İyi Partili Bilge Yılmaz, Türkiye'nin az sayıda rezervinin "çarçur" edildiğini ifade ederek "Çok kötü bir sona doğru sürükleniyoruz." uyarısında bulundu. Kur korumalı mevduat sistemiyle gelirin az sayıda zengin aileye transfer edildiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu politikalardan vazgeçilmezse Türkiye’nin durumu gittikçe kötüleşecek. Dibe vuracak deniyor. Ülkelerde bir dip yok" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet'ten Jale Özgentürk'e konuşan Yılmaz, İyi Parti'nin ekonomi politikalarına ilişkin soruları da yanıtlayarak "Önceliklerimiz sosyal adaleti sağlamak, yolsuzlukları önlemek, liyakati gözetmek, kaynakları verimli kullanırken çevreyi korumak. Türkiye enflasyonu düşürürken aynı zamanda ekonomik büyüme sağlayabilir, işsizliği azaltabilir ve gelir adaletini iyileştirebilir. Kredibilitesi yüksek ekonomik program, bağımsız Merkez Bankası, şeffaf, öngörülebilir ve kaynakları doğru kullanan bir maliye politikası ile bu hedeflere bir senede ulaşılabilir. Ne yazık ki mevcut hükümetin böyle bir program oluşturup uygulayabilecek kadrosu, vizyonu ve kredibilitesi yok" diye konuştu.
Yılmaz ayrıca göreve geldiklerinde geniş bir sosyal politika paketini devreye alacaklarını ifade ederek "Türkiye’de derin bir yoksulluk yaşanmakta, büyük bir çoğunluğunu çocuklarımızın oluşturduğu bir kesim beslenme bozukluğu ve fiilen açlık yaşamakta. Bu yüzden geniş tabanlı bir sosyal politika paketini hemen uygulamaya sokacağız" dedi.
Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
"Bugünkü ekonomik model konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sözde Yeni Ekonomi modeli, düşük faiz oranı ve rekabetçi bir reel döviz kuruyla üretimde dışa bağımlılığı azaltarak, cari açık vermeden yüksek ekonomik büyüme sağlayacağı iddiasıyla ortaya atıldı. Modelin çalışmayacağını biliyorduk. Ve zaten iflas etti. Faturası ise enflasyon oldu.
Kötü son nedir?
Bugün uygulanan tüm politikalarla fakir insanlardan zenginlere kaynak transferi yapılıyor. Faciaya yol açabilecek kur korumalı mevduatla devlet parayı yüzde 16-17’den topluyor. TL değer kaybederse farkı Hazine ödüyor. Gelecek nesillerden toplayacağı vergilerle sınırlı sayıdaki aileye transfer demek bu. Bu politikalardan vazgeçilmezse Türkiye’nin durumu gittikçe kötüleşecek. Dibe vuracak deniyor. Ülkelerde bir dip yok.
Türkiye’yi bu krizden çıkaracak doğru politikalar nedir?
Birçok politika birlikte yürütülmelidir. Ama önce Merkez Bankası’nın bağımsız, itibarlı ve öngörülebilir olması lazım. Bakan Bey politika faizini önemsizleştirmekle övünüyor. Liyakatli, dünyada bilinen insanlar olması lazım ki etkili politika üretilsin. İkinci yapılması gereken mali politikalar. Berat Albayrak döneminde Türkiye borçlarını dolara ve altına endeksledi bu çok tehlikeli. Bir disiplin altına alınması lazım. Bir de Türkiye denetimsiz gidiyor. Bir mali disiplin, hesap verme yok. Birçok kurumun devlet garantisi verme yetkisi var. Usulsüzlükler de takip edilerek cezalandırılmalı.
Ekonomi programınızı anlatır mısınız? Yurttaş neden oy versin?
Problemleri çözmek ve bir daha aynı sarmala girmemek için ciddi ve geniş kadrolara ihtiyaç var. Ülkemizi bu duruma getirmede çok büyük bir payı olanların yaptıkları hatalardan ders almamaları yüzünden İYİ Parti ekonomi kurmayları olarak göreve aday olma zorunluluğu hissettik. Hedefimiz en kısa zamanda ekonomik istikrarı sağlayıp kalıcı ve sürdürülebilir büyüme ve kalkınma politikalarını uygulamaktır. Önceliklerimizi ise sosyal adaleti sağlamak, yolsuzlukları önlemek, liyakati gözetmek, kaynakları verimli kullanırken çevreyi korumak olarak belirledik.
İyi Parti olarak sizin farkınız ne?
Kâğıt üzerinde herkes bir ekonomi programı yazabilir. Önemli olan oluşturulan bu ekonomi programının ülkenin sorunlarını, önceliklerini ve gerçeklerini doğru tespit etmesi, popülist olmadan dünyadaki uygulamalara hâkim olan tecrübeli uzmanlar tarafından yazılmasıdır. Yetişmiş kadrolarımız bunu yapacak nitelikte, uluslararası düzeyde tanınan en iyi ekonomi kadrolarıdır. Ben de Türkiye’nin ekonomi yönetiminde bir fark yaratacağıma inandığım içinde buradayım. Türkiye kendi modelini kurmak zorunda. Bizim grubumuzdaki çalışan arkadaşlardan biri Doğu Almanya’nın Batı’dan niye geri kaldığını araştırıyor. Türkiye’ye de yardım edecek. Türkiye’nin problemi, kaynaklarını, parasını çarçur eden, bunu rant için yapan bir yönetime sahip olması.
Hayat pahalılığı ve eriyen gelirleriyle yoksullaşan, cendere içinde sıkışmış halkın rahat nefes almaya başlayabilmesi için ne kadar süre gerekir size?
Türkiye enflasyonu düşürürken aynı zamanda ekonomik büyüme sağlayabilir, işsizliği azaltabilir ve gelir adaletini iyileştirebilir. Kredibilitesi yüksek bir ekonomik program, bağımsız bir Merkez Bankası, şeffaf, öngörülebilir ve kaynakları doğru kullanan bir maliye politikası ile bu hedeflere bir senelik süre zarfında ulaşılabilir. Ne yazık ki mevcut hükümetin böyle bir program oluşturup uygulayabilecek bir kadrosu, vizyonu ve kredibilitesi yoktur.
Derin yoksulluk tüm partilerin gündeminde artık. Yoksulluğun ortadan kaldırılması için ne yapacaksınız?
Türkiye’de derin bir yoksulluk yaşanmakta, büyük bir çoğunluğunu çocuklarımızın oluşturduğu bir kesim beslenme bozukluğu ve fiilen açlık yaşamakta. Bu yüzden geniş tabanlı bir sosyal politika paketini hemen uygulamaya sokacağız. Çocuklarını besleyemeyen, iyi eğitemeyen ülke kalkınamaz. Biz doğru politikaları uygulasak bile nüfusumuzun yüzde 10’unu aç bırakıyorsak bir yere varamayız. Gelecek nesillerin kötü yetişmesine müsaade etmemek lazım.
Sosyal yardımlar için ne düşünüyorsunuz? Bu konuda nasıl bir sistem öneriniz var?
Bu çok önemli bir konu. Geçmiş krizlerin çözümlerinde dar gelirli vatandaşlarımız büyük fedakârlıklar yaptılar. Biz böyle bir uygulamaya karşıyız. Bizim hazırlıklarımız şöyle:
Rüzgârgülü: Devlet okullarında okuyan 15.1 milyon çocuğa ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilecek.
İyi Yaşam Gelir Modeli: 18-26 yaş arasındaki tüm gençlerimize ve yoksulluk sınırının altındaki tüm kadınlara 2021 fiyatlarıyla ayda 1000 TL destek verilecek.
Her Mahalleye Ücretsiz Kreş: Çocuk sahibi olacaklara ve olanlara “çocuk nasıl yetiştirilmeli” eğitiminin verildiği Ulusal Ebeveynlik Programı uygulanacak.
Artagan (Bolluk Bereket) Projesi: Sosyal desteklerde suiistimali engelleyen, nakitsiz topluma dayalı yeni bir ekosistem."