İyi Parti'nin ekonomi kurmayı Bilge Yılmaz, "Seçimlerde iktidar değiştiğinde Merkez Bankası rezervlerini eksi 100 milyar dolar olarak devralacağız! Seçimlere kadar aylık bütçe açığını 100 milyar liraya çıkaracaklar. Maalesef, seçimlerden sonrası tufan zihniyetiyle yönetiyorlar!" değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, Karar yazarı Taha Akyol'a konuştu. Yılmaz, “Şeffaf değiller. Mesela BOTAŞ bir süredir Merkez Bankası’ndan döviz almıyor, peki doğal gaz ödemelerini nasıl yapıyor? Muhtemelen Putin erteliyor. Ama seçimlerden sonra önümüze gelecek. Böyle birçok sorun var…” dedi.
Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Bugünkü politikalarla birkaç sene daha gidersek Allah korusun ‘Arjantin çukuru’na düşeriz diye endişeliyim. Öyle bir ekonomik çöküş bu coğrafyada bizim gibi bir toplum için çok ağır olur; endişeliyim. IMF’ye hem gerek yok, hem Türkiye’nin ihtiyacı olan kaynak IMF’yi de aşar. Rasyonel bir program ve liyakatiyle dünyada güven yaratacak ekipler iş başına gelsin, bir haftada 20-30 milyar dolar giriş olur. Bunu yatırım sermayesi izler. Temel mesele bu; rasyonel program ve liyakatli, kararlı ekipler. Beşeri sermayemiz çok zengin ama dışlanıyorlar. Durum ortada zaten.”
Akyol, Yılmaz'ın açıklamalarına ilişkin olarak, "Gerçekten devlet yönetimini 'bizden'lerle donatınca işler bozuluyor. Bunu Koçi Bey de yazmıştı, Cevdet Paşa da… Merkez Bankasını konuşurken Bilge Yılmaz eski başkanlardan Durmuş Yılmaz, Süreyya Serdengeçti, Bülent Gültekin gibi isimlerden övgüyle bahsetti. Bugün bile yüksek vasıfta ekonomistler bulunduğunu ama etkili olmadıklarını, sadece kendilerinin dışında verilen kararlara teknik gerekçe yazmak zorunda kaldıklarını anlattı. Zihnimizi felç eden “bizden” hastalığından kurtulup bir de sorunların çözümüne bu açıdan baksak: Eğitim, bilgi, uzmanlık, liyakat…ya da bilgiyle düşünen insan tipi." düşüncesini dile getirdi.