AKP İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AKP Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ve beraberindeki bir grup partili, belediyeye ait Çiğli İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'ne zorla girip basın açıklaması yapmak istedi. İzin alınmadığı için tesisin içinde açıklama yapılamayacağını söyleyen güvenlik görevlilerine "Bakın duruşa, asker duruşu. Çok çirkin, rezalet. Bu ne faşistlik böyle" diye çıkışan Sürekli, "Arkadaşlar, hepsinin ismini alın. Hepsi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunun" dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise güvenlik görevlilerine sahip çıkarak, "Arkasına iktidar gücünü aldığını varsayarak aklına her eseni yapabileceğini, emekçilere zulmedebileceğini düşünen bu zihniyeti şiddetle kınıyorum” açıklamasını yaptı.
AKP İzmir İl Başkanı Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediyesi AKP Grup Başkan Vekili ve beraberindeki bir grup partili, kentteki koku sorununa dikkat çekmek için bugün öğle saatlerinde Çiğli'deki tesisin önüne geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Çiğli İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin kapısında güvenlik görevlileri ile karşılaşan AKP'liler, içeride açıklama yapacaklarını söyledi.
AKP İl Başkanı Sürekli, izin alınmadığı için tesisin içinde açıklama yapılamayacağını söyleyen güvenlik görevlilerine, "Bakın duruşa, asker duruşu. Çok çirkin, rezalet. Hem demokrat CHP... Bu ne faşistlik böyle. Ne rezalet. Biz açıklama yapacağız burada. Bu duruşu bozun, düzeltin bu duruşu" diye çıkıştı.
Sürekli, daha sonra, "Biz terörist miyiz? Teröristlerle beraber olanları biliyoruz. Kendileri gibi zannetmesinler. Rezalet ya. Şuraya bak, güvenlik tedbiri almışlar. Basar geçerim ben. Duracak mısınız? Hadi geçiyoruz, hadi müdahale edin" diyerek zorla tesise girdi.
Ardından diğer AKP'liler de kapıdan içeri girdi. AKP Grup Başkan Vekili Özgür Hızal da güvenlik görevlilerine, "Amiriniz kim? Size bu talimatı kim verdi? Amirinizi arayın, amiriniz gelsin" dedi. AKP'li Sürekli de "Arkadaşlar, hepsinin ismini alın. Hepsi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunun" diye konuştu.
Güvenlik görevlilerinin, "Efendim, biz size dokunmadık bile" demesi üzerine Sürekli, iyice sinirlenerek şunları söyledi:
"Ben eski bir vekilim. Eski bir büyükşehir belediyesi meclis üyesiyim. Ve bugüne kadar 10 tane açıklama yaptım. Nerde böyle bir durumla karşı karşıya aldım? Çünkü çöp, çamur, çukur, kokuya battınız. Korkudan bunu yapıyorsunuz. Rezalet. Niye böyle asker vaziyeti alıyorsunuz. Siz güvenliksiniz. Siz güvenlik kanununa da aykırı davranıyorsunuz. Onu da şikayet edeceğim. İçişleri bakanlığına da... Asker vaziyeti alamazsınız. Sizin müdahale etme hakkınız yok. Siz, CHP'nin militanı mısınız? Siz kamudan, devletten maaş alıyorsunuz. Benim vergilerimle maaş alıyorsunuz. Militan değilsiniz. Bugüne kadar efendi durduk. Burada bu vaziyette duramazsınız. Rahat vaziyete geçmeden basın toplantısını yapmayacağız. Biz, sizin genel başkanınınız gibi gidip devlet kurumlarını basmıyoruz. Biz, buraya gelip burada basın açıklaması yapıyoruz. Bugüne kadar 10 tane yaptık. Nerede böyle bir durumla karşılaştık?"
Yaşananların ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise güvenlik görevlilerine sahip çıktı. Soyer, şunları kaydetti:
"Zorbalık, hukuk tanımazlık, provokasyon. Bugüne dek kent yönetiminde demokrasi ve uzlaşıyı esas alan, her konudaki eleştiri ve önerileri hoşgörüyle dinlemeyi görev bilmiş bir yerel yönetimin ve işini yapmak dışında kusuru bulunmayan personelinin, böylesine hukuk dışı bir muhalefet yaklaşımını hak etmediğini üzülerek dile getirmek zorundayım.
Başta AK Parti İl Başkanı ve Meclis Grup Başkanvekili olmak üzere bugün AK Partili bir grup siyasetçinin statüsü yasayla belirlenmiş özel koruma alanındaki Çiğli İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’ne hiçbir yetkiliye haber vermeden baskın yaparak, hukuksuzca girmeye çalışmaları, bu sırada nezaket sınırları içinde görevini yapan güvenlik personeline hakaretler yağdırmaları, darp etmeleri, tehditler savurmaları, İzmir adına utanç vericidir.
AK Parti İl Başkanı’nın, AK Parti Grup Başkanvekili’ni de yanına alıp tekrarından bile hicap duyacağım ifadeler kullanarak sergilediği tavırlar, apaçık bir provokasyon çabasıdır.
İster AK Parti’den ister başka bir siyasi partiden dileyen herkes, kurum yetkililerine haber vererek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet ve faaliyet alanlarına ziyarette bulunabilir ve en iyi şekilde ağırlanır. Ancak iş güvenliği ve sağlığı açısından riskler bulunduran özel tesislerin kapısına dayanarak ‘benim kim olduğumu biliyor musun’ tarzında yaklaşım sergilemek, güvenlik personelini darp ederek ve zor kullanarak içeri girmek, istedikleri karşılığı vermeyen güvenlik personelini tahrik etmeye çalışmak, hakaretler yağdırmak, Türk Ceza Kanunu kapsamında işlem gerektiren davranışlardır. İzmir Büyükşehir Belediyesi emekçileri sahipsiz değildir.
Arkasına iktidar gücünü aldığını varsayarak aklına her eseni yapabileceğini, emekçilere zulmedebileceğini düşünen bu zihniyeti şiddetle kınıyorum. Yasalara karşı bu davranışlara sessiz kalmayacağımızın, gereğinin yapılması için yargıya başvuracağımızın da bilinmesini istiyorum.
Biz, her türlü kışkırtma ve tahrike karşı sağduyulu bir şekilde, 4,5 milyon İzmirliye olan sorumluluk bilincimizle hizmet vermeye devam edeceğiz."