İzmir'de çevreciler, Aliağa’da sökülmek üzere yola çıkan asbestli savaş gemisi Sao Paulo'ya karşı nöbet eylemi başlattı. Aliağa’daki Demokrasi Meydanı'nda toplanan Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) üyeleri, "Bu gemiyi ülkemiz karasularına sokmayacağız ve sökümüne izin vermeyeceğiz. Sermaye değil halk kazanacak; çevre mücadelemiz, yaşam mücadelemiz kazanacak. Biz, haklılığımızı meşru mücadelemizden alıyoruz. Bir avuç sermayedarın kâr hırsına boyun eğmeyeceğiz" açıklamasını yaptı.
ALÇEP üyeleri, salı günü akşam saatlerinde Aliağa Demokrasi Meydanı'nda bir araya gelerek, Türkiye'ye doğru yola çıkan Brezilya donanmasına ait Sao Paulo gemisine karşı nöbet eylemi başlattıklarını açıkladı. 'Havama, suyuma, toprağıma dokunma' ve 'Aliağa dünyanın çöplüğü değildir' pankartı açan çevreciler, "Zehirli gemi istemiyoruz" sloganı attı.
ALÇEP Sözcüsü Zeki Küçükakyüz, Sao Paulo'nun 4 Ağustos günü Brezilya’dan ayrılarak Türkiye'ye doğru yola çıktığını belirterek şunları söyledi:
"Yola çıkışından bir gün sonra Brezilya mahkemeleri, geminin limandan çıkışına yasak getirdi. Bu haber, kamuoyunda geminin gelmeyeceği yönünde yanlış bir algıya sebep oldu. Oysa gemi, SÖK Denizcilik refakatinde, mahkeme kararını yok sayarak İzmir’e doğru geliyor. Firma, aynı zamanda bu gemi ile ilgili transit ülkelere bildirim ve izin sürecini de işletmeden, tamamen hukuksuz, kanunsuz bir şekilde, tüm uyarılarımıza rağmen, Türkiye’de tehlikeli atık ithalinin yasak olduğunu bile bile, ısrarla bizleri zehirlemek için yoluna devam ediyor. Buradan soruyoruz; bu firma, mahkeme kararını tanımayacak, uluslararası sözleşmeleri hiçe sayacak gücü nereden alıyor? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tüm bu sürece rağmen, ulusal ve uluslararası uyarılara rağmen bu geminin yoluna devam etmesine neden hala izin veriyor?"
Geminin halk sağlığı açısından çok ciddi bir tehdit olduğunu vurgulayan Küçükakyüz, şöyle konuştu:
"Bu gemi zehir taşıyor. Bu gemi tehlikeli atık ve bunun aksini söyleyecek hiçbir bilimsel veri yok elimizde. ‘Siz sökün, mahkeme kararı sonradan gelir’ zihniyetine kentimizi teslim etmeyeceğiz. Biliyoruz ki gemi, buraya geldikten sonra bir oldubitti ile sökülmek istenecek. Ne sonradan çıkacak mahkeme kararları ne de kamuoyundan kaçırılacak olan bilgiler, zehir tüm kente yayıldıktan sonra bir anlam ifade edecek. Bu sebeple gemi söküm tesislerinin yarattığı çevre kirliliği ile işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının yetkili kurumlar, yanı sıra üniversite ve meslek odalarının kuracağı bir kurumun denetimine açılmasını istiyoruz. Biz, Aliağa ve İzmir halkı olarak buna boyun eğmeyeceğiz. Bizler, inatla bu gemiyi ülkemiz karasularına sokmayacağız ve sökümüne izin vermeyeceğiz. Sermaye değil halk kazanacak; çevre mücadelemiz, yaşam mücadelemiz kazanacak. Biz, haklılığımızı meşru mücadelemizden alıyoruz. Bir avuç sermayedarın kâr hırsına boyun eğmeyeceğiz."
Gemi sökümünde çalışan işçilere de seslenen Küçükakyüz, "Bu gemiyi sökmeyin. Sizlerin yaşamı, gemi söküm patronlarının kazanacakları paradan daha değerli. Gemi sökümünde AB standartları dışında çalışmayı kabul etmeyin. Kentimizin annelerine, babalarına sesleniyoruz. Gözümüzden sakındığımız çocuklarımızın yaşamını tehlikeye atacak olan bu gemiye geçit vermeyin. Gençlere, çocuklara sesleniyoruz. Sizlere sözümüz olsun, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkınızı ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Bu amaçla bugün burada zehirli gemiyi durdurmak için nöbet eylemimizi başlatıyoruz. Tüm STK’lar, sendikalar, il ve ilçe belediyeleri, sivil toplum ve partileri, halkımızı bize destek vermeye davet ediyoruz" dedi.
Küçükakyüz, neden nöbet eylemi yaptıklarını da şu sözlerle açıkladı:
"Temiz hava, temiz su, temiz toprak ve temiz çevre hakkımız için nöbetteyiz. Kanser olmamak için nöbetteyiz. Bir firmanın kârı uğruna şehrimizin zehirlenmesine karşı nöbetteyiz. Gemi sökümünde iş kazalarının son bulması, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için, gemi söküm firmalarının AB standartlarına yükseltilmesi için nöbetteyiz. ‘Aliağa dünyanın çöplüğü değildir’ demek için nöbetteyiz." (ANKA)