İyi Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, Danıştay 8. Dairesi'nin ilköğretim okullarında uygulanan "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesini eleştiren AKP’ye tepki gösterdi. Öğrenci andının kaldırılmasını Türk Eğitim-Sen adına Danıştay’a taşıyan isimlerden biri olan Koncuk, “Bazı ayarı bozuk sendikalar, Marksist, bölücü çevrelerin etkisinde kalan bazı sendikalar, siyasal İslamcı bazı sendikalar gazıyla hareket ederse bundan sonra milliliği de Türklüğe olan saygısı da milliyetçiliği de tartışma konusu haline gelir” dedi.
"Danıştay 8. Dairesi’nin kararla "Andımızın 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanuna uygun olduğunu bölücü bir metin olmadığını birleştirici bir metin ve üst kimliğin Türk olduğunu ifade ettiğini" söyleyen Koncuk, “Dolayısıyla bu coğrafyada yaşayan etnik kökeni ne olursa olsun Fransa’da yaşayan nasıl Fransız’ım diyorsa, İngiltere’de yaşayan İngiliz’im, Amerika’da yaşayan Amerikalıyım diyorsa, Türkiye’de yaşayan etnik kökeni farklı olanların üst kimliği de Türk’tür” açıklamasında bulundu.
“Türklük tanımının Anayasa’daki tanım olduğunu” belirten Koncuk, “Bu andımızın okunmasına orada Türk kelimesi var diye karşı çıkan aklı evvellerin önce Anayasa’da bulunan Türk tanımına bakması lazım. Eğer bu ülkede Anayasa’nın kabul edilmemesi, Anayasanın reddedilmesi söz konusuysa o zaman Anayasayı değiştirin kardeşim, yüreğiniz yetiyorsa Anayasadaki Türk tanımını değiştirin” diye konuştu.
İyi Partili Koncuk, T24’ün Andımıza ilişkin sorularına şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanlığı görevlerinde bulundum. 2013 yılında o zaman bu çözüm süreci adı altında aslında çözülme süreci dediğimiz bir süreç yaşandı. PKK ile masaya yatırıldı. Demokratikleşme paketi içinden birisi andımız kaldırılmasıydı bu süreçte Güneydoğu’da bazı illerimizde şehrin girişlerinde ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazan taklar kaldırılmıştı. Andımızın kaldırılmasını Ulus’taki Meclis binasının önünde o zaman ciddi bir biçimde protesto etmiştik. Kamu-Sen’e bağlı tüm teşkilatlarımıza talimat göndererek tüm illerimizde andımızın kaldırmasına karşı tepki eylemleri koyduk ve o tarihte dava açtık. O tarihten yaklaşık 5 yıl geçti ve Danıştay 8. Dairesi andımızın 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanuna uygun olduğunu bir bölücü metin olmadığını birleştirici bir metin olduğunu çünkü bizim üst kimliğimizin Türk olduğunu dolayısıyla bu coğrafyada yaşayan etnik kökeni ne olursa olsun Fransa’da yaşayan nasıl Fransız’ım diyorsa, İngiltere’de yaşayan İngiliz’im, Amerika’da yaşayan Amerikalıyım diyorsa, Türkiye’de yaşayan etnik kökeni farklı olanların üst kimliği de Türk’tür. Bu tanım Anayasa’daki tanımdır. Bu andımızın okunmasına orada Türk kelimesi var diye karşı çıkan aklı evvellerin önce Anayasa’da bulunan Türk tanımına bakması lazım.”
“Eğer bu ülkede Anayasa’nın kabul edilmemesi, Anayasanın reddedilmesi söz konusuysa o zaman Anayasayı değiştirin kardeşim, yüreğimiz yetiyorsa Anayasadaki Türk tanımını değiştirin. Eğer rahatsızsanız, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu değiştirin. Atatürk ilke ve inkılaplarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine saygılı bir nesil yetiştirmektir kanunun amacı. Dolayısıyla andımız gerek Anayasa gerek Milli Eğitim Temel Kanunu hedefleri bakımından değerlendirildiğinde andımız okullarda okutulması gereken hukuki zemini de olan bir metindir.”
“Andımız ayrışmayı değil, birleşmeyi, bütünleşmeyi öngören bir metindir. Dünyanın birçok ülkesinde benzeri metinler vardır öğrencilere okutulur öyle derse geçilir. Bütün gelişmiş dünya neredeyse bu metinleri okutacak biz çocuklarımıza kendi kimliklerini, aidiyetlerini ifade eden bir metni okutmayı yasaklayacağız ve bunu bölücülük olarak takdim edeceğiz bu akıl tutulmasıdır.”
(Danıştay kararından sonra AKP ile MHP arasında polemik büyüyor sorusuna) MHP’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin andımızın kaldırıldığı dönemde ve daha sonraki süreçte yapılan mitinglerde, ‘ andımızı senin evinin önünde okutacağım’ gibi iddialı sözleri vardı. Dolasıyla bugün kazandığımız bu davanın herkes tarafından sahiplenmesi bizi memnun eder. Bizim bundan rahatsızlığımız olmaz. CHP’nin de samimiyetle savunması, MHP’nin de savunması bizi memnun eder. Zaten İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener en son Anamur da yapılan proje açılış konuşmasında andımızı toplum huzurunda okuyarak desteğini en net biçimde açıklayan bir siyasi parti lideri oldu.
“AKP’nin son yıllarda bu çözülme sürecinden sonra Habur meselesi, PKK ile masaya oturma gibi bu ayıplı süreçlerden sonra bugün AKP kendisini milli ve yerli olarak tanımlıyor. Eğer siz kendinizi milli ve yerli olarak tanımlıyorsanız o zaman andımızdan rahatsız olmadığınızı göstereceksiniz. Milli olmak Türk adına sıfatımıza saygı duymak demektir. Sen benim kimliğime üst kimlik olarak ifade ettiğimiz Türk kelimesine vurgu yapan andımızın okullarda yasaklanmasını o süreçte PKK’nın zorlamasıyla vesaire ile kabul ettin şimdi milliyim diyorsun. Eğer siz Danıştay kararına itiraz ederseniz, ne milliğiniz kalır ne Türklüğe ne milliyetçiliğe, ne vatanseverliğe saygınız kalır bunları söylediğiniz zaman samimi olmadığınız toplum tarafından kabul edilir.”
“Bazı ayarı bozuk sendikalar Marksist, bölücü çevrelerin etkisinde kalan bazı sendikalar, siyasal İslamcı bazı sendikalar gazıyla bu siyasi parti ülkeyi yöneten iktidar partisi AKP hareket ederse o halde bundan sonra milliliği de, Türklüğe olan saygısı da milliyetçiliği de tartışma konusu haline gelir.
Burada yapılması gereken en doğru, en aklıselim davranış ki, 15 Temmuz sürecini yaşamış milletiz, Münbiç’de, İdlib’de, Güneydoğu’da, sınır boyunda ülkemizin birçok yerinde askerimiz savaşıyor. Her cephede savaşan neredeyse bir ordumuz varken Türklük kelimesini Türk ifadesini reddetmek anlamına gelen andımızı kaldırmak gibi bir gafletin içerisindeysen hala o zaman bu söylediklerinin kıymeti harbiyesi kalmayacaktır. AKP’nin burada yapması gereken önce Danıştay’ın bu kararına itiraz etmeyecek, bir üst mahkemeye taşımayacak. İtirazı yaptığı anda, Türklük gibi kavramları, milliyetçilik gibi kavramları, değerleri milli olmak gibi iddiasını AKP kaybeder. Onun için bu hatayı kaybeder.
Dolayısıyla AKP'nin bu ayarı bozulmuş olan çevrelerin arzından, etkisinden kurtularak Türkiye'nin ihtiyacı olan milli bir duruşa ihtiyacı var, andımızı tekrar okullarda Türkiye'nin her köşesinde okutmaya ihtiyacı var.”