İzmir'in Konak ilçesinde yıkımı sırasında zemininde tarihi kalıntılar bulunan ve bu nedenle çalışmaların durdurulduğu 120 yıllık Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi'nin akıbeti belli oldu. İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, arkeolojik kalıntıların bulunmadığı yerlerde kısmi yapılaşma olacağı belirtildi.
Konak ilçesi Ahmetağa Mahallesi'nde mülkiyeti Vakıflar Müdürlüğü'ne ait olan 120 yıllık Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi için 'yap-işlet-devret' modeli ile 2016'da ihaleye çıkıldı. Kazanan firma, 12 Haziran 2016'da çalışmalara başladı. Bina yıkımı sırasında, zeminde tarihi kalıntılar bulundu. 3'üncü derece arkeolojik sit alanında kalan bölgede, inşaat çalışmaları durduruldu. İncelemede kalıntıların, milattan sonra 2'nci yüzyılda inşa edildiği anlaşılan Roma hamamı ile gymnasium (okul) olduğu belirlendi. Bölgenin sit alanı olması ve pandemi nedeniyle projede uzun süre ilerleme kaydedilemedi.
Sürece ilişkin son olarak İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden açıklama yapıldı. Açıklamada, Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi'nin dayanıksız olduğu ve yeniden yapılması için yıkımına karar verildiği belirtildi. İhaleyi alan firmanın aynı yere yine iş merkezi yapmayı planlandığı ancak zemin etüt çalışmalarında arkeolojik kalıntılar bulunduğu kaydedildi. İhaleyi alan firmanın projeleri güncellenmek zorunda kaldığının ve 2020'de yükümlülüklerini yerine getiremediği için sözleşmenin feshedildiği bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, "Proje hazırlama süreci ve alanın SİT bölgesi olmasından nedeniyle onay süresi uzadı. Alan için 2 defa ihale yapıldı ve pandemi dönemi olduğundan ihaleye giren olmadı. Geçen 15 Eylül'de yapılan üçüncü ihalede iş yeni firmaya verildi. İki gün sonra da sözleşme imzalandı. 27 Ekim'de ise yer tespiti yapıldı. Konservasyon çalışmaları ile proje başlayacak. 2 yıl içinde proje tamamlanacak. Restorasyon et, işlet ve devret modeli ile 35 yıllık kiralık verilecek. Arkeolojik kalıntıların olmadığı yerde 3 katlı iş merkezi yapılacak. Arkeolojik kalıntıların üzerine denk gelmeyecek şekilde kısmi yapılaşma olacak. Bölgedeki arkeolojik eserler korunacak ve aynı yerde sergilenecek" denildi.
Uzun süre çalışma yapılmadığı için tarihi kalıntıların su ile yosun içinde kalması ve sazlık görüntüsü oluşması ile ilgili eleştirilere de açıklık getirildi. Tarihi kalıntıların içinde bitki temizliği yapıldığına değinilerek "Bölgede bitki temizlikleri, arıtmalar yapıldı. Ancak eski hamam olması ve su kaynağının bulunması nedeniyle, temizlik yapılmasına rağmen 2 ay gibi kısa sürede bitkiler kısa sürede yeniden büyüyor" açıklaması yapıldı.
Öte yandan avukat Arif Ali Cangı, anayasa ile uluslararası sözleşmeleri işaret ederek, "Kaplan Mustafa Paşa Vakıf Çarşısı temelinden kalıntıların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, hukuksal ve tarihi bir sorumluluktur. Anlaşıldığı kadarıyla bakanlık, kalıntıları camın altında sergilemek suretiyle koruyacak, üzerine ticaret merkezi kurmayı hedefliyor. Kemeraltı Çarşısı'nı 'Tarihi limana kıyısı var' diyerek, İzmir Tarihi Liman Kenti UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi'ne önerirken, burayı iş hanı yaparsanız hiç inandırıcılığınız olmaz. Yapılması gereken ve hukuksal zorunluluk; buranın kazılarının tamamlanıp, arkeopark haline getirilmesidir. Tarihi İzmir Limanı ile çarşısı olan tarihi Kemeraltı'nı, İzmir'in kültürel ve toplumsal hayatına çok şey katacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuya el atmalıdır" dedi. (DHA)