İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Muğla Milletvekili Metin Ergun, orman yangınlarının kısa sürede söndürülememesinden AKP iktidarının sorumluğu olduğunu söyledi. Ergun, “Türkiye’nin ciğerlerini, ormanlarını korumak için yeterli kaynak ayırmamış, mevcut kapasiteyi ise atıl bırakmıştır. İktidarın zihniyeti bu olunca felaket de göz göre göre gelmiştir” dedi. Ergun, "Koca Türkiye Cumhuriyeti AK Parti yüzünden bu yangınlara sadece üç yangın söndürme uçağı ile yakalanmıştır." açıklamasını yaptı.
İyi Parti Genel Merkezi tarafından oluşturulan heyet, Muğla'nın Marmaris ilçesinde dün başlayan ve halen kontrol altına alınamayan yangın bölgesinde incelemelerde bulundu. Heyette Ergun dışında; milletvekilleri Yasin Öztürk ve Aylin Cesur da yer aldı.
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi de olan Ergun, incelemenin ardından basın açıklaması yaptı. Ergun şunları söyledi:
“Bu yangınlardan dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralanan ve yangınlardan olumsuz etkilenen tüm vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Aynı şekilde, kaybettiğimiz ağaçlar kadar yanan hayvanlar için de tarifsiz bir üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum.
Son yılların en büyük felaketlerinden birisi ile karşı karşıyayız. 20 Temmuz 2021 tarihinden bugüne kadar, yani son 10 günde, ülkemizin dört bir tarafında 160’tan fazla bölgede orman yangını çıkmıştır. Bu yangınların bazıları hala kontrol altına alınamamıştır.
Yangınlarla mücadelede yetkili olan başta Tarım ve Orman Bakanlığı ile AK Parti iktidarı ise olan biteni seyretmekten başka bir şey yapamamıştır. İktidarın ajandasında kriz yönetimi diye bir şey olmadığı tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Bu sebeple iktidar, ortaya çıkan bu devasa tahribatın en büyük suçlusu ve sorumlusudur.
Zira iktidar yangın söndürme uçak ve helikopterlerini zamanında tedarik etmemiş, var olanları kullanmamıştır. Koca Türkiye Cumhuriyeti AK Parti yüzünden bu yangınlara sadece üç yangın söndürme uçağı ile yakalanmıştır. Çünkü iktidar bitmiş ve tükenmiştir. Devleti ve kurumları kriz yönetimi için seferber edememektedir.
Dolayısıyla iktidar, hem orman yangınları ile mücadeledeki pasif tavrı ve organizasyon kabiliyetsizliği, hem de araç ve ekipmanların harekete geçirilmesi konusundaki vasat performansıyla adeta tel tel dökülmüştür. Milletimizin milyarlarca liralık kaynağını yıllardır saraylara, lükse ve şatafata harcamaktan zerre kadar imtina etmeyen iktidar; Türkiye’nin ciğerlerini, ormanlarını korumak için yeterli kaynak ayırmamış, mevcut kapasiteyi ise atıl bırakmıştır. İktidarın zihniyeti bu olunca felaket de göz göre göre gelmiştir.
Bildiğiniz gibi, Türkiye’nin yangınlarla mücadelede göz bebeği kuruluşlarından birisi olan Türk Hava Kurumu (THK) ise iktidarın siyasi operasyonlarıyla yıpratılmıştır, hırpalanmıştır. Türk Hava Kurumu’nun uçakları orman yangınlarıyla mücadelede “teknik şartname” oyunlarıyla bir kenarda bırakılmıştır. THK’yı güçlendirmek, filosunu zenginleştirmek ve operasyonel kabiliyetlerini geliştirmek yerine iktidar; Türk Hava Kurumu’nu pasifize etmiştir.
Orman yangınları ile mücadelede dünyada çok az kurumun sahip olduğu gece uçuşu yapabilme özelliğine sahip uçaklar, Türkiye’nin ciğerleri cayır cayır yanarken Türk Hava Kurumu’nun dokuz uçağı hangarlarda atıl vaziyette bekletilmiştir. THK’nın pilotları ve teknisyenleri de bu süreçte işten çıkarılmıştır. THK, AK Parti eliyle pasifize edilince, Rus uçak ve helikopterlerinden medet umulmuştur.
Yani Türkiye, AK Parti sayesinde son üç yıldır yangın söndürme uçağı ve helikopteri olmadan yaz mevsimlerinde orman yangınlarının insafına terk edilmiş durumdadır. Bu politikanın ne akılla ne mantıkla ne de matematikle bir izahını yapmak mümkün değildir. Hâlbuki Türk Hava Kurumu ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mevcut kapasitesi geliştirilebilir ve bu felaketler en az hasarla atlatılabilirdi.”