i bilgilendirilmesini talep etmişlerdir. Ancak AKP çoğunluğu tarafından bu talepler ret edilmiş ve Sayın Fidan’ın Meclisimizi bilgilendirmesinin önü kesilmiştir. Böylece adeta TBMM’nin önemsizleştirilmesine yönelik sistematik ve bilinçli bir tutum olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ancak AKP çoğunluğunun bu tutumu bu kez Türk Milleti’nin iradesini temsil eden Meclis açısından son derece tatsız bir mahiyete bürünmüştür. Eğer doğruysa, Sayın Fidan Sayın Cumhurbaşkanının bilgisi dışında ABD’ye giderek Amerikan milletinin ulusal çatısının bir kanadı olan Senato’da Amerikalı senatörleri bu menfur cinayet konusunda bilgilendirmiştir. TBMM’ne yapılan bu saygısızlık mukayeseli bir aşağılamadır. Bir milletvekili olarak Kurtuluş Savaşımızın mimarı Gazi Meclisimize yapılan bu saygısızlığı onaylamadığımı ve kınadığımı Türk Milleti adına deklare ediyorum. Zaten bütçe yapma hakkı elinden alınmış olmasının bir sonucu olarak kuşa çevrilmiş Bütçe görüşmelerindeki konuşmalarımdan da Yüce Meclisin bu şekilde değersizleştirilmeye cüret edilmesini protesto etmek için feragat ettiğimi Türk Milletine duyduğum sonsuz saygının bir gereği olarak ilân ediyorum.
Yaşasın Türk Milleti! Yaşasın onun kutsal yüce çatısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi!...”