Zehra Bayır'ın (19) Muğla'da şarkı söylediği işyerinde öldürülmesi İzmir'de protesto edildi. "Güvenceli çalışmak hakkımızdır" sloganı atıp "Kölece çalışma düzenine son" pankartı açan bir grup müzisyen, "Zehra Bayır arkadaşımızı katleden, bu mafyatik düzenin kendisidir. Ne susacağız, ne biat edeceğiz. Artık emeğimizin hiçe sayılmasına, hayatımızın mafya bozuntusu mekan sahiplerinin insafına bırakılmasına izin vermeyeceğiz" açıklamasını yaptı.
İzmir Müzisyenler Derneği, Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası ile Sokak Sanatçıları Derneği üyeleri, Muğla'da şarkı söylediği eğlence mekanında 24 Temmuz'da öldürülen Zehra Bayır için Konak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bu akşam toplandı. "Kölece çalışma düzenine son. İnsanca güvenceli çalışmak istiyoruz" pankartı açan grup "Zehra Bayır ölümsüzdür", "Güvenceli çalışmak hakkımızdır", "Sermaye mezara, halk iktidara" sloganları atıldı.
Grup adına basın açıklamasını Melodi Zengin okudu. Açıklama şöyle:
"Ekonomik kriz bir yandan, müzik yasakları üzerinden yaşam tarzlarına müdahaleler diğer yandan bastırırken, müzik ve sahne emekçileri her geçen gün mafyatik mekanların insafında bir hayat sürdürmek zorunda kalıyorlar. İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararıyla birlikte kadınların yaşam güvencesinin tamamen ortadan kaldırıldığı bir süreçte 18 yaşında genç kadın bir müzisyen Zehra Bayır katledildi. Aynı zamanda ülke genelinde evde sokakta ve nefes almaya çalıştığı her yerde hayatı zindan edilen kadınlar, çalıştıkları yerlerde de türlü mobbing ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Çifte sömürüye maruz bırakılan kadınlar aynı zamanda hayatlarıyla tehdit ediliyor. İstisnasız her gün bir kadın cinayeti haberiyle karşılaşıyoruz 24 Temmuz’da Muğla’nın Milas ilçesinde Zehra Bayır arkadaşımızı katleden tam da bu mafyatik düzenin kendisidir. İktidarından, muhalefetine herkesin bu mafya düzenine bel bağladığı bu şartlarda kurtuluşumuz kendi ellerimizdedir diyerek bu düzeni protesto ediyoruz. Yeter artık bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok.
Biz müzisyenlere sigorta yapmayan, günde beş saat çalıştırıp zam istediğimizde yemeğimizi kesen, üzerimizden bir gecede binlerce, milyonlarca para kazanan fakat o paranın içinden bize hakkımızı vermeyi çok gören, gece yasaklarıyla ekmeğimize taş koyan, yaşamımızı ve geleceğimizi hiçbir şekilde güvenceye almayan bu sistem şimdi de bize 'Hakkınızı isterseniz ve katledilirseniz susacaksınız' diyor. Öyle ki biz bunu, patronu tarafından hakkını istediği için katledilen müzisyen kadın arkadaşımızın katillerinden Özkul Gazino'nun sahibi Ömer İlter'in serbest bırakılışından görüyoruz. Ne susacağız, ne biat edeceğiz. Artık emeğimizin hiçe sayılmasına, hayatımızın mafya bozuntusu mekan sahiplerinin insafına bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Başta kadın müzisyenler olarak, tüm müzisyenlerin nazarında güvenceli, eşit çalışma koşulları istiyoruz. Bu mafyaların bu cüreti müzisyenlerin emeğini hiçe sayan ve İstanbul Sözleşmesini bir gecede fesheden iktidardan aldığını biliyoruz. Duyduk duymadık demeyin. Müzik emekçileri, emeklerinin değersiz ve görünmez kılınmasına, ayrımcılığa, yasaklara karşı insanca çalışma koşulları ve onurlu bir yaşam için dayanışmaya, seslerini birleştirmeye, örgütlenmeye çağırıyor."